Güncelleme Tarihi:
TOBB Erzincan Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Cevher Çetiner, pandemi döneminde de girişimlerini geliştiren bir isim. Bir dönem memuriyet yapan, çocukları olunca onları yetiştirmeye mesai harcayan Çetiner, tekrar iş hayatına dönüşünü ise şöyle aktardı: “3 çocuk annesi olunca onları büyüttüm. Bir dönem memuriyet de yaptım. Ama hep aklımın bir yerinde iş kadını olma hayalim vardı. Eşim de ticaretle uğraşıyordu zaten. Aynı zamanda Erzincanspor’da yöneticiydi. Erzincanspor’un talihsiz kazasında o da arabaydı ve kazadan sonra 3 yıl sırt üstü yattı. Ben de işlerle ilgilenmek durumunda kaldım. Sonrasında ise duramadım ve kendi iç giyim mağazamı açtım. 1996 yılıydı. Şehir merkezinde şubeleştim. Ancak ticaretin dalgalanmaları, krizler derken kapanmalar oldu. Halen işyerime devam ediyorum.
İSTANBUL’A DA ŞUBE AÇTIK
2017 yılında İstanbul’da bir şube açtım. Kadıköy’e. Oğlumla birlikte de online satış üzerine düşünüyorduk. Pandemide ise birkaç ay özellikle İstanbul’daki mağazamız kapalı kalınca, bunu bir fırsata çevirip, online satışa döndük. Ürünlerimizi İstanbul’dan alıyoruz. Ama önümüzdeki dönemde kendi markamızı kurmak isterim. Hayaller büyük.”
UFKUM AÇILDI
Çetiner, kadın girişimciler kuruluyla tanışma öyküsünü ve yapmak istediklerini de şöyle özetledi: “2003 yılında ticaret odasına kaydoldum, 2008 yılında kadın girişimciler kuruluyla tanıştım. Ankara’ya toplantılara geldim. Ufkum açıldı, çok faydası oldu. Çok güzel işler yapabileceğimizi gördüm.
Koton’un sahibi Gülden Yılmaz’la tanışmıştım, başka bir çok başarılı kadın girişimcinin öyküsünü dinleme şansı edindim. Kadınların da çok güzel işler yapabildiğini gördüm. Ayrıca odanın yönetiminde bulundum. Geçen sene de kadın girişimciler kurulunun başkanı oldum. Tabii şanssızlık, pandemi süreci, projelerimizin yavaş ilerlemesine neden oldu. Ama bu süreç de bitecek.
Biz üniversitelerde genç kızlarımızı girişimci olmaları için bilgilendirmek istiyoruz. Bir de projemiz var. İlimizde Kemaliye halıları çok meşhur. Çeşitli fuarlara da katılıyoruz. İstiyoruz ki, genç halı ustaları çıksın. Bunun için gençlerimize kurslar vermek istiyoruz. Halk eğitimlerde ve mahallelerde kurslar açmak istiyoruz. Usta öğreticilerle birlikte kızlarımızı istihdam etmek istiyoruz. Muhtarlarla konuşup, kurs yerlerini belirleyebiliriz.
GELECEK İNTERNETTE
TOBB’un ‘Kız Kardeşim’ projesine destek veriyoruz. Ayrıca ‘Hedefi olan kadına internetle hayat kolay’ projesi var. Gelecek internet üzerinden şekillenecek.
TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’nun verdiği destek, kadın girişimcilerin ufkunu aşması anlamında bize çok katkı sağladı. Biz de bu ufku gençlerle paylaşmak istiyoruz.
Ayrıca Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Ahmet Tanoğlu’na da destekleri için teşekkür ediyoruz.”
TOBB ERZİNCAN KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU ÜYELERİ ANLATTI
NASIL GİRİŞİMCİ OLDULAR?
