Formula 1’de Türk mühendis

Zülal ATAGÜN-Denizli’de dünyaya gelen 32 yaşındaki Oltan İzmirli, Denizli Erbakır Fen Lisesi sonrasında 2012 yılında ODTÜ Makina Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Kariyerine yurtdışında başladı ve 7 yıl Avusturya’da yaşadıktan sonra İngiltere’ye taşındı. Şu anda çocukluğundan beri hayalini kurduğu Formula 1’de çalışıyor. İzmirli, 6 ay önce F1 takımlarından Willams ekibinde tasarım mühendisi olarak çalışmaya başladı.

Eğitim hayatı ve Formula 1 hikâyesini konuştuğumuz Oltan İzmirli, “Üniversitedeyken sürekli Formula 1 takımlarının iş ilanlarını takip ettim ve onların istedikleri alanlarda kendimi geliştirmeye çalıştım. Mezun olunca aklımın bir köşesinde hep bulacağım işin Formula 1 yolunda bana katkı sağlayıp sağlamayacağı vardı. Sonra ilk işime başladım ve üç ay geçmeden kovuldum. Çok da beklendiği gibi başlamadı yani iş hayatım, farklı bir anı şimdi geriye dönüp bakınca. Türkiye’de motor sporları sektörü neredeyse hiç yok. Türkiye’den doğrudan Formula 1’e gitme şansı çok düşük olduğu için yurtdışında çalışmaya başladım” dedi.

15 YAŞINDAN BERİ HAYALİMDİ

İlk kez Formula 1 izlemeye başladığı 2000 yılından yani 10 yaşından beri hep Formula 1’de çalışmanın hayalini kuran Oltan İzmirli, “Bu hayali gerçekleştirebilmek için ilk önce iyi bir lise, sonra da iyi bir üniversiteye gitmem gerektiğini biliyordum. Bu sebeple önce Denizli Erbakır Fen Lisesi’ni, sonra da ODTÜ Makine Mühendisliği’ni kazandım. Bunun dışında Formula 1’deki teknik gelişmeleri sürekli takip ettim, bulabildiğim her kaynağı okudum ve kendi alanımdaki teknolojiler hakkında bilgi sahibi olmaya çalıştım. Sektördeki insanlarla tanışarak onların tavsiyelerini dinledim. Belli bir network geliştirmenin kesinlikle çok büyük bir katkısı oluyor” dedi. İzmirli’nin F1 yolculuğundaki en önemli kilometre taşı Formula 1’de yaptığı işe en yakın iş olduğu için MotoGP’de çalışması olmuş. MotoGP motosiklet yarışlarının zirvesi ve kullanılan teknoloji Formula 1 ile paralel olduğu için çalışma ortamı da Formula 1 ile çok benziyor.

ÇOK SIKI TESTLER VAR

İzmirli, Williams ekibindeki görevini ise şöyle anlatıyor: ”Bir Formula 1 takımının yarış ekibi ve fabrika ekibi olmak üzere iki ana ekibi var. Ben bunun fabrika kısmında kompozit tasarım mühendisi olarak çalışıyorum. Benim bulunduğum ekip aracın monokok şasisini (tek gövde) tasarlıyor. Şasi araçtaki en karmaşık kompozit yapı, aracın ana iskeleti gibi düşünülebilir. Bir kaza anında pilotu koruması gerektiği için çok sıkı testlerden geçiriliyor. Ağır bir şasi bize tur zamanına mal olacağı için hem olabildiğince hafif bir şasi tasarlayıp hem de güvenlik testlerinden geçmek benim ekibimin ana hedefi. Araçtaki her şey bir şekilde şasiyle bağlantılı olduğu için diğer tasarım ekipleriyle de sürekli iletişim halinde olmamız gerekiyor.”

HER ŞEY KİTABA BAĞLI

Tasarım ofisinin kompozit tasarım ve metalik tasarım olarak ikiye ayrıldığını belirten İzmili, şunları söylüyor: “Ön kanat, monokok şasi, arka kanat gibi parçalar kompozit malzemelerden üretiliyor. Süspansiyon, vites kutusu, pit stop ekipmanları ve çeşitli bağlantı parçaları da çoğunlukla metal malzemelerden üretiliyor. Bunları tasarlarken ilk yaptığımız şey kural kitabına bakmak oluyor. Her şeyin kural kitabında izin verilen limitlerde tasarlanması gerekiyor. Bunlar bazı yerlerde parçanın boyutuyla ilgili, bazı yerlerde de kullanabileceğiniz malzemelerle ilgili olabiliyor. Bilgisayar ortamında tasarım yapılıyor, daha sonra parça üretiliyor ve çeşitli testlerden geçiriliyor. Her şey yolundaysa kullanılması için piste gönderiliyor. Formula 1’de çalışmak sabah 8 akşam 5 bir iş değil. Bir yarış pazar günü saat 15.00’te başlıyorsa araçtaki en ufak bir vidanın bile o saatte hazır olması gerekiyor, startın ertelenmesi gibi bir durum söz konusu değil. Bu yüzden yeri geliyor uzun süre ofiste bulunmanız gerekebiliyor”

Motosiklet yarışlarının zirvesi MotoGP’de çalıştım. Şimdi de otomobil sporlarının zirvesinde çalışıyorum. İleride belki Formula 1 dışında en prestijli yarışlardan olan Le Mans 24 Saat yarışına katılan bir ekibin parçası olmayı da isterim. Sektör olarak ise şu an kendimi motor sporları dışında bir sektörde hayal edemiyorum.”

‘ÜNİVERSİTEDE BİRÇOK YARIŞTA GÖREV ALDIM’

Eğitim hayatı süresince ortalamanın üzerinde bir öğrenci olduğunu ve dersler dışında başka aktivitelerle de ilgilendiğini kaydeden Oltan İzmirli, “Hiçbir zaman sürekli derslerle ilgilenen biri olmadım. Sosyal olarak da kendini geliştirdim. . ODTÜ akademik anlamda çok başarılı bir üniversite çok farklı ve özel bir kültürü var. Kampusta yaratılan imkanlar ve özgürlük gerçek bir üniversite ortamını yaşamanızı sağlıyor. Dersler dışında kampustaki sosyal imkanlarla kendinizi geliştirme fırsatı buluyorsunuz. Ben Motor Sporları Topluluğu (ODTÜ MOST) ve Robot Topluluğu’nun aktif üyesiydim. ODTÜ MOST ile Formula 1 dahil çok sayıda yarışta görev aldım. Robot Topluluğu’nda güneş enerjili araç projesinin bir üyesiydim ve derslerde öğrendiğim teorik bilgileri pratiğe dökme şansım oldu” diye konuştu.

‘DİSİPLİN KAZANDIM’

ODTÜ Makina’nın yüksek eğitim kalitesinin akademik anlamda kendisini geliştirmesini sağladığını söyleyen Oltan İzmirli, “Bazen dönüp sakladığım ders notlarına baktığım oluyor mesela. Bunun dışında bölümün bana kazandırdığı en önemli şey aşırı yoğun tempoda çalışabilmek oldu. Bütün sınavlara, ödevlere, projelere ve laboratuvarlara aynı anda yetişmeye çalışırken belli bir çalışma tarzı ve disiplini kazanıyorsunuz” ifadelerini kullandı.