G-20’ye ev sahipliği için Rusya ile yarışa girdik

Güncelleme Tarihi:

G-20’ye ev sahipliği için Rusya ile yarışa girdik
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2010 00:00

Toronto’da sona eren G-20 Liderler Zirvesi’nin ardından Rusya ile Türkiye arasında 2013 yılı toplantılarına kimin ev sahipliği yapacağı yarışı başladı. Türkiye’nin 2013 zirvesine talip olduğunu bilinmesine karşın Rusya da başvurusunu yaptı. Son karar kasımda Güney Kore’de yapılacak G-20 zirvesinde açıklanacak.

TÜRKİYE ve Rusya G-20’nin 2013 yılında yapılacak zirvesine kimin ev sahipliği yapacağı konusunda karşı karşıya geldi. Türkiye’nin bu konudaki girişimi bilinmesine karşın, Rusya da bu işe talip olduğunu açıkladı. Rusya Devlet Başkan Dimitriy Medvedev’in danışmanlarından Arkady Dvorkoviç Rusya’nın 2013 yılında G-20’nin ev sahipliğini yapmak istediğini ancak Türkiye’nin de aynı yıl ev sahipliği yapmak istemesi nedeniyle bu konuda nihai bir kararın alınamadığını söyledi.

Türkiye’yi biliyoruz

Dvorkoviç, bu konudaki görüşmelerin Seul’de yapılacak zirveye kadar süreceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilindiği gibi bir sonraki 2011 zirvesi Güney Kore’de toplanacak. 2012 ise Meksika’da yapılacak. Rusya bundan sonraki G-20 zirvesinin ev sahibi olmak istiyor. Dün gerekli başvurumuzu yaptık. Türkiye’nin de benzer talepte bulunduğunu biliyoruz. Ancak nihai karar dönem başkanı üye ülkelerle yapacağı görüşmeler sonunda önümüzdeki sonbaharda ortaya çıkacak. 2013 zirvesine kimin ev sahipliği yapacağı ise Seul toplantılarında açıklanacak.”

‘Tam mutabakat’ sağlanamadı

Öte yandan Kanada’nın Toronto kentinde sona eren G-20 Liderler Zirvesi’nde bütçe açığının indirilmesi hedefinden, bankacılık sistemlerinin daha güvenli hale getirilmesi ve bankalara yeni vergiler getirilmesi konusunda üye ülkelere hareket alanı bırakma gibi bir dizi konuda kararlar alındı. Zirvenin sonuç bildirisinde üzerinde uzlaşmaya varılan en önemli konu, G-20 ülkelerinin, bütçe açıklarının 2013 yılına kadar yarı yarıya indirilmesi taahhüdünde bulunulması oldu. Zirvede, küresel krizden çıkış usullerinde ise tam bir mutabakat sağlanamadı.

Avrupa’nın diplomatik zaferi

Bu kararın Yunanistan’daki mali krizden sonra bütçe açıklarını indirme konusunu gündemin üst sıralarına taşıyan Avrupa açısından “diplomatik zafer” niteliği taşıdığı, ABD’nin ise “kaybeden taraf” olduğu yorumları yapıldı. ABD yönetimi toplantılarda, henüz küresel durgunluktan çıkış noktasına gelinmediğini, dolayısıyla bütçe açığına olumsuz etkide bulunsa da ekonomiyi canlandırma harcamalarına biraz daha devam etmek gerektiğini savundu.

Obama’dan ‘bütçe açığı inecek’ kararına destek

ABD Başkanı Barack Obama, G-20 ülkelerinin bütçe açıklarının yarıya indirilmesine dair ortaya koyulan hedefi memnuniyetle karşıladığını, ancak kısa vadede mali güçleri yetebilen ülkelerde teşvik ödeneklerinin sürdürülmesinin önemli olduğunu belirtti. Avrupalı yetkililer ise, G-20’de bütçe açıklarının kısılması yönünde çıkan görüş birliğini, tüm ülkelerin Avrupa’nın bakış açısını benimsediği biçiminde yorumladı. Avrupa Birliği’nin yazılı açıklamasında, “AB Toronto’ya açık-seçik bir gündemle gelmişti. Zirvenin vardığı sonuç da Avrupa yaklaşımı çevresinde yaygın bir buluşma olduğunu gösteriyor” denildi.

