Genç nüfusu kimse tutamaz

TÜRK Ekonomi Bankası (TEB) bu yıl 90’ıncı kuruluş yıl dönümünü kutluyor. Bugüne kadar atılan adımların daha da derinleştirilmesinin amaçlandığı 90’ıncı yılında bankanın Genel Müdürü Ümit Leblebici ise her konuda iyimser.

 “Ben kötümser değilim” diyen Leblebici ve referandum sonrasında evet de çıksa hayır da çıksa yatırımlarda ivmelenme olacağına dikkat çekiyor. Leblebici, Türkiye’nin ekonomisinin sağlam ve toplum içerisinde kuvvetli bir iletişim olduğunu vurgulayarak “Türkiye’nin başına gelenler Avrupa ülkesinin başına gelse problem yaşardı. Evet de hayır da çıksa arkasından talep gelecektir. Ben şundan korkmuyorum onu da söyleyeyim. Türkiye’de aslında çok kavga ediyoruz ama genelde uzlaşıyla hallediyoruz işini. Tek problemimiz zamana yayarak halletmemiz. Ama yine uzlaşırız, yine sistemimizi çalıştıracak rekabet edecek yapıya uzlaşırız” dedi.

ÇOK İYİ REAKSİYON VERDİK

Hürriyet’e 90’ıncı yıl hedeflerini anlatan ve Türkiye ekonomisine ilişkin özel açıklamalar yapan Leblebici, öncelikli olarak geçen yıl yaşadıklarımıza dikkat çekti. Leblebici, “Beklenmedik işler oldu ama Türkiye çok iyi reaksiyon verdi. Herkes bir koordinasyonla masaya oturdu ve ‘şunu yapmalıyız’ diye işe başladı.  İlk olarak ekonomiye, reel sektöre ivme kazandırmak gerekiyordu. Kredi Garanti Fonu gibi bir enstrümana ihtiyaç vardı. Bankacılık sisteminin hızlı çalışmasında faydalı oldu. Canlanma sağlandı” dedi. Bankacılık sektörünün ilk çeyrekte oldukça hızlı büyüdüğünü artık şimdi reformları ele almak gerektiğini belirten Leblebici, kötümser olmadığını vurgulayarak “İşi toparlayacağız” dedi. 

TALEBİ 1 YIL TUTAMAZSIN

Referandum nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın 1 yıldır bekleyen talebin canlanacağına işaret eden Leblebici, şöyle konuştu: “Herkes bir referandumu görelim diyor. Gördükten sonra evet de hayır da çıksa yatırım ortamında ivmelenme olacak. Gerçekten talebi 1 ay, 2 ay, 6 ay tutarsınız ama 1 yıl tutamazsınız. Ülkenin kendi dinamiği içinde bir talep var. Genç nüfusu var, hâlâ yatırım ihtiyacı var. Üretip, satması gerekiyor. Bizdeki talep çok hızlı düşebilecek talep değil. Büyük bir kriz olmadıktan sonra biraz yavaşlayıp sonra hızlanıyoruz. Doygunluğa ulaşmış değiliz, herkesin evi arabası bir takım eşyaları yok. Avrupa’da böyle değil onlarda doygunluk seviyesinde. 1 yıla yakın dönemdir bu taleplerin hepsini ertelemiş durumdayız. Evet de hayır da çıksa arkasından talep gelecektir.”

HİKÂYEYİ DÜZLÜĞE ÇIKARALIM

Leblebici, yabancı yatırımın gelmesinin ise matematiksel bir açıklaması olduğunu belirterek yabancının gelirken ülkenin ana göstergelerine baktığını söyledi. Leblebici, durumu şöyle anlattı: “Borçluluk seviyesi, Türkiye’nin problemi yok. Türkiye’nin bütçe açığına bakıyor, problemi yok. Üçüncüsü kur seviyesi kısa dönemli artı bu yatırım faiz oranı daha cazip mi diye bakıyor sepete koyuyor. O sepetten bir sonuç çıkartıyor. Tamamen matematik olarak bakarsak Türkiye çok cazip ülke. Diğer ülkelere göre para cinsi daha fazla devalüe olmuş durumda, faiz oranı göreceli olarak yüksek, bir de ekonomik bir hikâyeyi tekrar gündeme getirebilirse Türkiye aşağıda var da yüzeye çıkarmak lazım. O zaman Türkiye yatırımcıyı çok rahat çeker.”

