"Fransa popülizm krizine girdi"

Güncelleme Tarihi:

Fransa popülizm krizine girdi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2011 16:16

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'yi kıskanmaktan çatlayacak duruma gelenlerin popülizm krizine girdiğini belirterek, “Tekrar ifade ediyorum ki, Sarkozy kendi işadamının, vatandaşının görüşlerini yansıtmayan, masum Cezayirlileri öldürmüş bir devletin başkanı değilmiş gibi fikir yürütmeye çalışıyor. Kazmış olduğu kuyuda kendisi mutlaka boğulur” dedi.

Bakan Çağlayan, Toros Üniversitesi'nce gerçekleştirilen “Mersin Kalkınma Sempozyumu'ndaki konuşmasında, daha ikinci yılında Toros Üniversitesi'nin önemli başarılara imza attığını belirterek, başarıda emeği geçen üniversite personelini kutladı.

Mersin'in kalkınmaya yönelik yaptığı çalışmaların ülkeyi kalkındırmayla eş değer olduğunu ifade eden Çağlayan, “Bundan sonra Mersin'de hiç bir siyasi ayrım yapmaksızın, mesele Mersin olunca kalkınma ve büyüme için tüm kurum ve kuruluşlar birlikte çalışmalı. Bu toplantı da bu noktada önemli” dedi.
Mersin'in Kalkınma Sempozyumu'nda kentin bundan sonra neler yapacağının ele alınacağını ifade eden Çağlayan, burada alınacak kararların kendileri için bir çalışma takvimi oluşturacağını vurguladı.

Ülkenin geldiği noktaları görmek adına bazı noktaların gözden geçirilmesi gerektiğini dile getiren Çağlayan, şöyle konuştu:

“Bu ülkeyi kurmak için kanını ve canını veren, bize istiklalimizi ve istikbalimizi veren atalarımıza karşı Türkiye'nin kalkındırılması bizim en temel görevimiz. Aradan 88 yıl geçti. 2023 yılında bizde atalarımızın bize hedef gösterdiği çağdaş muasır medeniyetler noktasına gelmek için bugün kalkınma çalışmalarımıza ağırlık vermemiz gerekiyor. Türkiye'nin bulunduğu noktalardan daha iyi seviyelere sıçraması aslında lig değişikliğinin sağlanacağı bir dönem yaşıyoruz. Türkiye tarihinde ilk defa 12 yıllık bir program yapıyor. Türkiye'de uzun vade denince en fazla 6 ayı görebilirdik. İşadamları olarak çok sıkıntı çekerdik. Kısa vadeden de yaşadığımız günü anlardık. O dönemlerden bugüne geldiğimizde, 2023 yılının hedeflerini yapabilir hale yükseldik. Nedir bizi bu hedefe sevk eden? Yaptıklarımız. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Öz güvenimiz yeterince var. Özel sektör ve kamu dayanışmasıyla Türkiye'nin neler yaptığını gördük.”

“Ey Sarkozy, kıskanma ne olur, çalış senin de olur”

