Güncelleme Tarihi:
GÜNEŞ Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin, trafik sigortasında bu yılın 9 ayında şirketlerin 1.6 milyar zarar ettiğini, sene sonunda rakamın 3 milyara yaklaşacağını söyledi. Çetin, “Teminatını belirleyemediğimiz, hasarı yönetemediğimiz; primi, acente komisyonunu, eksper ücretini belirleyemediğimiz, satmaktan kaçamadığımız bir ürün, bu” dedi.
Çetin, trafik primlerinde tüm araçlar dahil ortalama yüzde 18 artış olduğunu, bu artışın 56 liraya denk geldiğini kaydetti. Yüksek teminatlar nedeniyle zararın arttığını, artmaya da devam ettiğini, alınan primle zararı azaltmanın mümkün olmadığı için primleri arttırmak gerektiğini belirtene Çetin, “Primler yüksek olsaydı zarar olmayacaktı. Primler hala yeterli seviyede değil. Artışın geçmiş yıllardaki zararları kapatmaya yönelik olduğu algısı var. Artışın temel sebebi, gelecek yıllarda zarar yazmayı önlemek. Örneğin, asgari ücretteki artış sektöre, 1 milyar TL’ye yakın ek yük getirecek” dedi.
YARGI KARARLARI
Trafik sigortasında geçmiş yıllara yönelik yapılan düzenlemelerin maliyetleri artırdığına, son 10 yılda sektörün zararının toplam 6.5 milyar liraya ulaştığına değinen Çetin, şunları söyledi:
“Zararın sebeplerinden biri olan bedeni zararlarda üzerinde uzlaşılmış hesap yöntemi uygulamada değil. Bu yıl genel şartlarda bu konu düzenlendi ancak düzenlemenin kanunda yapılması gerekiyor. Bu olmazsa düzenleme yargı kararlarına kalıyor. Örneğin, yargı kararı nedeniyle yüzde 100 kendi kusuruyla kaza yapıp, vefat eden sürücü için tazminat ödemek durumunda kaldık. Üstelik tazminat geriye doğru işlediği için primin alınmadığı dönemin zararı da bugüne yansıdı. Son yıllarda teknik karşılıklar ile ilgili yapılan mevzuat değişikliklerinin getirdiği ek yük de belli standarda oturmalı. Mevcut durumun devamı halinde, gelir-gider dengesizliğini sermayeden yiyerek kapatabilirsiniz. Bu da çok uzun süreli olmayacağından sermayedarlar, uzun dönemli stratejiler yapamayacakları için farklı çözüm arayışlarına gireceklerdir.”
Trafikte tam serbestlik
SERHAT Süreyya Çetin, trafik sigortasında artık tam serbest tarifeye geçilmesinin zamanı geldiğini belirterek, şunları söyledi: “En hızlı çözüm, teminatların düşürülmesi. Teminatlar, Türkiye ortalaması için yüksek. Bedeni hasar hesaplamasında hukuki geçerliliği tartışılmayacak yapı kurulmalı. Mevzuat değişikliklerinin geriye yönelik yürürlüğe alınması engellenmeli. Fiyatın anlık, tam serbesti içerisinde belirlenebilmesi gerekiyor. Şirketlerin mali gücünden bağımsız, piyasa bozucu nitelikte teklif vermesi de önlenmeli. Bu yıl iki şirket iflas etti. Güvence Fonu’nda toplanan kaynağın çoğu eriyor olacak. Bir şirketin daha iflas etmesi halinde kaynak vergi mükellefleri olacak.”
HASARSIZLARIN PRİMİ ARTACAK
ÇETİN, Şoförler Otomobilciler Federasyonu’nun şikayetleri ve ticari araç primlerine sınırlama getirilmesi hakkında da şunları söyledi: “Bu dernek ve federasyonların yöneticileri seçimle iş başına geldiklerinden kendi kitlelerine yönelik popülist yaklaşımlar sergilemeleri olağandır. Ama yılda 10-20 kaza yapan, insanların hayatını tehlikeye atan sürücüler, araçları kullanmaya devam edebilsinler diye düşük primlerle poliçe satmaya zorlanıyoruz. Sınırlamaya karşıyız. En zararlı grubun primi sınırlandırılırsa hasarlı olmayanların da primleri artar. Gerçek serbest tarifeye geçilmesini tartışmamız gereken bir dönemde, azami prim uygulamasının getirilmesi; üstelik en yüksek risk grubundaki en küçük azınlık için bu uygulamanın yapılması geleceğe yönelik karamsarlığımızı artırıyor.”