Gelecek kaygısı arttı, sigorta göze girdi

Güncelleme Tarihi:

Gelecek kaygısı arttı, sigorta göze girdi
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2009 00:05

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Meral Egemen, faizlerin iyice düştüğü ve kriz nedeniyle insanlarda gelecek kaygısının arttığı bugünlerde bireysel emeklilik sisteminin yanı sıra hayat sigortacılığına yönelik talepte de ciddi bir artış görüldüğünü söyledi.

Meral Egemen 2009’da bireysel emeklilik için satış ve pazarlama etkinlikleriyle beraber hayat sigortacılığına da ağırlık vereceklerini belirterek, “ Şimdi yeni bir ürün geliştiriyoruz. Bu sigorta poliçelerini kişilerin işsiz kalmaları halini de dikkate alarak işsizlik primi teminatını da içerecek şekilde geliştiriyoruz. İşsizlikle beraber satılacak BES, işsizlikle beraber satılacak hayat ve ferdi kaza sigortaları çok cazip hale geliyor. Hayat sigortaları bizim için kurtarıcı olurken, sigortalılar için de hayat kurtarıcı olabiliyor. Bu sene hayat yılı olacak diye düşünüyorum” diye konuştu.

325 BİN MÜŞTERİ VE 2 MİLYAR TL PRİM ÜRETME HEDEFİ

Egemen “2008 Ekim, Kasım ve Aralık’ta bizim şirketin poliçe satışlarında bir artış olmaya başladı ve bu durum 2009 Ocak ve Şubat’ta da devam ediyor. Ocak ve Şubat satışlarımız geçen yılın Ekim-Aralık satışlarından daha yüksek. Yine Ocak-Şubat satışları aylık bazda karşılaştırdığımızda 2008’in aynı aylarına göre yüzde 15-20’lik bir artış var. İnsanlarda gereksiz ve lüks tüketim harcamalarından kırptıkları miktarları tasarrufa yöneltme konusunda ciddi bir bilinçlenme oluştu. Bu eğilimin kalıcı olmasını diliyoruz” dedi.

2008’de BES kapsamında 50-60 bin civarında yeni müşteri aldıklarını aktaran Egemen “Satışlar inşallah Ocak-Şubat gibi devam ederse yıl sonunda 70-80 bin yeni müşteriyi geçeriz diye de ümit ediyoruz. Yıl sonu BES için hedefimiz yıl sonunda müşteri sayımızı 325 bine toplam prim üretimini de 2 milyar TL düzeyine çıkarmak. Biz hiçbir elemanı çıkartmadık ve 350 kişilik fazla kadroyla işe başladık. 1400 kişilik satış örgütümüz var ve yılsonuna kadar eleman çıkartma planımız da yok” bilgisini verdi.

“GELECEĞİNİ HARCAMA SLOGANI TUTTU”

Ekonomideki genel gidişten farklı olarak BES sektöründeki olumlu gelişmelerden mutlu olduğunu kaydeden Egemen şöyle konuştu:

“Biz hep pembe günlerde, her şeyin iyi olduğu günlerde, kredilerin çok ucuz faizlerle çok rahat dağıtıldığı, kredi kartı harcamalarının hiç düşünülmeden yapıldığı, 12 - 24 maaşa hatta 36 maaşa kadar tüketici kredilerinin verildiği günlerde insanların düşünmeden paralarını ve geleceklerini harcadıkları zamanlara tanık olduk. Geleceğini harcama sloganımız bugün yerini bulmuş görünüyor. Şimdi kiminle konuşsanız bireysel emekliliğin, gelecek için biriktirmenin önemini duyuyorsunuz. Birden bire insanların gelecek kaygısı çok daha belirgin hale gelmeye başladı.”

“BORCUNU ÖDEMEK İÇİN BES’TEN ÇIKANLAR DA VAR”

Meral Egemen, bu olumlu gelişmeye karşın, BES sistemine 4-5 yıldır yatırım yapan ve şu an işsiz kalan ya da geçmişten gelen kredi borçları nedeniyle zor duruma düşenlerle ilgili olumsuz bir eğilim gözlediklerini hatırlatarak “Kredi kartı borcu çok yükselmiş, kredi borcu yükselmiş, geleceğini geçmişte fazlasıyla harcamış olanlar içinde maalesef şimdi işsiz kalanlar var. Bu kişilerin nakit ihtiyacını karşılamak için ilk olarak buradaki birikimlerini bir kaynak olarak gördüklerini maalesef tespit ediyoruz. Bu yöndeki trend toplamda yine yüzde 15’ler civarında gözleniyor. Bu da doğal bir trend. Mühim olan havuza yeni akanların çıkanları dengelemesi. Şu anda dengeliyor” dedi.

