Güncelleme Tarihi:
FONDAKİ 8 bankadan 7'sinin rekor zararı, 1999'u 2.4 milyar dolar kárla tamamlayan bankacılık sistemini de zarara sürükledi. 81 bankanın faaliyet gösterdiği sektör, 1999 yılını 566 milyon dolarlık zararla tamamladı. Bu durum, Türk bankacılık sektörünün imajını bozdu.
BANKACILIK sektörü, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesindeki 8 bankanın 4.7 milyar doları bulan zararı nedeniyle 1999 yılını 566 milyon dolar zararla kapattı. Sistem 1998 yılını 2.4 milyar dolar kárla sonuçlandırmıştı.
1999 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nda bulunan bankalardan 7'sinin toplam zararı, 81 bankanın faaliyet gösterdiği sektörde, diğer bankaların toplam kárından büyük çıktı. 1999 yılında fondaki bankalar 4.7 milyar dolar zarar, diğer bankalar ise 4.2 milyar dolar kár etti.
Bankalar Birliği Başkanı olarak 43'üncü Genel Kurul toplantısının açılış konuşmasını yapan Ersin Özince, Bankalar Kanunu'nda yapılan değişikliklerden kısa bir süre sonra, 5 özel ticaret bankası Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na devredildiğini hatırlattı. Böylece fondaki banka sayısı 8'e yükselirken, 1999 sonu itibariyle fondaki bankaların toplam aktiflerinin sektör payı yüzde 5.6, milli gelire oranı yüzde 5 oldu. Özince, bankacılık açısından fona alınan bankaların geleceğine ilişkin politikaların kısa sürede oluşturulması ve uygulanmasının yanısıra kamu bankalarının yeniden yapılandırılmasının da programın başarı gücünü artıracağının düşünüldüğünü vurguladı.
Bankacılık sisteminin toplam aktiflerinin dolar bazında geçen yıl yüzde 14 oranında büyüyerek 133.5 milyar dolara ulaştığını belirten Özince, zararlar hariç tutulduğunda net kárın da yüzde 14 arttığını bildirdi. Makro gelişmelerden diğer sektörler gibi bankacılık sisteminin önemli ölçüde etkilendiğini belirten Özince, bankacılık sisteminin 1999 yılında da yüksek riskli bir ortamda faaliyet gösterdiğini ve sistemin üstlendiği risklerin bir bölümünün gerçekleştiğini, bu durumun bankaların bilançolarına ve mali yapısına açıkça yansıdığını söyledi.
VERGİLER DÜŞSÜN
Bankaların güçlü bir yapıya kavuşturulması yönünde atılacak adımların başında para-fiskal vergiler ile dolaylı vergilerin yeni dönemde mutlaka gözden geçirilerek düşürülmesi veya kaldırılması gerektiğini anlatan Özince, munzam karşılıkların düşürülmesini ya da munzam karşılıklara bir faiz ödenmesini istedi. Özince, bankacılık işlemleri üzerinden alınan işlem maliyetini ve kaynak kullanma maliyetini yükselten banka ve sigorta muamele vergisi,kambiyo gider vergisi ve kaynak kullanımı destekleme fonunun düşürülmesini, makul bir süre içinde de kaldırılması talebinde bulundu, ayrıca Bankalar Kanunu'na göre krediler için ayrılan karşılıkların gider yazılmasına izin verilmesi gerektiğini söyledi. Aktif yapılarının iyileştirilmesi amacıyla banka alacaklarının hızlandırılmasını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmasını isteyen Özince, döviz üzerinden ipotek alınmasını sağlayacak düzenlemelere de ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.
Açık pozisyonlar 13.2 milyar dolar
Türk bankacılık sistemi, 1999 yılını 566 milyon dolar zararla kapattı. Zarar açıklayan bankaların cari dönem zararları, 4.7 milyar dolar oldu. Sadece kár eden bankalar dikkate alındığında, net kar yüzde 14 artarak 4.2 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Öncelik yıllarda olduğu gibi döviz pozisyon açığı büyümesini sürdürdü ve 8.4 milyar dolardan 13.2 milyar dolara yükseldi.
Bankaların toplam aktif büyüklüğü, önceki yıla göre yüzde 96 oranında artarak, 72 katrilyon liraya ulaştı.
Toplam aktifler dolar bazında ise, yüzde 14 büyüyerek 133.5 milyar dolar oldu. TL cinsinden toplam aktiflerin milli gelire oranı yüzde 69'dan yüzde 92'ye yükseldi.
Toplam aktifler içinde kamusal sermayeli ticaret bankalarının payı yüzde 35, özel sermayeli bankaların payı yüzde 49 oldu.
Toplam mevduatın pasif içindeki payı yüzde 67 olarak gerçekleştirken, mevduat dışı kaynakların bilanço içindeki payı, yurtdışı bankalardan sağlanan kaynakların yeniden artmasına bağlı olarak yükseldi.
Cari yıl net kárı da dahil özkaynaklar TL bazında yüzde 29 oranında arttı, dolar bazında ise yüzde 25 azalarak 7.8 milyar dolara geriledi. Bu gelişme, fona dahil edilen bankaların zararlarından kaynaklandı.
Kredilerin toplam aktiflere oranı 8 puan azalarak yüzde 30'a düştü. Toplam kredi hacmi daralırken, kredi performansı kötüleşmeye devam etti.
Karşılık öncesi tahsili gecikmiş alacakların toplam kredilere oranı yüzde 7.2'den yüzde 10.7'ye, toplam aktiflere oranı ise yüzde 2.8'den yüzde 3.2'ye çıktı.