Bakan Çağlayan, Türkiye'nin geldiği konumu kıskananların olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Öyle bir konumdayız ki, Türkiye'yi kıskanmaktan çatlayacak duruma gelmiş olanlar, popülizm krizine girmiş durumdalar. Sanki birileri Fransa'nın sorunlarını çözmüş, AB'nin içinde yaşadığı sıkıntıyı çözmüş gibi üzerine vazife olmayan bir şeyi tarihçilerin yapması gerekenleri üstüne alıyor. Adeta ülkesinde yapılan seçimde Ermenilerin oyunu almak için Türkiye gibi ekonomik partnerini kaybetme adına, popülizm nöbetine tutulmuş gibi kendine vazife olmayan işler yapıyor. Geçmişte Türkiye'ye 'hasta adam' yakıştırmasını yapanlar, yoğun bakım çadırındalar. Allah onlara şifa versin. Tekrar ifade ediyorum ki, Sarkozy kendi işadamının, vatandaşının görüşlerini yansıtmayan, masum Cezayirlileri öldürmüş bir devletin başkanı değilmiş gibi fikir yürütmeye çalışıyor. Kazmış olduğu kuyuda kendisi mutlaka boğulur. Ben hiç bir zaman Fransız mallarına karşı boykot çağrısı yapmadım. Hele ki Fransız yatırımcıların başımızın üstünde yeri var. Ama bu tür hareketler, bana göre Türk halkının en hassas olduğu noktaları kaşıyarak, halkı boykot yapmaya itiyor. Biz de bunu engelleyemeyiz. Sayın Sarkozy, eğer illa katliam arıyorsan, dön kendi tarihine bak. Türkiye'nin bu süreçte alnı açıktır. Bugün ülkemizde binlerce Ermeni kardeşimiz var. Onlarla bir sorunumuz yok. Diğer konu ise siyasilerin alanına giren bir konu değil, tarihçilerin araştırması gereken konular. Bu aslında Türkiye'ye karşı olan kıskançlık krizinin göstergesi. Ey Sarkozy, kıskanma ne olur, çalış senin de olur.”

“Yunanistan'dan kötü olurdu”

“Şükürler olsun Türkiye birçok ülkeye parmak ısırtacak ve kıskandıracak başarılara imza attı” diyerek devam eden Çağlayan, “Daha 9 yıl öncesinde ihracatımız 36 milyar dolardı. Bugün bölgemizdeki ateş çemberine rağmen, ihracat rekorunu kırdık. 88 yıllık tarihi geçip, 134 milyar dolarlık ihracatı yakaladık. Yıl sonuna kadar 135 milyar dolar olacak. Allah nazardan korusun. Bu Türkiye'nin büyümesine, uluslararası yatırımın ülkemize gelmesinin bir göstergesi. 9 yılda bu kadar gelişim sağlayan Türkiye, 2023 yılında da 500 milyar dolar ihracat yapar mı? Siyasi istikrar devam ettikçe, bal gibi yapar. Dünyanın bana göre en zeki gençleri olduğu sürece, Türkiye'yi dünyanın en önemli noktasına taşırız. Bu bize yeter mi? Yetmez. Dünyanın ilk 10'nu içine girmek istiyoruz. Aynı Mersin İdmanyurdu'nun Bank Asya 1. Lig'den Süper Lig'e çıkması gibi, Türkiye'yi de dünya ekonomilerinin şampiyonlar ligine çıkartırız” dedi.

Türkiye'nin dış borçlanma konusunda da önemli bir gelişme kaydettiğini ifade eden Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Borç almadığımız için başkasından talimat almayan, kendi yolunu kendi çizen bir ülkeyiz. Biz bunu başardık. Hep birlikte başardık. Türkiye, inanarak, güvenerek başardı. 2023'te kişi başına düşen geliri 25 bin dolara çıkaralım. Kalkınma, zenginlikte en üst seviyelere gelmek anlamına gelir. Bu hedeflerle Türkiye emin adımlarla ilerlerken, tüm dünyaya parmak ısırtacak başarılara imza atıyoruz. Bu yıl çok zor bir yıldı. Dünyanın birçok ülkesinde hala krizler sürüyor. Dünyanın her yerinde yüzde 1-1.5 büyüme başarı sayılırken, biz yüzde 9'un üzerinde büyüme kaydediyoruz. Bu büyük bir başarı. Hükümet ve devlet olarak özellikle bütçe disiplini konusunda gösterdiğimiz başarının sırrı bu. Dünyanın başının esas belası kamu borçları. Eğer bugün Türkiye 2001 yılının Türkiye'si olsaydı, Yunanistan'dan kötü olurdu. Bugün Türkiye çok önemli başarılar elde etti. AB'nin 27 ülkesinin 20'sinden birçok konuda daha iyi konumdayız. Önceden birileri bunu söylese, inanamazdık. İşsizlik rakamlarında da çoğu AB ülkesinden daha iyiyiz. Ben yapmış olduğum gezilerde ülkemi gerile gerile anlatıyorum. Allah herkese güzel ülkem gibi savunabileceği değerler versin.”

