‘Fiyat artışlarını frenlemeye çalıştık’
Güncelleme Tarihi:
TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu’nda önceki gün Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğü’nün 2019 ve 2020 yıllarının bilanço ve netice hesapları görüşüldü.
TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal’ın sunumu Meclis tutanaklarında özetle şöyle yer aldı:
"TMO’nun sorumlulukları enflasyonla mücadele kapsamında da yürütüldü. 2021’de tüm Türkiye’deki un sanayicilerine makul fiyatlarla, piyasa fiyatlarının yüzde 30-40 daha altında fiyatlarla ekmeklik buğday satışı yaparak ama karşılığında taahhüt alarak yaklaşık 4 milyon ton buğdayın ekmeklik una çevrilip, fırıncı esnafımıza ve ekmek üreticilerimize ulaşmasını sağladık. Ekmek fiyatlarındaki artışları, özellikle maliyete etkisi yüzde 30 bile olsa, bunun etkisini minimalize etmeye çalıştık, frenlemeye çalıştık. Yine bu uygulama, her ne kadar yeni hasat döneminde bitecek diye planladıysak da haziran, temmuz, ağustos aylarında enflasyon etkisini bertaraf etmek için, ekmek fiyatlarına yansımasını azaltmak için un regülasyonunun kesintisiz devam etmesi istendi. Biz de bu amaçla yeni bir çalışma başlattık ve 411 un işletmesiyle taahhütleri alarak şu anda un regülasyonu programını devam ettiriyoruz. Gelecek mayıs ayına kadar planlandı.
2022’de bütün piyasadaki tüketicileri manipüle edecek açıklamalara rağmen, Türkiye’de ayçiçeği yağı noktasında problem olmayacağı anlatılmasına rağmen muhtelif çevreler insanlarımızı marketlere koşturdu.
AYÇİÇEĞİYAĞINDA SORUN YOK
Altı aylık ayçiçeği yağı stoklarını insanlara yüksek fiyatlarla satmaya çalıştılar. Türkiye’de ayçiçeği yağıyla ilgili bir gündem yok, fiyatlar makul seviyede. TMO Tarım Kredi Kooperatiflerinin marketlerinden de satış yaparak bugün itibarıyla 135 TL’den 5 kilogramlık ayçiçeği yağını tüketicilerimize ulaştırıyoruz. Kooperatifin olmadığı yerlerde TMO’nun satış büfelerinde satabiliyoruz. Onun dışında e-PttAVM’den de bu ürünlerimize ulaşıyorlar."
Dünyadaki tahıl eksikliği sorununa değinen Güldal, “Üretim noktasında, arz eksikliği noktasında değil ama ticarete konu olma noktasındaki sorunların giderilmesi hâlinde hem ihtiyacı olan ülkelerin arz güvenliğine katkı sağlamış olacak hem de tarımsal emtia fiyatlarının biraz daha dengeli seyretmesine katkı sağlamış olacaktır” dedi.