Güncelleme Tarihi:
Yunanistan seçimlerinden bir gün sonra 18-19 Haziran’da Meksika Los Cabos kentinde gerçekleşecek G-20 zirvesi öncesinde bazı üye ülkeler, pazartesi günü açılacak piyasaların olası bir şokun engellemek için merkez bankalarının eşgüdümlü hareket etmesi yönünde ortak irade ortaya koyacak. ECB’nin olası bir dalgalanmaya karşı önlem almaya hazırlandığını söyleyen Draghi, “Krizin başından bu yana yaptığımız bu, piyasalara para enjekte etmek. Yunanistan seçimlerinden sonra da şok bir dalgalanma yaşanması durumunda, bu yaptığımıza devam edeceğiz” dedi.
Bankalara ucuz finansman
G-20 yetkilileri, merkez bankalarının seçimin ardından piyasalarda büyük zorluklar oluşması ihtimaline karşı finans sisteminde yeterli nakit bulunmasını güvence altına alacaklarını söyledi. G-20 ülkelerinden İngiltere’nin Merkez Bankası Başkanı Mervyn King, iş sahiplerine ve tüketiciye kredi sağlanmasını teşvik etmek için bankalara ucuz ve uzun vadeli finansman olanağı sağlayacaklarını açıkladı. İngiltere’nin piyasalara Yunanistan kaynaklı yeni bir dalgalanma olması durumunda 100 milyar sterlin (283 milyar lira) enjekte etmeyi planladığı belirtiliyor. Bir başka G-20 ülkesi Kanada’nın Başbakan Stephen Harper’in sözcüsü, durumun bozulması ve bir dış şok oluşması halinde harekete geçmeye hazır olduklarını belirtti.
Seçim akşamı telekonferans
Geçen yıl aralık ayında ABD Merkez Bankası (FED) ve ECB’nin öncülüğünde Kanada, İngiltere, Japonya ve İsviçre merkez bankaları, Euro krizinin piyasalar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla ortak hareket etme kararı almışlar ve bunu kamuoyuna duyurmuşlardı. Avrupa’da da yetkililer, AB ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılan kurtarma anlaşmalarını tanımayacağını ilan eden Yunan radikal solcu SYRIZA partisinin kazanması halinde Yunanlıların banka hesaplarını boşatmaları gibi bir durumla ortaya çıkacak kargaşaya karşı hazırlık yapıyor. AB maliye bakanlarının pazar günkü seçimlerin sonuçlarının şekillenmeye başladığı saatlerden itibaren telekonferansla biraraya gelerek, pazartesi sabahı açılacak piyasaların aşırı dalgalanmasının önüne geçmek üzere bir dizi tedbir açıklaması bekleniyor. Telekonferansa katılması beklenen ECB Başkanı Mario Draghi ve diğer bakanların piyasaları bir günde sakinleştirecek ölçüde etkin tedbirler üretip üretemeyecekleri merak konusu.
Yeniden müzakere edecek
Yunanistan’da SYRIZA lideri Alexis Tsipras, uluslararası kreditörlerle yapılan anlaşmanın ülkeyi daha derin bir depresyona soktuğunu ve bu anlaşmanın Pazartesi gününden sonra geçerli olmayacağını söyledi. Tsipras, “İflas muhtırası pazartesi günü geçmişte kalacak” diyerek, 130 milyar Euro’luk ikinci kurtarma paketinin iptaline ilişkin niyetini ortaya koydu. Tsipras, daha önce ikinci kurtarma paketi anlaşması için AB liderleriyle 10 gün boyunca yeniden müzakere edeceğini açıklamıştı.
Draghi: Euro Bölgesi planını birkaç güne açıklayacağız
AVRUPA Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, Euro Bölgesi’nde birliğe ilişkin planları birkaç gün içerisinde ortaya koyacaklarını belirterek, “Mevcut duruma ilişkin ciddi aşağı yönlü riskler var. Bankalararası piyasanın işlevsel hale gelmesi en önemli hedeflerimizden biri” dedi. Draghi, şu noktalara dikkat çetti:
Euro sistem borçlarını ödeyebilecek durumdaki bankalara gerektiğinde likidite sağlamayı sürdürecek.
Banka kredilerinde arz tarafındaki sıkıntılar bitti.
Hiçbir Euro Bölgesi ülkesinde enflasyon riski yok.
Bölgede daha sıkı siyasi entegrasyona ihtiyaç var.
