Genç nesil geleneksel medyayı artık sevmiyor, onlara ’çerez’ vermeliyiz

Güncelleme Tarihi:

Genç nesil geleneksel medyayı artık sevmiyor, onlara ’çerez’ vermeliyiz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2007 00:00

Gençlerin medyanın gelenekselliğinden hoşlanmadığını söyleyen Danimarkalı medya devi Egmont Grup’un CEO’su Steffen Kragh, "Biz medya olarak onlara birkaç dakika içinde tüketebilecekleri çerezler, küçük lokmalar sunmak zorundayız" dedi.

DANİMARKALI medya devi Egmont Grup’un CEO’su Steffen Kragh, gençlerin medyanın gelenekselliğinden hoşlanmadığını ve tüketimi her yerde istediğini belirterek, "Biz medya olarak onlara birkaç dakika içinde tüketebilecekleri çerezler, küçük lokmalar sunmak zorundayız" dedi. Doğan Yayın Holding’in gelenekselleşen DYH Buluma toplantısı bu yıl "Değişimi Çözmek" başlığı ile yapıldı. DYH Buluşma’da yaptığı konuşmada Kragh gençlerin yanlız kalmaktan ve özellikle grupların dışında bırakılmaktan nefret ettiğine dikkat çekerek, boş kaldıkları her an gençlerin iletişime geçip, yeni mecraları kucakladığını söyledi. Medya pazarlaması konusunda da değişimler yaşandığını vurgulayan Kragh, eskiden reklam odaklı iken şu anda tavsiye odaklı olduklarını dile getirdi.

MEDYANIN ZORLUKLARI: Gençlerin daha önceki iletişim biçimlerinden hoşlanmadığını ve yeni mecralar bulduklarını blogger’ın, internette video paylaşım sitesi youtube’un bu şekilde ortaya çıktığına değinen Kragh, "Önümüzdeki yeni zorluk bu blogerlarda fikir öncülerine ulaşmak olacak. Medyanın yaşayacağı diğer bir zorluk ise ücretsiz içerik. Gençler artık ücretsiz dergi ve gazete tercih ediyor. Web içeriğini de ücretsiz olarak kullanmak istiyor. Bu arada biz de medya olarak reklamlarımızı artırmak, eşsiz bir içerik yaratmak istiyoruz" diye konuştu.

DİKKATİ ÇEKMEK ZOR: İskandinavya merkezli, 100 farklı dergi, 50 çizgi roman yayınlayan, 1000’den fazla film saati üreten, ülkenin en büyük film prodüksiyon şirketine sahip ve Danimarka’nın en büyük ikinci kitap yayıncısı
/images/100/0x0/55ea4380f018fbb8f874be32
olarak faaliyet gösteren Egmont Grup’un, gençleri hedef olarak belirlediğini anlatan Steffen Kragh, medyada gençlerin yarattığı değişimle ilgili olarak şöyle konuştu: "Damimarka’da 10 yaşındaki çocukların yüzde 75’i cep telefonu, 9 yaşındakilerin yüzde 70’i internet kullanıyor. Gençler birden fazla mecrayı kullanıyor ve bu yüzden onların dikkatini çekmek çok zor bir hale geldi. Bu yüzden medya olarak daha hızlı ve kolay anlaşılır içerikler sunmalıyız. Genç tüketici aynı zamanda yeni içerik formları yaratarak daha aktif olmak istiyor. Arkadaşarlarıyla paylaştıklarını dünyayla paylaşır hale geldiler. Medya her yerde her an tüketilir hale geldi. Bu yüzden dergiler de tek yönlü iletişimden dialoğa geçmek zorunda. Editoryal bloglar kurarak, hem okuyucu sadakatini hem tirajı artırabiliyoruz."

İnternetin itici gücü gençler

İSRAİLLİ özel ileri teknoloji yatırımları yapan International Technologies Ventures’un Yönetim Kurulu Başkanı ve dünyanın en popüyer sohbet programlarından ICQ’nun yaratıcılarından Dr. Joseph Vardi de gençlerin tercihinin önemine dikkat çekti. Internetin itici gücünün gençler olduğunu ve genç neslin bu mecrayı elinde tuttuğunu söyleyen Vardi, "Çünkü onlar internetin içine doğdular. İletişimin en önemli aracı olarak bu mecrayı görüyorlar, ve duygularını yayınlayabiliyorlar" dedi.

