Ayşegül AKYARLI GÜVEN
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2009 00:00
ULI ve PWC’nin hazırladığı 2009 yılı Avrupa Gayrimenkul Piyasalarında Gelişen Trendler Raporu’na göre, İstanbul gelişme öngörüleri açısından birinci, yatırım öngörüleri bakımından üçüncü oldu.
URBAN Land Institute (ULI) ve PricewaterhouseCoopers’ın (PWC) birlikte hazırladığı 2009 yılı Avrupa Gayrimenkul Piyasalarında Gelişen Trendler Raporu’na göre İstanbul gelişme öngörüleri açısından birinci, yatırım öngörüleri bakımından da üçüncü pazar oldu. Taşıdığı riskler baklımından 20’nci sırada yer alan İstanbul’un oturmamış kanunları, şeffaflık sorunu ve servis sağlayanların deneyimsizliği nedeniyle risk taşıdığını belirten PwC Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Gayrimenkul Sektörü Lideri John Forbes, Türk gayrimenkul sektörüne "Şu sıralar yeni yatırımlara odaklanmayın, 2010’a kadar hayatta kalmaya bakın" mesajı verdi.
Kaybedenler fırsat olacak
2010’dan sonra sektörün yeniden toparlama eğilimine gireceğini ve sermayesi olanın o gün güleceğini dile getiren Forbes şöyle devam etti: "Şu an başarılı olmak için maliyetlerle ilgili zor kararları almanın tam sırası. Sektörün nelerden vazgeçmesi gerektiğine hemen bakması gerekiyor. Ayrıca varlık fiyatlarının düşmesine de karşı konulacak dönemlerde değiliz. Kriz döneminde kaybedenler, uzun dönemde sermayesini elinde tutanlar için önemli avantajlar yaratacak. Perakende bunu için iyi bir örnek olabilir."
ULI Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesi Küresel Gelişmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Brian Kilkelly’ye göre de, Türkiye krizin rüzgarını şimdiden hissetmeye başladı. Böyle bir iklim içinde Türkiye’nin yeni yatırımlar konusunda olumsuz etkilendiğini ifade eden Kilkelly şunları söyledi: "Yine de Avrupa ile kıyasladığımız zaman Türkiye daha iyi durumda görünüyor. Ama fırtınayı henüz tam anlamıyla hissettiğinizi sanmıyorum. Bu hissetmeyeceğiniz anlamına da gelmiyor. 2009 yılında hazırladığımız raporun başlığını ’Herşey daha kötüye gidecek’ şeklinde koyduk. Ama Türkiye’nin öne çıkmasında gayrimenkulün rolünü unutmamak gerek."
Küçük ölçekli Çin
Bu yıl yatırım öngörüleri açısından Moskova’nın birinci Hamburg’un ise ikinci olduğu araştırma sonuçlarına göre İstanbul ve Türkiye ile ilgili sonuçlar şöyle:
Gayrimenkul uzmanları, Türkiye ile ilgili olarak, ekonominin yavaşladığını ve Avrupa Birliği üyeleğinin de çok uzun vadede gerçekleşmeyeceğini belirtmelerine karşın Türkiye için yatırım açısından ’küçük ölçekli Çin’ benzetmesinde bulundular.
Kriz nedeniyle gayrimenkul yatırımcıları İngiltere ve Almanya gibi daha geniş ve riski düşük piyasalara yönelseler de uzun vadede potansiyeli nedeniyle Türkiye cazibesini koruyor.
Gayrimenkul talebinin devam ettiği İstanbul’da projeler çekiciliğini korurken gayrimenkul uzmanlarına göre İstanbul ve kıyı şehirlerinde yeni konut projelerinin geliştirilmesi gerekiyor.
Zorlu’da sıraya girdiler son altı aydır ilgi yok
GARANTİ Yatırım İcra Kurulu Başkanı Metin Ar danışmanlık yaptığı projelere son 6 aydır büyük bir ilgi göremiyor. Zorlu’ya satılan Karayolları arazisi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na danışmanlık yaptığı dönemde bu satış için 18’i yabancı 22 firmanın kendilerini ziyaret ettiğini dile getiren Ar, "Şu dönemde çok işlem olmuyor. İlginç olan şu ki projeler satış yapsa da binalar boş kalıyor. Hemen ofisimden görebildiğim Bellavue Residence’da satışlar bitti ama akşamları dairelerin üçte birinin ışığı bile yanmıyor. Yatırım için alanlar kiracı bulamıyor."
Mevzuat korkusundan Anadolu’ya kayılmıyor
RAPORA göre çok amaçlı projeler Türkiye’de büyük ilgi görse de uygun alan eksikliği nedeniyle riskli yatırımlar olarak nitelendiriliyor.
Avrupalı yatırımcılar İstanbul’un dışındaki şehirlerde de büyük fırsatlar olduğunu ancak mevzuat tamamlanmadığı için bu fırsatların değerlendirilemediğini belirtiyor.
Avrupalı yatırımcılar İstanbul’da, gayrimenkul yatırımı açısından en çok ofis alımına sıcak bakıyor. İstanbul’daki ofisler için yüzde 53 oranında ’satın alın’, yüzde 32 oranında ’elinizde tutun’ tavsiyesi yapılırken konutta bu oranlar sırasıyla yüzde 46 ve yüzde 40 oluyor.