Güncelleme Tarihi:
Eurostat'ın 25, TÜİK'in ise 24 yaş altı nüfus olarak gruplandırdığı "genç nüfus"ta işsizlik, küresel bir sorun olmaya devam ediyor. Türkiye'de temmuzda yüzde 19,8 olarak hesaplanan genç işsizlik, AB üyesi ülkelerde aynı ayda ortalama 18,7 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye, genç işsizlik oranıyla AB ülkelerinden İspanya, Yunanistan, İtalya, Hırvatistan, Portekiz, Kıbrıs Rum Kesimi, Fransa, Belçika, Slovakya, Finlandiya ve Romanya'yı geride bıraktı. İspanya, söz konusu ayda yüzde 43,9 ile genç işsizlik konusunda listenin ilk sırasında yer aldı.
"GENÇ İŞSİZLİK ORANI SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL"
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye açısından genç işsizliğin yüzde 20'ye yaklaşmasının sürdürülebilir olmadığını söyledi.
Arslan, Türkiye'nin genç işsizlik sorununu çözmesi için eğitimle istihdam arasındaki ilişkiyi çağdaş gelişmiş ülkelerdeki ilişki düzeyine getirmesi gerektiğini belirterek, "Yani biz eğitim sisteminde yetiştirdiğimiz gençleri istihdama aktaramıyoruz. Burada ciddi problem var. Eğitim modelimiz ve sistemimiz, gençlerin istihdamına kolaylık sağlamıyor." ifadesini kullandı.
Arslan, gelişmiş ülkelerde mesleki eğitimle örgün lise eğitimi arasındaki dengenin yüzde 65'e yüzde 35 mesleki eğitim lehine olduğunun altını çizerek, "Türkiye'de durum bunun tam tersi." dedi.
Kalifiye eleman konusunda mesleki eğitimin yetersiz kaldığını dile getiren Arslan, şöyle devam etti:
"İnsanlar okul hayatını tamamladığında mesleğinde herhangi bir işe girmesi zor oluyor. Mesleki eğitimin teorik yönü pratik olarak yansımadığı için burada bir sıkıntımız var, ama başka bir sıkıntı da işverenler kalifiye elemanları en alt ücretten çalıştırmak istiyor. İşverenlerin 'biz eleman bulamıyoruz' demesinin altında bu yatıyor. İşletmeler ücret konusunda cimri davranıyor. Türkiye'nin mesleki eğitim ve istihdam arasındaki ilişkiyi doğru kurması gerekiyor. Mesleki eğitimi teorik planda yaparken bu çocukların aynı zamanda piyasada istihdam edilebilirliklerini de sağlamamız gerekiyor.
Türkiye'de hem eğitimde hem de istihdamda olmayan insanlar var. Yani eğitimi de yok mesleği de yok. Yeni projelere ihtiyaç var. Bunları hayat boyu öğrenme modeline dahil etmek ve meslek edindirme konusundaki destekleri artırmak lazım."
Arslan, son dönemde yapılan araştırmaların Türkiye'nin genç nüfusunun azalmaya doğru gideceği yönünde olduğunu dile getirerek, "Ülke genç nüfusun avantajını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Bu nüfusun istihdama kazandırılması sosyal güvenlik sisteminin geleceği açısından da çok önemli." diye konuştu.
Suriyelilerin istihdama kazandırılmasının sosyal güvenlik, kalkınma ve insan hakları açısından önemli olduğunu ifade eden Arslan, "Dünyanın birçok ülkesinde göçmenler ülkelerin kalkınmasına katkıda bulunuyor. Türkiye buna kafa yormalı ve kalıcı çözüm bulmalı." dedi.
"GENÇ İŞSİZLERİ MESLEK SAHİBİ YAPMAK ÖNEMLİ"
TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat da gençlerde işsizlik sorununu çözmek için 15-24 yaş aralığındaki gençleri meslek sahibi yapmak gerektiğini söyledi.
Murat, son zamanda meslek yüksek okullarına ilginin azaldığına dikkati çekerek, "Üniversitelerin tek tip insan yetiştirdiğini düşünüyorum. Meslek erbabı yetiştirmek önemli. Toplumda da meslek okullarına ilgi azaldı. Devletin bu konudaki desteği artmalı ki genç nüfusta istihdam oranı yükselsin." dedi.
Hükümetin asgari ücrete yıl başından itibaren yüzde 30 artış yaptığını hatırlatan Murat, bu durumun yeni istihdam yaratma konusunda işletmeleri, şirketleri isteksizliğe ittiğini savundu.
"SURİYELİLER UCUZ İŞ GÜCÜ OLUŞTURDU"
Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye göçenlerin ucuz iş gücü oluşturduğunu aktaran Murat, bunların büyük bölümünün de kayıt dışı çalıştığını belirtti. Bu durumun ülkedeki genç işsizliği artırdığına işaret eden Murat, "İşletmeler, Suriyelileri kayıt dışı ve ucuz istihdam ediyor. O zaman da bizim genç ve eğitimli insanlarımız iş bulmakta zorlanıyor." diye konuştu.
Murat, Orta Vadeli Program'da (OVP) bu yıl ülkenin yüzde 3,2 büyüyeceği tahmininde bulunulduğuna dikkati çekerek, "Bu rakam dünyanın içinden geçtiği dönemde, Türkiye ile aynı kategorideki ülkelere bakılınca iyi bir rakam. Türkiye son yıllarda ortalama yüzde 5 büyüyordu. Bunun altında kalan bir büyüme rakamında işsizlik oranını istediğimiz oranda düşüremiyoruz. Geçtiğimiz yıllardaki o yüksek büyüme temposuna ulaşamazsak işsizlik oranını düşürmemiz çok zor olacaktır. Ekonominin belli başlı sorunları var. Bunları çözmenin yolu yapısal reformları hayata geçirmekten geçiyor. Aksi halde geçici çözümlerle ilerlemek zorunda kalıyoruz." dedi.
"KALİTELİ VE İNSANA YAKIŞIR İŞ İMKANLARININ BULUNMAMASI GENÇLERE ENGEL"
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Numan Özcan da ILO'nun hazırladığı raporda, küresel genç işsiz sayısının geçen yıla göre yarım milyon artarak, bu yıl 71 milyon seviyesine çıkacağının öngörüldüğünü ifade etti.
Söz konusu raporda genç kadınların ve erkeklerin istihdamına yönelik eşitsizliklere de dikkat çekildiğini kaydeden Özcan, gençlerin iş gücü piyasasına katılmalarının önündeki en büyük engellerden birinin, kaliteli ve insana yakışır iş imkanlarının bulunmaması olduğunu söyledi.
Özcan, ILO'nun ülkelere, toplam talebi artıracak, finansmana erişimi sağlayacak, okuldan işe geçişi kolaylaştıracak, genç girişimcileri destekleyecek, gençlerin eşit muamele görmelerini sağlayacak Uluslararası Çalışma Standartlarına dayalı çalışma yapısını tavsiye ettiğini vurguladı.