DUYGUSAL WEB: "Duygusal web" başlıklı konuşmasında, internetin dijital göçmen ve dijital yerli olmak üzere iki kavram oluşturduğunu belirten Joseph Vardi, "Dijital göçmen sınıfına ben giriyorum, dijital yerliler ise internetle büyümüş olan nesil. Genç neslin vakti yok. Gençlere dikkat ekonomisi uygulamak önemli. Bundan sonra kullanıcının dikkatini çekmek ve keşfetmek gerekli. Keşif, bu yılın en önemli olgusu olacak, eğer bu keşif gençlerin akranlarıyla yapılırsa daha da çekici hale gelecek" diye konuştu.

TATMİN SALGISI: Internetin insanların kendini ifade etmesi, aidiyet hissi, doğal bir araç olması, paylaşım, işbirliği imkanı olmak üzere altı çekim özelliğine sahip olduğunu vurgulayan Joseph Vardi şöyle devam etti: "Psikolog George Brands’ın yaptığı bir deneyde, 32 kadına diğer kadınlara karşı ’mahkum ikilemi yani itiraf etsem, etmesem mi’ uygulanması istenmiş. Ve görülmüş ki kadınlar işbirliği yaptığında beyinde tatmin salgısı olan dopaminin katkat artıyor. İşte internette işbirliği de bu salgıyı artıyor." Internetin yarattığı değişimi mesajlaşma sistemi ICQ’nun gelişimiyle de örneklendiren Vardi, dört gence verilen desteğin şu anda günde 400 bin dowload edilen bir alan haline geldiğini sözlerine ekledi.

Orta sınıf yok oluyor devrim zamanı geliyor

HOLLYWOOD’un önemli yetenek ve yayın gruplarından Paradigm’ın Başkanı Norman Aladjem ise yaptığı konuşmada, çok pahalı bir iş alanı olan sinemada sektör dışından gelen yöneticilerin sektörde dönen büyük paraları anlamakta zorlandıklarını söyledi. ABD’de sinema stüdyolarının çok-uluslu şirketlere satılmasıyla, stüdyoların sinema geçmişine sahip olmayan finansçılar tarafından yönetildiğini belirten Aladjem şöyle konuştu: "Bir filmin bütçesi 95-100 milyon dolar. 30-38 milyon dolar tanıtım bütçesi. Bunlar büyük meblağlar ama kuruş hesabı yaparsak yaratıcılığın önüne geçeriz. Sinema ve televizyonda orta sınıf yok olmaya başladı. Zengin daha zengin, fakir daha fakir olursa devrim kaçınılmaz."

Gelecekte insan sermayesi arzında sıkıntı olacak

DÜNYANIN en büyük üç medya ve iletişim gruplarından biri olan WPP’nin CEO’su ve mimarı Martin Sorrell, gelecekte ciddi bir insan sermayesi arzı sıkıntısı yaşanacağını söyledi. Küreselleşme, gücün Batı’dan Doğu’ya kayması, üretim, insan arzının azlığı, internet, kurum içi iletişim ve kurumsal-sosyal sorumluluk konularının önemine değinen Sorrell şunları söyledi: " Ekonomik güç daha önce ABD’nin elinde bulunurken artık bu Doğu’ya kayıyor. Sadece Japonya değil Kore, Çin, Hindistan güçleniyor. Türkiye açısından da bunun etkileri çok büyük. Eskiden nüfus artışını kontrol etmek istiyorlardı, şimdi ise teşvik ediyorlar. Şu anda Türkiye için durum böyle değil ama ileride bu da değişebilir. Çünkü yaşlanmış ciddi bir nüfus var. Özellikle imalat anlanında, reel sektörde çalışıyorsanız insanları işte tutmaya, daha fazla insanı işe almaya çalışacaksınız."

Sirk gibiydik, herkes izlemeye bize gelirdi

CNN International Genel Müdürü Chris Cramer ise şunları söyledi: "Eskiden sirk gibiydik. Herkes izlemek için bize gelirdi. Artık bizim de izleyiciye gitmemiz gerekiyor. İzleyici olup bitenlerin içinde rol alıyor. Saddam’ın idamı gazeteci olmayan biri tarafından cep telefonuna kaydedildi. Bu kayıt olmasa bu görüntülere ulaşılamazdı. İyi gazetecilik yapıldığı sürece medya bir sorun yaşamayacak. Önemli haberi ilginç şekilde sunarsanız herkes alır."

