Güncelleme Tarihi:
Fotoğrafçılık mesleği yıllardır kayıtdışı çalışanlarla mücadele ediyor. Özellikle sosyal medyada kendini özel gün fotoğrafçısı olarak tanıtanların sayısı her geçen gün artarken bu işe yıllarını vermiş esnaf başka sorunlarla da karşı karşıya kalıyor ve adeta bir savaş veriyor. Stüdyo çekimleri artık neredeyse hiç talep görmezken esnafın en büyük gelir kaynağı vesikalıklar oldu. İstanbul Profesyonel Fotoğraf Sanatkarları Esnaf Odası (İSFO) Başkanı Dilek Camcı, ve İTO Fotoğrafçılık Meslek Komite Başkanı Nurettin Özdemir sektörde yaşanan tüm sorunları Hürriyet’e anlattı. İSFO Başkanı Dilek Camcı, en büyük sorunlarının foto kabinler olduğunu belirterek, “Bu yüzden vesikalık çektirmek isteyen de azalıyor. Yaptığımız çalışmalarla 28 ilçedeki kabinler kalktı. Kalan 10 ilçedeki savaşımız devam ediyor. Foto kabinler fotoğrafçıya ayda en az 15 bin lira zarar veriyor” dedi.
MARKETLER DE BAŞLADI
“İşin bir de metrolardaki kısmı var” diyen Camcı, “Ama neyseki metrolardaki fotomatlar kaymakamlıklardaki kadar zarar vermiyor” ifadelerini kullandı. İTO Fotoğrafçılık Meslek Komite Başkanı Nurettin Özdemir ise “Yıllardır nüfus müdürlüğünde, kaymakamlıkta olan foto kabinlerle mücadele ediyoruz. Şimdi de metrolara konulmaya başlandı” derken son zamanlarda marketlerin de fotoğrafçılığa başladığını ve onlarla mücadele ettiklerini aktardı. Özdemir, “Vesikalık çeken avukat, noter, kırtasiyeci gördük ama şimdi bir de marketlerdeki stüdyolar çıktı” şeklinde konuştu.
‘HERKES FOTOĞRAFÇI OLDU’
Dilek Camcı kayıtdışı çalışanlarla ilgili, “İTO ve İSFO’ya kayıtlı fotoğrafçı sayısı yaklaşık 2 bin 500 ama en az 5 bin kayıtsız fotoğrafçı var. Kayıtdışı fotoğrafçılıkta devletin kaybı en az 70-80 milyon lira. Bu yüzden fotoğrafçılara vergi mükellefi misin, mesleki odalarda kaydın var mı diye mutlaka sorulmalı. Aksi takdirde dolandırıcılar tarafından mağdur edilen çok fazla kişi var. Gençlerden çok şikâyet geliyor. Özel çekim platolarında ise kayıtdışı çalışma oranları yüzde 70’lerde. Bu yüzden denetimlerin arttırılması gerekiyor” dedi. “Eline fotoğraf makinesini alan ben düğün fotoğrafçısıyım diyor” diyen Özdemir ise şöyle konuştu: “Bu noktada çok fazla mağdur olan var. Dolandırıcılara dikkat edilmesi gerekiyor. Vergisiz çalışıyorlar. Bizim fotoğrafçıları-mız da onlarla rekabet etmek zorunda kalıyor. Freelance yüzünden istihdam da azalıyor.”
ARTIK STÜDYO FOTOĞRAFÇILIĞI YERİNE PLATOLAR VAR
-Ümraniye’de 25 yıldır fotoğrafçılık yapan Kerim Akyıldız ise, “Teknoloji bizim işimizi basite indirgedi. Artık stüdyo fotoğrafçılığı bitti, platolarda çekim isteniyor. Platonun ücretini de müşteri ödüyor, biz karşılayamıyoruz. Bir düğün çekimi için ortalama 3 bin lira isteniyor ama albüm maliyetleri de arttı. Albüm için de en az bin 200 liralık bir maliyet var” dedi. Freelance çalışanlara fotoğraf çektiren gelin ve damatların çekim günü fotoğrafçıya ulaşamadığını da belirten Akyıldız, “Çok fazla fotoğrafçıyım diyen var. Çoğu kişi en özel gününde dolandırılıyor” dedi.
FOTO BANK MESLEĞE UMUT OLACAK
-Fotoğraf sektörünü ayakta tutmak için vesikalık fotoğraflarda ‘foto bank’ diye bir sistem kurmak istediklerini de vurgulayan Nurettin Özdemir, “Vatandaşlarımız yetkili fotoğrafçıya fotoğraf çektirilecek ve bir barkod numarası verilecek. Bu fotoğraf ise direk devlete aktarılacak. Nüfusta, ehliyette istenilen altı ay içinde çekilmiş olma zorunluluğuna da uyulacak ve fotoğraflar altı ay sonra kullanılamayacak. Bu sistemle yetkisiz, kayıtsız kişilerin önüne geçmek istiyoruz ve kişisel veriler de korunmuş olacak” dedi.
Dilek Camcı ise, “Fotobank sistemini hayata geçirirsek Avrupa’da bir ilk olacağız. Bu proje hayata geçirildiğinde İstanbul’da en az 5 bin kişiye, Türkiye genelinde ise en az 20 bin kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Alt yapı için Türksat’tan destek sözü de aldık. 500 bin liralık yatırımla bu sistemi hayata geçirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Ekipman fiyatlarındaki artışlara da dikkat çeken Özdemir, “Vergiler kaçak ürünlerin önünü açıyor. Dolayısıyla daha çok vergi kaybı oluyor” dedi.