GAP organik tarımın pilot bölgesi olsun
Güncelleme Tarihi:
Bülent OKUTAN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2004 13:37
Uludağ Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uludağ, organik tarımda çok yüksek gelişme potansiyeli bulunduğunu belirterek, GAP Bölgesi’nde pilot bölgeler oluşturulmasını önerdi. Uludağ, mayınlı alanların da organik tarıma açılmasını istedi.
ŞANLIURFA’nın önde gelen girişimcilerinden Mehmet Uludağ, organik tarım konusunda yeni yatırımlar yapabileceklerini söyledi. Uludağ, 2000 Yılında kent merkezine 20 kilometre uzaklıkta kurdukları 4000 dekarlık organik tarım işletmesinin başarılı olduğunu söyledi. Mehmet Uludağ, burada bitkilerde hormon oluşturacak hiç bir ek katkı maddesi kullanmadan üretim yaptıklarını belirterek şöyle konuştu:
‘İşletmemizde brokoli, baharatlar, Antep Fıstığı üretiyoruz. Çiftliğimiz uluslararası organik sertifika kuruluşu ECOCERT tarafından da onaylandı. Bunun yanısıra Uluslararası Organik Tarım Hareketi Federasyonu üyesiyiz. Ayrıca, Türkiye’de kurulan ORGÜDER (Organik Ürün ve Sanayicileri Derneği)’nin de kurucu üyesiyiz. Burada ürettiğimiz ürünleri AB Üyeleri başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediyoruz.’
Türkiye’de organik tarıma gereken önemin verilmediğini belirten Mehmet Uludağ, Avrupa Birliği’nde ise organik tarımın yaygınlaştırılması için hektar başına 800 Euro destek sağlandığını söyledi. Uludağ, ‘Sertifika bedelinin bir kısmı da devletçe karşılanıyor. GAP kapsamında organik tarım yapılmasına yabancılar da çok sıcak bakıyorlar. Bu verimli topraklar suyun gelmesiyle büyük bir zenginliğe dönüştü. Bu nedenle GAP Bölgesi’nin organik tarım açısından pilot bölge olması ve desteklenmesi gerekir’ diye konuştu. Uludağı, organik tarımdan KDV’nin kaldırılmasını ya da oranının düşürülmesini, Hal Yasası’ndan organik tarım ürünlerinin pazarlanmasının muaf tutulmasını, organik tarıma enerji desteği verilmesini ve ürünlerin yerinde işlenmesini sağlamak için de Şanlıurfa 2’inci Organize Sanayi Bölgesi’nin bir an önce açılmasını önerdi.
MAYINLI ARAZİLER
Mehmet Uludağ, daha önce gündeme getirdiği ‘sınırdaki mayınlı arazilerin organik tarıma açılması’ önerisini de yineledi ve ‘Bu alan yaklaşık olarak 350 bin dönüm. Buraların temizlenmesinin ardından o topraklarda yapılacak en olumlu tarım şekli de organik tarım olacaktır. Bunun bir an önce hayata geçmesini bekliyoruz’ dedi.
1991’de kardeşi İbrahim Uludağ ile birlikte ilk şirketini kuran Mehmet Uludağ, başlangıçtan beri ilke olarak bulundukları ortamda fırsatları herkesten önce değrelendirmeyi ilke edindiklerini belirterek, ‘Bu nedenle Şanlıurfa’da olmayan birçok şeyi ilk kez biz yaptık. Otomatik oto bakım ve servis hizmeti, endüstriyel temizlik, özel güvenlik, tabldot yemek sanayi, organizasyon ve organik Tarım bunlar arasında.
Şanlıurfa’da sosyal sorumluluk dersi
ULUDAĞ Şirketler Grubu’nun sosyal sorumluluklarını da ihmal etmediğini anlatan Mehmet Uludağ şöyle konuştu:
‘Yaşadığımız, ekmeğini yediğimiz yörenin insanlarına da bazı özel hizmetler sunmak istedik. Eşkiya filmi burada çekildi. Filmin tamamlanmasına yakın galasını da burada yapmak için yıllardır kapalı olan bir sinema salonunu alarak düzenledik. Ve filmin galası 550 kişilik o salonda yapıldı. Geceden elde edilen geliri de Çocuk Hastanesi’ne bağışladık. Daha sonra sinemayı başkalarına devrettik, faaliyetini sürdürüyor. Ayrıca 2 köy okulunun hamiliğini üstlendik ve bu okulların sorunsuz eğitim verebilmesi için çabalıyoruz. Bu iki okuldan 200 öğrenci saptadık ve Yetenekler Projesi adı altında bu çocuklarımızın yeteneklerini izliyor, onlara bu yönde imkanlar sunmak için uğraşıyoruz.’
