Güncelleme Tarihi:
Geçen yıl İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İHBİR) ihracatı 2.7 milyar dolar oldu ve birlik bugüne kadar 185 ülkeye ihracat yaptı. Hububat sektörü için yükselen pazarlardan biri olan Venezuela’ya Türkiye’den yapılan toplam ihracat ise 2021’de neredeyse ikiye katlanarak 147 milyon dolara çıktı. Venezuela’ya ihracatı arttırmak adına, şirketlerde İspanyolca konuşabilen çalışanların istihdam edilmeye başladığını belirten İHBİR Başkanı Kazım Taycı, Venezuela’nın sektör için gelecekte daha da önemli olacağına dikkat çekti.
HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Gaziantep’in hububat ihracatında önde gelen şehirlerden biri olduğunu ve Gaziantep’ten Venezuela’ya ihracat yapan şirket sayısının da her geçen gün arttığını belirten Taycı, “Gaziantep’te şirketler İspanyolca konuşanları istihdam etmeye başladı. Şu ana kadar Gaziantep’te Arapça, İngilizce, Irak kökenli olarak Kürtçe ve şimdi de İspanyolca konuşuluyor” dedi. İHBİR olarak 2021 yılında Venezuela’ya 10.5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Taycı, geçen yılın ilk 5 ayında Türkiye genelinde hububat sektörünün toplam ihracatının 3.3 milyon dolar olurken; bu yılın ilk 5 ayında ise ihracatın 4.5 milyon dolara yükseldiği bilgisini verdi... Taycı, “Venezuela’nın ekonomik görünümü iyileşiyor. Son dönemlerde tek haneli rakamlara inen enflasyon oranları, artan dolar arzı, düşürülen kamu harcamaları ve artan vergi gelirleriyle birlikte, ürünlerimizin diğer Avrupa ülkeleri ve ABD’ye göre daha uygun olması Venezuela’daki tercih edilirliğimizi arttırıyor. Latin Amerika, Türkiye pazarı için her geçen gün daha önemli ve daha stratejik bir hale geliyor” değerlendirmesini yaptı.
GELENEKSEL TİCARET ÖNDE
2021 yılında İHBİR’in ihracatının 2.7 milyar dolar olduğunu, bu yıl ise İHBİR olarak yılı 3.5 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini söyleyen Kazım Taycı,“Pek çok ülkeyle e-ticaretimiz var ancak konteyner bazında önemli rakamlarda değil. Satmakta olduğumuz gıda ürünlerini insanlar almadan önce dokunmak, tatmak istiyor. Ürünü ithal edip tattıysa, ticaretini yaptıysa ve firmadan da memnunsa yavaş yavaş dijitale doğru yöneliyor ancak o seviyeye gelmeden önce fiziksel ticarete ihtiyaç var. Dövizin artması ihracatçı firmalarımızı çok olumsuz manada etkilemiyor. Bununla birlikte girdi ürünlerimizin birçoğunda ithalat da söz konusu ancak satışın da döviz bazında olmasıyla beraber dengeleniyor” açıklamasını yaptı.
EN ÇOK MAKARNA İHRAÇ EDİLİYOR
Türkiye, hububat sektörü özelinde Venezuela’ya en çok makarna ve benzeri ürünlerin ihracatını gerçekleştiriyor. İşlenmiş tarım ürünlerinde de ihracatın pozitif yönde ilerlediğini söyleyen Kazım Taycı, şekerli, kakaolu mamullerde de satışların artış yakaladığını belirtti. “Kaliteli ürünlerin uygun fiyatlı olması nedeniyle Türk ürünlerine oluşan aşinalık artıyor” diyen Taycı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk dizilerine duyulan ilgi Türk ürünlerine karşı merakı da artırıyor. Bu nedenle doğal olarak bir ilgi görüyoruz. Siyasi olarak iyi ilişkilerimizin olduğu tüm devletlerle ticaretimiz gelişiyor. Venezuela kapıları bize açılmış durumda. Venezuela özelinde gerçekten rakibimiz yok. Sadece lojistik avantaj sebebiyle komşu ülkelerin ciddi avantajları var. İHBİR olarak bugüne kadar 185 ülkeye satış gerçekleştirdik. Hedefimiz gelişmiş ülkelerde var olmak ve gelişmekte olan Latin Amerika pazarı, Uzak Doğu pazarı ve Afrika’nın bazı pazarlarında düzenli bir şekilde ticari partner olarak marka algımızı güçlendirmek istiyoruz.”
RUSYA’DA FIRSAT VAR
Rusya’da Türk ihracatçılar için önümüzdeki dönemde önemli fırsatlar olduğunu söyleyen Taycı, “Rusya’da düzenlenecek fuar organizasyonlarına büyük metrekareler ve daha fazla firmayla katılmayı düşünüyoruz. Rusya ile ilgili kısa, orta ve uzun vadede Türk ihracatçısı için çok büyük fırsatlar var” derken; ihracat pazarlarındaki son durumu şu sözlerle değerlendirdi: “Şu anda önemli pazarlarımızdan biri olan Mısır’ın ithal ürünlere karşı ciddi manada korumacı bir tavır aldığını görüyoruz. Fas, Cezayir ve Tunus da son derece korumacı bir tutum sergiliyor. Latin Amerika ülkelerinde de bu durum belirli ürünlerde gözlemlense de ürünlerimizin kalitesi ön plana çıktığı için avantajımızı koruyoruz. Çin’de bugün halen daha pandeminin izlerini hissediyoruz.”