“SİSTEMDEN 'ÇIKMASINLAR'DİYE İHTİYAÇ KREDİSİ VERİYORUZ”

Kriz koşullarında sistemden çıkanların olacağını kaydeden Egemen, erken çıkanların yüzde 15 stopaj ödemek zorunda kaldıklarını hatırlatarak “ Şimdi biz buna bir önlem olarak Akbank’la ortak yeni bir ürün yarattık. Hatta iki ürün yarattık diyelim. Birincisi eğer burada birikmiş parası varsa yüzde 15 stopaj ceza ödeyip de çıkmak yerine bankadan düşük faizli kredi imkânı yarattık. Akbank da bu işi teşvik etti. Aslında buradaki birikimlere dokunmasınlar istiyoruz. Eğer ihtiyacı gerçekten kısa vadeliyse, 3 aylık, 5 aylık ihtiyacı için 5 yıldır biriktirdiği parayı, 3 yıldır biriktirdiği parayı yakıp da yüzde 15 stopajını ödemesinler istiyoruz. Bu ihtiyaç kredisi uygulaması çok yeni. İyi de talep görüyor. Ben çıkıyorum diyenlerin nerdeyse yüzde 30’unu ikna ettik bu yeni ürünle” diye konuştu.

“İŞSİZLİK SİGORTASI YENİ BİR ÜRÜN”

BES sistemi içinde bulunan sigortalılar işsiz kalmaları halinde prim ödemelerinin aksamaması için de işsizlik sigortası primi uygulaması geliştirdiklerini açıklayan Meral Egemen bu konuda şu bilgiyi verdi:

“Önceden, işsizlik sigortası kapsamında, sakatlık halinde veya iş göremezlik durumda biz işsizlik teminatı ödüyorduk. Şimdiki yeni ürünümüz ise, herhangi bir sakatlığa, kazaya veya bir sağlık durumuna bağlı olmaksızın iş akdiniz fesih edildiğinde devreye giriyor. Bu durumda BES için aylık asgari tutarı sigortalı adına şirket olarak biz ödüyoruz. İşsizlik sigortasından faydalanmak için en az altı aydır sistem içinde olmak gerekiyor. BES’e girerken kabul edilen prim tutarına göre de işsizlik sigortası teminatı 18 hatta 36 aya kadar çıkarılabiliyor. Şimdi bırakın mavi yakalıları, benim çevremdeki bütün beyaz yakalılar dahil birçok kişi işsizlik primini soruyor. Her gelen 100 kişiden 90’ı, 95’i bu soruyu soruyor. BES’e giren herkesin 3-5 gibi lira gibi çok küçük katkı paylarını da ödemeyi kabul ederek işsizlik sigortasını yaptırmasını herkese öneriyoruz.”

“LALE DEVRİ SONA ERDİ, SİNEĞİN YAĞINI DA DÜŞÜNÜYORUZ”

“Yarın kaygısı ile BES arasındaki ilişkiyi nasıl görüyorsunuz” şeklindeki soruya Egemen, faizlerin düşmesiyle birlikte BES’in geleceğe yatırım anlamında gözle görünür avantajlar sunmaya başladığını belirterek, şu yanıtı verdi:

“Artık sinekten çıkacak yağı hesaplamak zorundayız. Yani bedava harcanan paraların, bedava ödenen kredi faizlerinin dönemi geçti. O günler geride kaldı. Bir anlamda Lale Devri sona erdi. Bütün bunları tabi doğru anlattığımız takdirde ikna edemediğimiz müşteri yok. Yani ikna oranımız eskiden her 10 kişide 2,5 kişiydi. Şu anda konuştuğumuz, görüştüğümüz müşterilerde bu sayı her 10 kişiden 4-5 kişiye kadar çıktı. Hayat sigortası ve ferdi kaza sigortalarında da çok ciddi artış var. İnsanların gelecek kaygısıyla ilgili endişeleri vardı, ama bu zamanlarda çok daha yoğunlaştı.”

“DALDAKİ KUŞTAN, CEPTEKİ NAKİT DAHA ÖNEMLİ HALE GELDİ”

2009 için hedeflerini değerlendiren Meral Egemen, yeni müşteri kazanmanın yanı sıra mevcut müşterileri tutmanın da bu dönemde çok önemli hale geldiğini ve 2009’da strateji değişikliğine giderek hayat sigortacılığına da ağırlık verdiklerini söyleyen Egemen şu görüşleri dile getirdi:

“Çünkü hayat kısa vadede daha çabuk kâr yazan bir ürün. Bireysel ise sattığın anda zarar yazıp, 5 yıl sonra kâra geçiren bir ürün. Rasyonel bir yönetim bu kriz gününde daldaki kuştansa cepteki nakitle bakıyor. Birdenbire her şey bu eğilime döndü. Mesela bizim iki ortağımız karşılaştırıldığında, yerli ortağımız daha çok bugünkü kâr-zarara bakarak işi yönetmeyi tercih eden bir anlayışa sahipti. Yabancı ortağımız ise çok daha uzun vadeli planlarla hareket tarzına sahipti. Şimdi onlar da bugün kısa vadede ne yazabiliyorsun ona öncelik ver demeye başladılar. Bugün cepteki nakit onlar için de daldaki kuştan daha önemli olmaya başladı. Geçen sene biz satış ekiplerine hiç hayat sigortası satış hedefi vermedik. Sadece bireysel emekliliğe konsantre olun, sade bireysel emeklilik satın dedik. Şimdi ise her satılan 4 bireysel emeklilik sözleşmesinin yanında en az 1 tane de hayat sözleşmesi satılacak diyoruz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!