Romanya’da ’Romence Kanal D’ şubatta yayında

DYH Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Doğan TV bilgi birikimini ve yapısını yurtdışına taşımak istediklerini belirterek, Romanya’da Romence Kanal D’yi kuracaklarını açıkladı. Yalçındağ, DYH’nin ilk kez yurtdışında kendi yaratacağı televizyonla yabancı bir pazara girdiğini söyledi. Yalçındağ, şöyle devam etti: "Türkiye’de televizyon alanında geliştirdiğimiz yayın anlayışı ve başarıyla uygulamaya koyduğumuz formatların Romanya pazarında da başarılı olacağına inanıyoruz. İki yıldır pazarı inceleyen arkadaşlar, bir yıl yoğun çalıştılar ve 18 şubatta yayına başlıyorlar. Bizim için önemli olan bu deneyimi, diğer Avrupa ülkelerinde de uygulamaya sokacağız."

Değişmek zorunda kalmadan değişin

"SADECE değişimi değil, değişime nasıl ayak uyduracağımızı da anlamamız lazım" diyen Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, şunları söyledi: "Değişmek zorunda kalmadan değişin. Yoksa çok geç olur. DYH’nin değişim hızına ve gücüne inanıyorum. Böyle bir yeteneğin güçlüğünü ve mükafatını biliyorum. Eskiden sektördeki değişimler bu kadar hızlı olmazdı. Şimdi gözünüzü kırpmaya gelmiyor. Basın sektöründe çok hızlı hareket etmek gerekiyor."

Parasız kitleyi göz ardı ediyoruz

ALJAZEERA Genel Yayın Yönetmeni Ahmad Sheikh, teknoloji sayesinde milyarlarca insana ulaşma fırsatı bulduklarını belirterek, "İnternet sayesinde isteyene istediği içerikle her yerde ulaşabiliyoruz. Farklı gazetecilik tipleri arasındaki sınırlar internetle azalacak" dedi. İzleyici ve okurların haberin parçası olmaya başladığını belirten Sheikh, "Bu yorumlara bakıp haberle ilgili göz ardı ettiğimiz noktaları yakalıyoruz" dedi. Dünyanın zenginlerden oluşmadığını, parası olmadığı için medyadanın sunduğu teknolojik gelişmeleri takip edemeyen milyonlarca insan bulunduğunu hatırlatan Sheikh, bu çok büyük bir kitleyi göz ardı ediyoruz.

İçerik her zaman kral değildir

ÇİN piyasası için interneti kullandıklarını ve 1 milyon aboneye ulaştıklarını belirten Financial Times CEO John Ridding, "İçerik her zaman kral değildir. Dağıtım kanallarını iyi kullanmaya ihtiyaç var. İş dünyası ilişki kurmak demektir" dedi. İsviçreli yayım grubu Ringier Holding’in Başkanı Michael Ringier, "Biz yeni bir ekonomi gazetesi çıkardık. Bu gazetede dünü yazmıyoruz, bugün ne oluyor ve yarın ne olacak onu yazıyoruz. Bir banka bilançosunu açıklayacaksa, ertesi gün bu rakamları yazmak yerine, öncesinde açıklanacak rakamların nasıl yorumlanması gerektiğini yazıyoruz" dedi.

Gazetecilik eğlendirme ağırlıklı olmaya gidiyor

DYH Buluşma kapsamında düzenlenen medya forumunda izleyici ve okurun haberlerin parçası haline gelmesi tartışıldı. Forumda medyanın okur ve izleyicilerin isteğiyle ciddi haberden eğlendirici haberlere doğru kayışı da masaya yatırıldı. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, "Bizim yaptığımız iş gazetecilik mi eğlendirmek mi? Gazetemizin birinci sayfasını yaparken önüme iki liste gelir. İnternet sitemizde en çok tıklanan ve en çok yorum alan haberlerin listesi. En çok yorum alanlar genelde siyasi haberler olur ama öbür tarafta 150 bin kere tıklanan eğlenceli haberler vardır. Gazetecilik daha eğlendirme ağırlıklı bir haberciliğe doğru gidiyor" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!