Güncelleme Tarihi:
2013 yılında Türkiye'de 5 trilyon lira işlem hacmine ulaşan ve 2014 yılın ilk 9 ayında 5.2 trilyon lira işlem hacmine ulaşıldığı tahmin edilen forex piyasalarında büyüme bu sene de devam edecek. Sektörün bu sene 6.5 trilyon liraya yükselmesi bekleniyor.
Özellikle son birkaç yılda kurların dalgalanmasıyla birlikte önem kazanan forex piyasaları şirketlere döviz risklerini hedge etme fırsatı sunuyor.
Türkiye'yi dolaşıp şirketlere forex piyasaları üzerinden kur risklerini nasıl yönetmeleri gerektiklerini anlattıklarını söyleyen ALB Menkul Değerler Genel Müdürü Metin Aytekin " Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin ilk 6 aylık verilerine göre forex piyasalarında, BİST+VIOP işlem hacminin 2.5 katından fazla işlem hacmi gerçekleştirildi. Bu piyasa derinleştikçe ve forexin bir riskten korunma aracı olarak kullanılması yaygınlaştıkça, dış şoklara karşı ekonomimiz daha dayanıklı hale gelecek” diye konuştu.
TÜRKİYE'DEKİ İŞLEM HACMİ İKİYE KATLANIYOR
6.5 trilyon liralık işlem hacmi Türkiye'de forex piyasalarında yüksek büyümeye işaret etse de dünya büyüklüklerine göre henüz geride kalıyor. Dünyada günlük 5.5 trilyon dolara ulaşan forex piyasası özellikle Londra gibi finans merkezlerinde büyük ilgi görüyor.
Sektörde ise Türkiye vatandaşlarının işlem yapmak için daha çok yabancı ülkelerdeki firmaları tercih ettiği, Türkiye'deki işlem hacminin iki katının Türk vatandaşlar tarafından yabancı ülkelerde yapıldığı konuşuluyor.
Metin Aytekin'e göre yatırımcılar daha yüksek kaldıraç oranları ve vergi avantajı sebebiyle yabancı ülkelerin tercih edilebiliyor. Aytekin, yine de SPK'nın düzenlemeleriyle Türkiye'de sektörün sıkı bir şekilde regüle edildiğini ve birçok ülkeden daha güvenli hale geldiğine ve regüle edilmemiş piyasalarda forex yatırımı yapmanın tehlikeli olabileceğine dikkat çekiyor.
YATIRIM BANKASI OLARAK KONUMLANACAK
SPK'nın Temmuz ayında hayata geçirdiği değişikliklerin ardından aracı kurumların portföy şirketi kurmasının önü açılmıştı. Metin Aytekin ALB’nin, BIST VIOP işlemlerini yapan ve A tipi lisans başvurusunu gerçekleştiren ilk firmalardan biri olduğunu belirtirken 2014 yılı sonuna kadar, portföy yönetim şirketi kuruluş izni için de başvuracaklarını söyledi. Aytekin "ortföy yönetim şirketleri ağırlıklı olarak sabit getirili yatırımlara yönelmiş durumda. Bizim yapmak istediğimiz ise bir çok yatırım aracını kullanarak (opsiyonlar, türev araçlar, emtia ve borsalar) yine yatırımcıların risk algısına bağlı olarak dinamik bir portföy yönetimi yapmak. Ekibimizin özellikle türev ürünler konusundaki tecrübesine güveniyoruz. Gelecekte de bu şirketi bir yatırım bankası olarak konumlamak hedefimiz" diye konuştu.
PETROL FİYATLARININ DÜŞMESİ UZUN VADEDE TÜRKİYE'Yİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
ALB Menkul Değerler olarak yıl sonu Türkiye büyümesini yüzde 2-2.5 olarak beklediklerini aktaran ALB Menkul Değerler Ekonomik Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut Euro bölgesi ihracatına yönelik riskler olduğunu, bunun 2015 1. çeyrekte baz etkisiyle zayıflayabileceğine dikkat çekti. Yıl sonu dolar kurunu 2.35 TL olarak tahmin ettiklerini söyleyen Karabulut "Petroldeki düşüş enflasyon ve cari açık için olumlu. Ancak dünyadaki talep zayıflığına da işaret ediyor. Borsanın petrol fiyatlarına tepkisi kısa vadede olumlu oldu. Ancak petrol fiyatlarının talep yönlü düşüşünün devam etmesi borsaya olumsuz yansıyabilir. Yılsonu beklentimiz 72 bin puan civarı. 2015'te ise seçim sürecinin atlatılmasının ardından yılsonu 80 bin puan bekliyoruz" diye konuştu.
İŞLEM HACMİNDE BİRİNCİLİĞE ULAŞTI
ALB Menkul Değerler'in finansal sonuçları hakkında da bilgi veren Metin Aytekin şirketin 2014 yılı sonunda, 22 milyon TL olan brüt kar hedeflerini yakalayacağını 2015 yılında karı yüzde 50 artırarak 33 milyon TL’ye, müşteri işlem hacmimizi ise 480 milyar TL’ye çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.