IMF: Ortak hedef fazla basitleştirildi

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, G-20 ülkelerinin 2013 yılına kadar bütçe açıklarını yarı yarıya azaltma hedefinden öte, bu ülkelerin borçlarını düşürmek için hayata geçirdikleri önlemlerin daha önemli olduğunu söyledi. Kahn, G-20 zirvesinin kapanışının ardından düzenlediği basın toplantısında, devlet borçlarını azaltmaya dönük ortak hedef koyulmasının sorunu “fazla basitleştirdiğini” savunarak, “Bütçe açıklarının yarı yarıya azaltılmasından konuşmak sorunu fazla basitleştiriyor, çünkü bu ülkeden ülkeye değişen birşey. Ülkelerin doğru tedbirleri hayata geçirmesine daha fazla ilgi gösteriyorum” dedi.

G-20’de hangi kararlar alındı

G-20 liderleri Toronto’da iki gün süren zirvenin ardından bütçe açıklarını 2013’e kadar yarı yarıya indirme kararı aldı. İşte zirvenin ardından yayınlanan sonuç bildirgesinin ana noktaları:

Açığı azaltma

Gelişmiş ülkelerin mali destek paketleri ve dostça sürecek mali konsolidasyon planları ileriye dönük olarak uygulanacak.
Gelişmiş ekonomiler 2013’e kadar bütçe açıklarını en az yarıya indirmeyi ve hükümet borçlarının GDP oranlarına oranını 2016’ya kadar stabilize etmeyi taahhüt etti.

Döviz kuru ve ticaret dengesi

Gelişmekte olan bazı pazarlarda sosyal güvenlik ağları güçlendirilecek, kurumsal yönetim reformları artırılacak, mali pazarlar gelişecek, altyapı harcamaları artırılacak ve daha fazla döviz kuru esnekliği sağlanacak.
Üretim fazlası olan ekonomiler (Surplus economies) dışa bağımlılığı azaltmak için iç kaynaklar ile büyümeye daha fazla odaklanmalı.

Finansal reform

Hedge fonlar, kayıt dışı ürünler ve kredi derecelendirme ajansları üzerindeki düzenlemeleri sağlayıp, şeffaflığı artırmak için güçlü tedbirlerin uygulanması hızlandırılmalı.
Daha etkin gözetim ve denetim sağlanmalı.

Banka vergileri

Finansal sektör daha adil olmalı ve hükümetlerle ilişkili ödeme gerektiren durumlarda finansal sektör sistemin onarımında ve risklerin azaltılmasında ödeme yüklerini hafifletmeye katkı sağlamalı.
Bu konuda ülkelerin farklı yaklaşımları benimsediği görülmektedir. Bazı ülkeler vergileri desteklerken, bazı ülkeler ise farklı yaklaşımları sürdürmektedir.

Vergi cennetleri

Vergi cennetleri ile ilgili daha şeffaf, tutarlı ve daha kapsamlı bir yargı düzenlemesi getirilmeli. Kara para aklamaya karşı mücadele edilmeli.

Ticaret

G-20 ülkeleri 2013 sona ermeden önce, ticari engelleri kaldırmak, mal ve hizmet ticaretindeki yatırım engellerini önlemek için çalışmayı taahüt etmektedir.
Dengeli sonuca mümkün olduğu kadar kısa sürede ulaşmak için tüm çabamızı Dünya Ticaret Örgütü’nün Doha Kalkınma Round’u çerçevesinde destekleyeceğimizi yineliyoruz.

Çin, yuandan söz edilmesini istemedi

ÇİN, G-20 Zirvesi’nde, kısa bir süre önce politika değişikliğine gittiği para birimi yuanın tartışma konusu yapılmaması konusunda başarılı oldu. Zirvenin sonuç bildirgesinde, Çin’in, yuanı yaklaşık 2 yıldır dolana çıpalayan uygulamaya son veren adımından duyulan memnuniyetin ifade edilmesi düşünülüyordu. Ancak buna iliştin cümle Çin’in talebi üzerine, taslaktan çıkarıldı. Çin’in uluslararası toplantılarda parasının tartışılmasını istemediği yorumları yapılırken, Çin Devlet Başkanı Hu Jintao’nun dün G-20 liderlerine hitaben yaptığı konuşmada da bu konuya hiç değinmediğine dikkat çekti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!