Ayla Marhan: Eşim asker. 1996 yılında Keşan’da görev yaparken, ilk dükkanımı açtım. Çünkü evde oturmak değil, aktif olarak ticaret yapmak istedim. Keşan’da bir iç giyim mağazasıydı ilk dükkanım. Erzincan’a gelince de, kadın giyim üzerine bir mağaza açtım. İki dükkanı da kendim açtım. Şubeleştim, iki şube açtım. 5 yıl kadar bu işi yürüttüm. Ama bir süre sonra bir mekan aldık. Bu arada aklıma iş değişikliği fikri düştü. Erzincan’ın o dönemde bir kreşe ihtiyacı vardı ancak kreş yoktu. Bu mekanı kreşe dönüştürerek, Erzincan’ın ilk kreşini açtım. 11 yıldır da bu kreşi yönetiyorum. İşimi çok seviyorum, çünkü çocukları çok seviyorum.
Efdal Tanyıldız: Ben şu anda evden çalışıyorum. Evde tatlı, su böreği gibi geleneksel ürünlerimizi yapıp satıyorum. Kemah’ta oturuyorum. Önümüzdeki dönem için bu yaptığım işi girişimciliğe çevirmek istiyorum. Kendi işyerimi açmak için şu anda projelerim var.
Semra Karagöz: 1966 Erzincan doğumluyum. Aslen Trabzonluyum. Eşim jeoloji mühendisi. Erzincan depreminden sonra onun isteğiyle Erzincan’a döndük ancak istediğimiz iş olmadı. 3-4 yıl ne yapacağımızı bilemedik, bir süre sonra benim daha önce yaptığım perdecilik işi gündeme geldi. Ben de perdecilik ve çeyiz üzerine dükkan açtım. Erkek kardeşim de işe dahil oldu. İşimizi çok güzel yaptığımız için çok sevildik. Bir süre sonra 10 eleman çalıştırmaya başladık, aynı zamanda büyük sanayi makineleri aldık. Çok güzel giden bir işim vardı. Fakat 12 yıl önce yanlış bir firmayla yaptığım bağlantı, eşimden ayrılmam gibi nedenlerle işimi küçültmek zorunda kaldım. Eski dükkanıma döndüm. 4 elemanla işleri devam ettirdim. Şu anda da devam ediyorum. İşime sahip çıkıyorum. Erzincan’a çok güzel bir çeyiz dükkanı açma hayalim de sürüyor.
Yasmin Say: Hazır yemek ve lokanta işindeyim. 1971 Erzincan doğumluyum. Beni tutup ‘Çok güzel yemek yapıyorsun’ diye sahneye attılar. 2003 yılında küçük bir lokanta açtım. 2005’de de tabldot yemek yapmaya başladım. O saatten sonra da catering ve benzeri hizmetlerle devam ediyorum. Hem self servis, hem de tabldot işi bende. İşi heyecanlı ve keyifli olarak tanımlayabilirim. Müşteri geri dönüşleri de güzel. Erzincan mutfağını anlatan programlara konuk olarak katılıyorum. İstanbul’da bir lokantada yöresel yemek çıkardım. Su böreğimiz, yaprak sarmamız çok meşhurdur. Bir de projem var. Diğer illerden gelen kadınlarımıza mutfağımızı açıp, yöresel yemeklerini yaptırmak istiyorum. Haftanın bir gününü bu menüye ayırabilirim.
Zuhal Conker: Ben memurluk sonrasında ticarete başladım. Emekli olduktan sonra, 2009’a kadar eczane işlettim. Bu süreçte bahçemizi faaliyete geçirmeye karar verdik. Kafeydi, restorandı derken, yemek yapmaya başladım. Sonra işin içine turlar girdi, Kemah’a gelen turları ağırlamaya başladım. 2009’dan bu yana iş böyle yürüyor. Günde 3-4 tur birden ağırladığım oluyor. 12 tur firmasıyla çalışıyorum. Bizim birçok yemeğimiz meşhur. Kemah’a özel yaprak sarmamız çok meşhur. İçi tulum peyniri ve kaymakla yoğrulur. Su böreğimiz var. Konak kebabımız var. Özel tatlılarımız var. Bizim ilçemiz sancak beyliği yaptığı için Osmanlı mutfağı çok gelişmiştir. 2003 yılından bu yana da odaya üyeliğim var.