Güncelleme Tarihi:
DİE, 2003 yılı Hane halkı Bütçe Anketi kapsamında gelir dağılımı sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, gelire göre sıralı ilk yüzde 20'lik dilime giren “en fakir” hane halkları toplam gelirden yüzde 6 pay alırken, son yüzde 20'lik dilime giren “zengin grup” ise yüzde 48.3 oranında pay sahibi oldu.
Yüzde 20'lik hane halkı dilimlerinin toplam kullanılabilir gelirden aldıkları paylar, 2002 yılı verileri ile kıyaslandığında; ilk dört yüzde 20'lik dilimin gelirden aldığı pay artarken, 'en zengin' beşinci yüzde 20'lik dilimin gelirden aldığı pay ise azaldı.
2002 yılında beşinci yüzde 20'lik dilimde yer alan hane halkları, birinci yüzde 20'lik dilimde yeralan hane halklarının yaklaşık 9.4 katı gelir elde ederken, bu 2003 yılında 8.1 kata düştü.
TOPLAM HANE HALKI GELİRİ ARTTI
Anket sonuçlarına göre, Türkiye genelinde yıllık toplam kullanılabilir hane halkı geliri geçen yıl için 180 katrilyon 304 trilyon lira olarak hesaplandı. Bu rakamın 2002 yılında 143 katrilyon 777 trilyon lira olduğu göz önüne alındığında yaklaşık yüzde 25.4 oranında artış olduğu görülüyor.
Aynı dönemde hane halklarının sayısı da 16 milyon 446 bin kişiden, yüzde 1.8 artarak, 16 milyon 744 bin kişiye çıktı. Kurumsal olmayan nüfus da 68 milyon 393 bin kişiden 69 milyon 195 bin kişiye yükseldi.
HANE HALKLARININ KULLANILABİLİR GELİRİ
En fakir hane halklarının 7 katrilyon 606 milyar lira olan kullanılabilir yıllık geliri geçtiğimiz yıl 10 katrilyon 809 trilyon liraya yükseldi. En fakir grubun kullanılabilir gelirinde yaklaşık yüzde 42.1 artış görüldü.
Buna karşılık 2002 yılında 71 katrilyon 954 trilyon liralık gelire sahip olan en zengin yüzde 20'lik diliminin 2003 yılındaki kullanılabilir geliri de 87 katrilyon 117 trilyon liraya çıktı. En zengin hane halklarının yer aldığı gurubun kullanılabilir gelirindeki artış yüzde 21'de kalmış oldu.
KİŞİ BAŞINA KULLANILABİLİR GELİR
Kişi başına düşen kullanılabilir gelir dağılımı sonuçlarına göre (OECD yenilenmiş eşdeğer fert ölçeğine göre) de en fakir grupta yer alan fertlerin toplam gelir içindeki payı yüzde 5.1'den yüzde 5.3'e çıkarken, en yüksek gelir grubu içindeki fertlerin payı ise yüzde 50.8'den yüzde 49.8'e geriledi.
Türkiye genelinde böyle bir gelişme yaşanırken, en fakir grupta yer alan ilk yüzde 20'nin kentte aldığı pay yüzde 3.9'dan yüzde 5.5'e çıkarken, kırda bu oran yüzde 7.4'ten yüzde 5.8'e indi. Yine aynı dönemde en zengin dilimdeki kişilerin kullanılabilir geliri kentte düşerken, kırda arttı.
MÜLK GELİRİ GERİLEDİ
Gelir elde eden 15 ve daha yukarı yaştaki hane halkı fertlerinin, gelir türlerine göre, yıllık kullanılabilir gelir dağılımına bakıldığında ise 2002-2003 döneminde, maaş ve ücret, müteşebbis ve transfer gelirlerinde artış olduğu görülürken, mülk gelirinde azalma olduğu göze çarpıyor.
Nitekim maaş ve ücret gelirleri 47.8 katrilyon liradan 62.5 katrilyon liraya çıkarken, yevmiyeler de 3.9 katrilyon liradan 5 katrilyon liraya yükseldi. 2002 yılında 46 katrilyon lira seviyesinde bulunan toplam müteşebbis gelirleri de 51.8 katrilyon liraya ulaştı.
Buna karşılık mülk gelirleri 12.3 katrilyon liradan 10.1 katrilyon liraya indi. Bunun alt kalemlerinden gayrimenkulde gelir artarken, menkul kıymet gelirlerinde gerileme görüldü. Transfer gelirleri 23.4 katrilyon liradan 32.3 katrilyon liraya çıkarken, devletten transferler arttı, yurtdışı ve diğer transferler ise azaldı.
GELİRİN BÜYÜK BÖLÜMÜ MAAŞ VE ÜCRETTEN
Yüzde olarak bakıldığında ise kullanılabilir gelirin 2002 yılında yüzde 35.8'ini oluşturan maaş ve ücret gelirlerinin payı yüzde 38.7'ye yükseldi. Yevmiye gelirlerinin payı da yüzde 2.9'dan yüzde 38.7'ye çıktı.
Toplam müteşebbis gelirinin toplam içindeki payı ise geriledi. Nitekim 2002 yılında yüzde 34.5 olan toplam müteşebbis gelirlerinin payı yüzde 32'ye indi. Mülk gelirlerinin payı da yüzde 9.3'ten, yüzde 6.2'ye kadar geriledi. Transferlerin payı ise yüzde 17.5'ten yüzde 20'ye çıktı.
TOPLAM GELİRDE İSTANBUL AĞIRLIĞI
Yıllık kullanılabilir gelir içinde İstanbul'un payı yüzde 26.2 olarak hesaplanırken, bu oran Kuzeydoğu Anadolu'da sadece yüzde 2.2 oldu. Düzey 1 sınıflamasına göre, Ege toplam gelir içinde yüzde 13.7 paya sahip olurken, Akdeniz, 12.7, Batı Anadolu yüzde 10.9, Doğu Marmara da yüzde 9 oranında pay aldı.
Batı Karadeniz'in payı yüzde 4.9, Orta Anadolu'nun payı yüzde 4.7, Batı Marmara'nın payı yüzde 4.5, Güneydoğu Anadolu'nun payı da yüzde 4.1 olarak hesaplandı. Son üç sırayı ise yüzde 3.9 ile Doğu Karadeniz, yüzde 3.2 ile Ortadoğu Anadolu ve yüzde 2.2 ile Kuzeydoğu Anadolu bölgeleri aldı.
BÖLGESEL GELİR DÜZEYİ
En fakir grubun yıllık kullanılabilir gelirinin toplam içindeki payı yüzde 6 olarak hesaplanırken, bu oran Doğu Karadeniz'de yüzde 7.6'ya kadar çıkıyor, Batı Anadolu'da ise yüzde 5.7'ye kadar düşüyor. En az gelire sahip grubun toplam içindeki payı Orta Anadolu'da yüzde 7.5, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 7.1, Batı Marmara'da da yüzde 7 olarak ölçüldü.
En zengin grubun toplam gelir içindeki payı İstanbul'da en yüksek seviyeye çıkarken, Ortadoğu Anadolu'da en alt seviyeye düşüyor. Nitekim toplamda yüzde 48.3 olan en yüksek gelire sahip grubun toplam kullanılabilir hane halkı geliri içindeki payı İstanbul'da yüzde 50.5'e yükselirken, Ortadoğu Anadolu'da yüzde 42.4'e kadar iniyor.