Hülya GÜLER
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2010 00:00
Galatasaray Adası’nın işletme hakkını 2005’ten beri elinde bulunduran Reina’nın patronu Mehmet Koçarslan, sözleşmenin 2015’e kadar uzatılmasının mali kurulda reddedilmesi ile ilgili “13 milyon dolarlık yatırım yaptım. Paramı versinler çıkarım” dedi.
GALATASARAY Spor Klubü’nün (GS) Kuruçeşmede’deki adasında yer alan tesisleri, Suada adı altında işleten İstanbul’un önde gelen eğlence mekanlarından Reina’nın patronu Mehmet Koçarslan, 2015’e kadar uzatılan işletme sözleşmesinin iptali ile ilgili olarak, “Adaya, devraldığım 2005 yılından bu yana 13 milyon
dolar yatırım yaptım. Gelip ne kadar yatırım yaptığımızı tespit etsinler, paramı versinler çıkarım” dedi. Koçarslan, Galatasaray Adası üzerindeki tesislerin işletme hakkını 2 milyon dolar yatırım yapma şartıyla yıllık 400 bin dolar kira bedeli ile aldığını anımsattı.
Yatırımla süre uzadı
Koçarslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha sonra yaptığımız yatırımların devam etmesi ve yüksek miktarda olması nedeniyle sözleşmemiz 2007’de 3 yıl daha uzatıldı. Ben her yatırımı, attığım her adımı merhum Başkan Özhan Canaydın’ın bilgisi dahilinde yaptım. Her seferinde ‘Buraya bu kadar yatırım yapıyoruz, yarın bize gidin derseniz ne olur’ dedim. Canaydın da bana ‘Sen devam et’ mesajı verdi. Ancak mali kurulda 2015’e kadar olan işletme sözleşmemiz iptal oldu. Ben buraya harcadığım para ve enerji ile 4 tane daha Reina, 20 tane daha Kichnette açardım.”
Adayı işletmeyi istemedimÖzhan Canaydın’ı kıramadığı için istemediği halde Suada’yı işletmeye başladığını savunan Kocarslan şunları anlattı: “2010 Kasım’da bitecek sözleşmemizin 2015’e kadar uzatılması için Özhan Canaydın, Başkan Adnan Polat’a mektup yazdı. Polat yönetimi de Canaydın’ın mektubunun ışığı altında sözleşmeyi imzalamaya oturdu, kira artışı talep edildi. ‘Yatırımın karşılığın verirsek gidersin’ dendi ve kabul ettik. 1 ay süre istendi ama 3.5 ay sonra, ‘Sözleşmeyi 2015 Kasım ayına kadar 5 yıl daha uzatıyoruz, 5 yıl sonunda gideceksin ya da günün şartlarında kira artışını kabul edeceksin’ dediler, kabul ettik.”
Tam para kazanacakkenYeni sözleşmede GS üyelerine tesislerde yüzde 30 indirim istendiğini ve kabul ettiklerini kaydeden Koçarslan, şöyle konuştu: “Bu uygulama zaten zarar eden işletmemizin daha büyük bir zarara girmesine sebep oldu. Bu son istekle bizi hiç para kazanamaz duruma getirdiler. Biz yatırımlara devam ettik ve tek beklentimiz ve umudumuz olan davet alanını iyileştirme projesini bekledik. Sadece davet alanı bize para kazandıracaktı. Davet alanı 27 Şubat’ta 2010 mali kurulunun sonunda 200 kişi kalmışken önerge oylandı ve sözleşme iptal edildi.”
Değeri 70 milyon dolardan 300 milyon dolara yükseldiMEHMET Koçarslan, Galatasaray Adası’na kattığı değer konusunda şu iddiada bulundu: “Ada paha biçilmez bir yer ama gayrimenkul değeri ilk aldığımızda 70 milyon dolarken şimdi 300 milyon dolara yükseldi. Ben kulübümle mahkemelik olmayı arzu etmiyorum. Yeni yönetimin bizi bundan sonra para kazandıracak şekilde mağdur etmeyeceklerine ve karşılıklı anlaşarak bu konuyu çözebileceğimize inanıyorum.”
4 yıldır zarar ediyorum Galatasaray’a helal olsun GALATASARAY yönetiminin adayı kendisinin işletmesini istemediğini belirten Mehmet Koçarslan, şöyle devam etti: “Bu adayı sadece GS üyelerinin kullanmasını istiyorlar. Bu adanın yıllık gideri 3 milyon dolar. Ben tüm varlığımı, kazancımı bu adaya yatırdım. Hayatımda yaptığım en büyük maddi kayıp bu adanın işletmesini almamdır. 4 yıldır işletme zarar ediyor. Ben burda bir yılda sattığım içkiyi Reina’da bir haftada satıyorum. Burayı dünyanın en güzel yerlerinden biri haline getirdim, İstanbul’a ve GS’ye güzel bir mekan kazandırdık. Ünlü Paris Match Dergisi buraya 2 sayfa ayırdı. Dünya çapında bir marka yarattık. Kulübe helal olsun.”
Ben aldığım günlerde tesisin müdürü tuvalete giremiyorduGALATASARAY’ın geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden eski Başkanı Özhan Canaydın’ı vefatından 3 hafta önce ziyaret ettiğini söyleyen Mehmet Koçarslan, şunları anlattı: “Özhan Canaydın gerçek GS’li idi. Ben buraya ilk geldiğimde tesisin müdürü tuvalete karşıya geçiyordu. ‘Burayı sen adam edersin’ deyip Canaydın bana güvendi. O olsaydı kendimi daha güvende hissederdim. Bana ‘Ben öbür tarafa gitsem bile GS ile bağım kopmaz, ben oradan da mesaj veririm’ dedi. Ama ben kendisiyle helalleştim. Elini öptüm. O olsaydı daha korunaklı olabilirdim çünkü olayları o biliyordu.”