Bundesbank: Yunanistan’ın şantajına izin veremeyiz
ALMANYA Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Jens Weidmann, Yunanistan’ın Avrupa’ya finansal yayılma tehdidiyle şantaj yapmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. Yunanistan’da Pazar günü yapılacak parlamento seçimleri, bu ülkenin AB ve IMF ile yaptığı kurtarma anlaşmasının hükümlerine sadık kalıp kalmayacağını belirleyecek. Weidmann Yunan Kathimerini gazetesinde yer alan söyleşisinde, “Hiçbir durumda, herhangi bir ülkenin yayılma tehdidiyle bize şantaj yapmasına izin verilmemeli” dedi. Aynı zamanda Avrupa Merkez Bankası yönetim kurulu üyesi olan Weidmann, Yunanistan’ın Mart ayında imzaladığı 130 milyar Euro’luk yardım paketi anlaşmasına bağlı kalması gerektiğini, ayrıca programın hedeflerine ulaşması için bu ülkeye tanınan sürelerin uzatılmasının da söz konusu olmayacağını belirtti. Weidman şunları söyledi: “Eğer imzalanan anlaşmalar yeniden müzakereye açık bırakılırsa, yükümlülükleri gereği reformlar gerçekleştirilen ülkelere zarar verilmiş olur. Anlaşmadaki maddeler Yunanistan’da seçimlerden sonra işbaşına gelecek hükümeti bağlar. Anlaşma ihbar edilirse Yunanistan’ı kredi almaya devam edeceğini kimse söyleyemez. Anlaşma iptal edilirse hepimiz etkileneceğiz ama en fazla Yunanistan.” - Yorgo KIRBAKİ/ATİNA
İkinci seçimin Yunanistan’a maliyeti 35 milyon Euro
YUNANİSTAN’da ikinci kez sandık başına gitmenin devlete maliyeti, 6 Mayıs seçimlerine göre yüzde 30 azalarak 35 milyon Euro olacak. Yaklaşık 10 milyon seçmen hükümeti oluşturacak partileri seçecek. Pazar günü 58’i bağımsız, geri kalanı da 21 partiden olmak üzere toplam 4 bin 873 aday, 300 sandalyeli Yunan parlamentosu için yarışacak. Ülkede AB ve IMF ile imzalanan kurtarma anlaşmasını feshetme yönünde bir hükümet kurulması ya da kurulamaması halinde, Yunanistan AB ve IMF’den gelen kredinin yeni dilimini alamayacak. Memurların maaşını dahi ödeyemeyecek hale gelecek Yunan devletinin iflas riskinin olduğu, kendi ulusal para birimine geri dönmek zorunda kalacağı belirtiliyor. Uzmanlar, üye ülkelerin Euro’dan çıkması için AB anlaşmalarında bir mekanizma öngörülmese de, kaçınılmaz hale gelmesi durumunda Yunanisitan’ın Euro’dan fiili durum yaratarak çıkabileceğine dikkat çekiyor.
İngiltere Yunanistan’sız Euro Bölgesi’ne hazırlanıyor
İNGİLİZ Hükümeti ve İngiltere Merkez Bankası, Yunanistan’sız bir Euro Bölgesi olması durumunda olası bir dalgalanmayı önlemek amacıyla, bankalara ve küçük işletmelere milyarlarca sterlinlik acil fon sağlamayı planlıyor. Ülkenin mali krize sürüklenmemesi için alınacak önlemler çerçevesinde bankalara birkaç hafta içinde sunulacak yeni fonla, İngiliz bankalarının Euro krizinden fazla etkilenmemelerinin ve uluslararası piyasalara yönelmemelerinin sağlanması amaçlanıyor. İngiliz basını, Maliye Bakanı George Osborne’un önceki gün yaptığı, Avrupa ve İngiltere’nin 2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en büyük ekonomik krizle karşı karşıya olduğu yönündeki açıklamasına dikkati çekti. Basın ayrıca, 2008’deki ekonomik krizde de İngiltere’nin benzer bir önlem aldığını anımsattı. Euro Bölgesi’nde yar almayan İngiliz ekonomisinin geçen yılın son çeyreğinin yanı sıra, bu yılın ilk çeyreğinde de daralması, ülkenin nisanda yeniden resesyona girmesine neden olmuştu.
Euro Bölgesi’nde işsizlik geriledi
KRİZLE boğuşan Euro Bölgesi’nde istihdam son 3 çeyrekte sürekli geriledi. AB istatistik kurumu Eurostat’ın verilerine göre Euro Bölgesi’nde istihdam bir önceki çeyreğe göre bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0.2 azaldı. 17 üyeli Euro Bölgesi’nde istihdam geçen yıl üçüncü çeyrekte yüzde 0.3 ve dördüncü çeyrekte yüzde 0.2 gerilemişti. Euro Bölgesi’nde geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın ilk çeyreğinde istihdam daralması Yunanistan’da yüzde 8.7’yi, Portekiz’de yüzde 4.2’yi, İspanya’da yüzde 3.7’yi ve İtalya’da yüzde 0.8’i buldu. Buna mukabil aynı dönemde Almanya’da yüzde 1.5, Belçika’da yüzde 0.7, Hollanda’da yüzde 0.2 ve Fransa’da yüzde 0.1 istihdam artışı sağlandı. Euro Bölgesi’nde işsizlik oranı, nisan ayı itibariyle yüzde 11’le tarihi zirvesinde bulunuyor. Euro Bölgesi’nde işsizlik oranı en yüksek 4 ülkenin (yüzde 24.3’le İspanya, yüzde 21.7’yle Yunanistan, yüzde 15.2’yle Portekiz ve yüzde 14.2’yle İrlanda) aynı zamanda borç krizinde kurtarılan ülkeler olması dikkat çekiyor.