Güncelleme Tarihi:
Fransız balkonlu ama iki dere arasına yapılan TOKİ Kuzey yıldızı konutlarında teslimatlar yaklaşık iki sene önce yapılmıştı.
BAYRAKTAR BÜYÜK BİR KIVANÇLA TANITMIŞTI
Dönemin TOKİ başkanı olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kuzey Yıldızı Projesi'ni büyük bir kıvançla kamuoyuna tanıtıyordu.
Bayraktar, "Dünya ile kucaklaşmaya çalışan Türkiye'de 120 belediye ile toplu konut anlaşması imzaladık. Projelerimizi büyük bir başarıyla yürütüyoruz. Türkiye'nin gerekli imar şartlarını taşımayan binalardan artık kurtulmasının zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Canik'te halkımız için çağdaş bir yaşam alanı oluşturacağız. Bu projede sadece konutlar yaklaşık 350 milyon TL'ye mal olacak. Ticaret merkezleri, okullar, camiler, parklar, diğer tesisler ve cezaevinin yeniden inşa edilmesi de dikkate alındığında beldede yaklaşık 500 milyon TL'lik bir yatırım gerçekleşecek'' demişti.
Canik Belediyesi ise Kuzey Yıldızı Projesi'nin Fransız balkonu, alüminyum korkulukları ile diğer projelerden farklılaştığını anlatıyordu.
9 CANA MAL OLAN SEL FELAKETİNDEN ÇARPICI FOTOĞRAFLAR
TOKİ OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI
KARADENİZ'DE AFET VAR KİMSE FARKINDA DEĞİL - WEB TV
BİZİM BİNALARDA BİR HATA YOK |
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Samsun'da sel olayının yaşandığı TOKİ Kuzey Yıldızı konutlarıyla ilgili, “Bizim binalarda gerek afet yönünden gerek imar yönünden gerekse proje yönünden bir hata yok” dedi. |
Detayı için tıklayınız |
'Proje yanlış yere mi yapılmış, depreme dayanıklı yapılan konutlarınızda sel gözardı mı edilmiş' sorumuz üzerine Karabel, "Tüm bu sorulara biz de yanıt arıyoruz. Bunun için kendi aramızda bir değerlendirme toplantısı yapıyoruz" dedi. "Siz de teknik bir yöneticisiniz, mimarsınız; ilk değerlendirmeniz nedir" sorumuza ise Karabel, "Şimdi konuşmak istemiyorum, toplantı sonrasında size bir değerlendirmede bulunacağım" karşılığını verdi.
BURALARA İZİN VERİLMEMESİ GEREKİYOR
İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi Başkanı Hüseyin Tüfek, hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada, yaşanan felakette imara açılan bölgelerin popülizm politikaları çerçevesinde belirlenmesinin ve eldeki bilimsel verilere bakılmadan dere yataklarına inşaat izni verilmesinin önemine dikkat çekti.
Tüfek şöyle konuştu:
"Çok üzücü bir durum. Türkiye'nin deprem bölgesi olduğu, Karadeniz'de sel ve heyelan tehlikesinin olduğunu sürekli söylüyoruz. Bunlar doğa olayları ama felakete dönüşmesine engel olunabilir. Yeter ki popülizmden uzak adımlar atalım.
Olayın nedeni çok basit. Sel gelme olasılığı olan dere yataklarına yapılaşma izni verirseniz, bu tür felaketlerin önüne geçemezsiniz. Samsun ve bölgede kuzey-güney istikametinde akan çok sayıda dere var. Devlet Su İşleri'nin elinde bulunan kayıtlara göre de bu derelerin 50 ile 100 yıl arasında taştıkları görülüyor. Evet çok yağmur yağdı ama bu bahane olamaz. Buralara yapılaşma izni verilmemesi gerekiyordu. Bundan sonra daha akıllı olmamız lazım.
TOKİ’NİN EKSİĞİ KABUL EDİLEMEZ
Bu şekilde yapılan binaların hepsini şimdi olmasa da gelecekte risk altında bulunduğuna işaret eden Tüfek, TOKİ'nin teknik inceleme konusunda yetersiz kalmasını da eleştirdi.
Tüfek şöyle devam etti:
"Bununla birlikte dere yataklarında sadece TOKİ'ni binaları bulunmuyor. Karadeniz'deki yerel yönetimlerin açtığı imar planları çerçevesinde yapılan binalar var. Belki şimdi değil ama gelecekte bunların hepsinde risk var.
Jeoloji Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Gül Yüzüncü Yılmaz, insanların yaşadıkları binalara su girmesinin, önlemlerin yeterince alınmadığının bir göstergesi olduğuna dikkat çekti. Bir binayı yapmadan önce zemin etüdünün doğru yapılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Bu doğru yapılmalı ki temel sistemi zemine göre seçilsin" dedi. Yılmaz, zemin etüdünün doğru uygulanmasının da çok önemli olduğunu söyledi. "DERELER ER YA DA GEÇ GERİ ALIR"
Kuzey Yıldızı Projesi'nde, tüm bunlara uyulup uyulmadığını anlamak için Jeoloji Mühendisleri Odası olarak teknik bir inceleme başlattıklarını belirten Yılmaz, "Şuanda arkadaşlarımızla birlikte bölgedeyiz. Unutulmamalı ki; derelerin önlerini kapattığınızda, er ya da geç sizden mutlaka geri alıyor" dedi.
"Yerel yönetimler ara ara basında da çıkan haberlerde, "TOKİ ile anlaştık şu kadar konut yapacağız" gibisinden popülist açıklamalar yapıyor ve imar izni veriyor. Yerel yönetimlerin teknik bilgisi imara açılacak alanın risk düzeyini ölçmeye yetmeyebilir. Ancak, bu noktada TOKİ'nin teknik ekibinin gelip ciddi incelemeler yapması gerekir. Bunu yapmamış olması kabul edilemez.
"Elinde önemli derecede veri bulunan çok ciddi kurumlarımız var. Devlet Su İşleri de bunların başında geliyor. Bir bölge imara açılırken, bilimin ışığında bu bilgilerin değerlendirilmemesini affedilmez buluyorum".
YONCA TOKBAŞ YAZIYOR: ÖZÜR DİLEMEK ÇOK MU ZOR