SEKTÖR YÜZDE 23 BÜYÜYEBİLİR

ÜMİT Leblebici, geçen yıl bankacılık sektörünün TEB’den biraz daha hızlı büyüdüğünü ancak bu yıl kendilerinin daha hızlı olabileceğini söyledi. Leblebici, ilk çeyreğe bakıldığında güçlü bir ivmelenme olduğunu ve bankacılık sektörünün yüzde 20-23 büyüyebileceğine dikkat çekti.

BAZEN SERT OYNAMAK GEREK

TÜRKİYE ile Avrupa arasında süregelen gerilimden ticari hayatın etkilenmediğini vurgulayan Leblebici, şöyle konuştu: “Ticari hayat biraz farklı cepheden bakıyor olaya. Avrupalıların bir sürü yatırımı var burada, Türklerin yurtdışında yatırımı var. Biz hikayemizi doğru anlatmalıyız. Avrupa’nın da yaptığı bir sürü yanlış var. Onlar da hikayesini doğru anlatmalı. Haklı olduğumuz şeyleri de savunmalıyız. Haklı olduğumuz şeyleri savunmazsak o zaman Türkiye kendi koruması gereken alanı koruyamayabilir. Bir takım kazanımları var, dünyada yeri var bunu koruyabilmek için bazı alanlarda sert oynamak zorunda. Oyunun kuralı böyle.”

KADINLARA YÜKLENECEK

TÜRKİYE’nin en eski ikinci özel bankası olduklarını hatırlatan Leblebici, Cumhuriyet’in zor şartlarında hayata geldiklerini vurguladı. Leblebici, Kocaeli’nde sanayiyi kalkındırmak için bir araya gelen insanların bir bankaya ihtiyacı olduğu fikrinden ortaya çıktıklarını belirterek “Aslında bir miras biraz da yük üzerimizde. O günden beri hem benden evvelki hem benim dönemimde bankanın tek amacı var iyi bir banka olmak. En iyi olmak değil bizim amacımız iyi olmak. Sabah kalktığında nasıl kendini iyi hissediyorum duygusu var içinde misyonu da o çerçevede bankanın. Topluma çalışanlara hissedarlara müşterilere iyi olalım ana temel bu. 90 yıl boyunca TEB bunu sağlamış bizim de misyonumuz bunu bir sonraki nesile aktarabilmek.” 90’ıncı yıla özel bir iş kolunu destekleyelim diye bir şey olmadığını kaydeden Leblebici, “Ama derinleşmesini istediğimiz işler var. Kadın bankacılığı bunlardan birisi. Hep konuşuyoruz ülkede tasarruf oranının artması için hanehalkının gelirinin artırman lazım. Onun için de kadınların gelirini artırman gerekiyor. Kadınlar iyi işler yapıyorlar bir tek sürdürülebilirlik problemi var. Sürdürülebilirliği sağlamaya çalışıyoruz biz, kadın girişimcileri destekleyerek” diye konuştu.  

KALICI YÜKSEK FAİZE KARŞIYIM

TEB Genel Müdürü Leblebici, faiz tartışmalarına ilişkin şunları söyledi: “Faizi tartışmakla problemimiz yok. Ekonomik büyümeyi sağlayacak faiz neyse onu yapmamız lazım. Bazen düşürmek çalışır bazen yükseltmek çalışır. Niye? Çünkü yükseltmediğiniz yerde para girişi olmuyorsa problem yaşayabilirsiniz, düşürmediğiniz yerde de ekonomiyi çok soğutursunuz. Bunun dengesini zaten bulunuyor. Merkez Bankası o dengeyi bulacak politika uygular biz de takip ederiz. Kalıcı olarak faizin yukarıda kalmasına karşıyım. Türkiye’nin gerçekten büyümeyi ivmelendirecek bir faiz politikasına ihtiyacı var.”