OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 04, 2003 00:00
Devalüasyon öncesi 52 milyar lirasını dolara çeviren dönemin
Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'in "Benim de biraz param var ne yapayım" diyen sekreteri Ayşenur Alpyörük'ün, TL'de kal" diyerek yanılttığı ortaya çıktı.Ankara 11'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan duruşmaya sanık Erçel katılmazken, kendisini iki avukatı temsil etti. Erçel'in Merkez Bankası Başkanlığı döneminde sekreterliğini yapan Ayşenur Alpyörük'ün de aralarında bulunduğu 3 tanık dinlendi.Bugün İletişim Genel Müdürlüğü'nde Şef olarak çalışan Alpyörük, Erçel'in Halk Bankası'nda TL hesabı bulunduğunu ve onunla kendisinin ilgilendiğini söyledi.O dönem kaç hesabı olduğunu hatırlayamadığını belirten Alplyörük, paranın dolara çevrilmesi için Halkbank'a telefon açtığını söyledi. "Bir hafta öncesinden Başkan bey ile TL'nin dövize çevrilmesi için konuşmuştuk" diyen Alpyörük, paranın vadesinin 19 Şubat 2001'de dolacak olmasına karşın bu tarihten önce talimat verdiklerini bildirdi.Yargıç Fevzi Şıngar'ın sorusu üzerine Alpyörük, "Ben devalüasyon olacağını bilmiyordum. Parasını neden dolara çevirdi onu da bilmiyorum. Ancak ben de Başkan Bey'e (Benim de TL hesabım var ne yapayım?) dedim. O da bana (TL'de kal) dedi" şeklinde konuştu. Cumhuriyet Savcısı'nın sorusu üzerine Erçel'in daha önce de parasını dövize çevirip çevirmediğini bilmediğini söyledi.SERDENGEÇTİ LİZBON VE BERLİN'DE Bu arada bugün tanıklık yapması için çağırılan Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin 15 Mayıs'ta mahkemeye mazeret dilekçesi verdiği öğrenildi.Serdengeçti dilekçesinde 1-3 haziran 2003 tarihlerinde Lizbon'da, 4-5 Haziran 2003 tarihlerinde ise Berlin'de yapılacak uluslararası toplantılara katılmak için yurt dışında olacağını bildirdi.MESAİ SAATİ DIŞINDA DA
DÖVİZ SATILIRDönemin İşçi Dövizleri Genel Müdürü ve Merkez Bankası Meclis Üyesi Durmuş Yılmaz ile dönemin piyasalar Genel Müdürü iken bugün İletişim Genel Müdürlüğü yapan Nesrin Doğaneli tanıklık yaptılar. Yılmaz, Merkez Bankası'nın daha önceden imzaladığı Stand By Anlaşması gereğince isteyenin dilediği kadar dövizi Merkez Bankası'na satabileceğini ya da alabileceğini söyledi. Karşılığının verilmesi kaydıyla bankanın bu taahütte bulunduğunu belirten Yılmaz, o tarihte mesai saati sonrasında işlem yapılıp yapılmadığınını sorulması üzerine, "Piyasaların işleyiş saatleri belli, mesai saati dışında sadece döviz alımı işlemi yapılır, döviz satışı değil; ama banka döviz satmayla da yetkilidir" diye konuştu. Tanık Nesrin Doğaneli ise aynı soruya, "Merkez Bankası sadece döviz alımı yapabilir piyasalardaki likiditedeyi rahhatlatmak piyasalara müdahale etmek için mesai saati dışında döviz satamaz" karşılığını verdi. Aradaki çelişkinin yargıç Şıngar tarafından sorulması üzerine diğer tanık Yılmaz, bir önceki ifadesini düzelterek. "Döviz rezervinden sorumlu bir kuruluşu olarak gerekirse mesai dışında döviz satılabilir, her hangi bir kamu kuruluşu akreditif yapmıştır veya devletin dış borcu vardı, geç bildirilmiştir o saatte de yapılabilir" dedi. Tanık Doğaneli Yargıç'ın sorusu üzerine Merkez Bankası'nın döviz satışında herhangi bir banka veya kuruluşun kayırılması şeklinde talimat verilmediğini de açıkladı.DURUŞMA ADLİ TATİL SONRASINA KALDIYargıç Fevzi Şıngar Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti'nin mazeretinin kabul edildiğini belirterek, kendisine yeniden davetiye gönderileceğini bildirdi.Yargıç Şıngar, Erçel'in kişisel hesabının bulunduğu Halk Bankası şubesinin müdürü olan ve bugün tanıklığa gelmeyen Hakan Ayşen'in iş ve ev adreslerinin Halk Bankası Genel Müdürlüğü'nden sorularak davetiye gönderilmesine karar verdi ve duruşmayı adli tatil sonrasına erteledi. Erçel, devalüasyon öncesinde, kişisel hesabındaki 52 milyar lirayı dövize çevirdiği ve bazı bankalara 5 milyar 188 milyon 900 bin
dolar satarak görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle 4 buçuk yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.Â
button