Türkiye'nin ilk 5 yıllık kalkınma planı

Türkiye'nin ilk 5 yıllık kalkınma planına 1963 yılında sahip olduğunu bildiren Çağlayan, dönemin verilerini şöyle anlattı:

“Elime 1963 yılının verileri geçtiğinde çok şaşırdım. Bakın o rakamların bazıları şöyle, 1963 yılında Türkiye'de okur yazar oranı yüzde 40. 28 milyonluk nüfus var. Nüfusun yüzde 60'ı elektrik kullanamıyor. 4 bin kişiye bir doktor düşüyor. Dış ticaret açığı o günde var. İşsizlik yüksek, kentleşme ve müthiş bir alt yapı eksikliği var. Gelmiş olduğumuz seviyeyi söyledim. 169 üniversitemiz var. Her yıl 700 bin gencimiz üniversitelerden mezun oluyor. Nüfusumuzun yaş ortalaması 28. 46 havaalanımız var. 47'incisi de Mersin'de yapacağız. Bugün ihracatta büyümede tüm ekonomik parametrelerde rekor kırmışız. Ben de üniversitede okudum ama nasıl okuduğumu ben bilirim, bir de Allah. Size 1963'ten bahsettim. Son 8 yılda bile kişi başına düşen milli geliri 3 bin dolardan 11 bin dolara yükselmiş. Bunlar yeterli mi? Değil. Daha ileriye götürmek lazım. Bugün internete erişim oranı işletmelerde yüzde 99'un, evlerde ise 43'ün üzerinde. Her 5 kişiye bir taşıt düşüyor. Asıl yapacağımız iş bundan sonra.”

Mersin-İskenderiye arasında Ro-Ro seferleri

Mersin özeline bakılacak olursa, kentin aslında hak ettiği noktada olmadığının görüleceğini ifade eden Çağlayan, Mersin'i daha iyi noktalarda görmek istediklerini, bunun için çalışmalara başladıklarını söyledi.

Mersin'i kentte yaşayanlardan daha iyi görebildiklerini anlatan Çağlayan, “Aynı işletmede veya evde yaşayanlar oradaki gelişmeyi göremez. Buna işletme körlüğü denir. Yeni bir göz, daha farklı algılamalar yapar. Mersin turizmiyle, sanayisiyle, ticaretiyle ve tarımıyla çok önemli bir potansiyel. Bundan dolayı ki, biraz önce ifade edildiği gibi, Mersin'de yatırımlar başladı ve yapılmaya da devam edecek” dedi.

Mersin-İskenderiye arasında Ro-Ro seferlerinin başlatılmasına yönelik olarak bir süre önce çalışmalara başlandığını hatırlatan Çağlayan, “Ro-Ro İskenderiye seferlerini de inşallah Ocak ayında halledeceğiz” diye konuştu. Geçen sezon Bank Asya 1. Lig'den Spor Toto Süper Lig'e yükselen Mersin İdmanyurdu'nun başarısına da değinen Çağlayan, şöyle konuştu:

“Mersin İdmanyurdu lige ilk çıktığında birileri 'asansör takım olur' diyordu. Bunu diyenlerin sanıyorum ki, şimdilerde yüzü kızarmıştır. Bugün takımımız ligin ilk 5'inde. Bu yüzden herkesi yürekten kutluyorum. Mersin İdmanyurdu inanıyorum ki, yarın Eskişehirspor'a da bir sürpriz yapar.”
Vali Hasan Basri Güzeloğlu ve Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Tayyar Şen'in de katıldığı sempozyumda, Bakan Çağlayan'a plaket verildi.
Sempozyum, çeşitli oturumlarla sürdü.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!