‘İşletmemizde brokoli, baharatlar, Antep Fıstığı üretiyoruz. Çiftliğimiz uluslararası organik sertifika kuruluşu ECOCERT tarafından da onaylandı. Bunun yanısıra Uluslararası Organik Tarım Hareketi Federasyonu üyesiyiz. Ayrıca, Türkiye’de kurulan ORGÜDER (Organik Ürün ve Sanayicileri Derneği)’nin de kurucu üyesiyiz. Burada ürettiğimiz ürünleri AB Üyeleri başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediyoruz.’
Türkiye’de organik tarıma gereken önemin verilmediğini belirten Mehmet Uludağ, Avrupa Birliği’nde ise organik tarımın yaygınlaştırılması için hektar başına 800 Euro destek sağlandığını söyledi. Uludağ, ‘Sertifika bedelinin bir kısmı da devletçe karşılanıyor. GAP kapsamında organik tarım yapılmasına yabancılar da çok sıcak bakıyorlar. Bu verimli topraklar suyun gelmesiyle büyük bir zenginliğe dönüştü. Bu nedenle GAP Bölgesi’nin organik tarım açısından pilot bölge olması ve desteklenmesi gerekir’ diye konuştu. Uludağı, organik tarımdan KDV’nin kaldırılmasını ya da oranının düşürülmesini, Hal Yasası’ndan organik tarım ürünlerinin pazarlanmasının muaf tutulmasını, organik tarıma enerji desteği verilmesini ve ürünlerin yerinde işlenmesini sağlamak için de Şanlıurfa 2’inci Organize Sanayi Bölgesi’nin bir an önce açılmasını önerdi.
MAYINLI ARAZİLER
Mehmet Uludağ, daha önce gündeme getirdiği ‘sınırdaki mayınlı arazilerin organik tarıma açılması’ önerisini de yineledi ve ‘Bu alan yaklaşık olarak 350 bin dönüm. Buraların temizlenmesinin ardından o topraklarda yapılacak en olumlu tarım şekli de organik tarım olacaktır. Bunun bir an önce hayata geçmesini bekliyoruz’ dedi.
1991’de kardeşi İbrahim Uludağ ile birlikte ilk şirketini kuran Mehmet Uludağ, başlangıçtan beri ilke olarak bulundukları ortamda fırsatları herkesten önce değrelendirmeyi ilke edindiklerini belirterek, ‘Bu nedenle Şanlıurfa’da olmayan birçok şeyi ilk kez biz yaptık. Otomatik oto bakım ve servis hizmeti, endüstriyel temizlik, özel güvenlik, tabldot yemek sanayi, organizasyon ve organik Tarım bunlar arasında.
Şanlıurfa’da sosyal sorumluluk dersi
ULUDAĞ Şirketler Grubu’nun sosyal sorumluluklarını da ihmal etmediğini anlatan Mehmet Uludağ şöyle konuştu:
‘Yaşadığımız, ekmeğini yediğimiz yörenin insanlarına da bazı özel hizmetler sunmak istedik. Eşkiya filmi burada çekildi. Filmin tamamlanmasına yakın galasını da burada yapmak için yıllardır kapalı olan bir sinema salonunu alarak düzenledik. Ve filmin galası 550 kişilik o salonda yapıldı. Geceden elde edilen geliri de Çocuk Hastanesi’ne bağışladık. Daha sonra sinemayı başkalarına devrettik, faaliyetini sürdürüyor. Ayrıca 2 köy okulunun hamiliğini üstlendik ve bu okulların sorunsuz eğitim verebilmesi için çabalıyoruz. Bu iki okuldan 200 öğrenci saptadık ve Yetenekler Projesi adı altında bu çocuklarımızın yeteneklerini izliyor, onlara bu yönde imkanlar sunmak için uğraşıyoruz.’