Güncelleme Tarihi:
SON TÜİK verilerine göre yıllık TÜFE’deki artış yüzde 19.25 olurken, gıda fiyatlarındaki artış yüzde 29 ile rekor kırarak 2.5 yılın zirvesine çıktı. Son bir yılda ekmek fiyatlarındaki artış yüzde 26, makarnada yüzde 21 olurken, temel gıda ürünlerinden tavuk etinde yüzde 64, ayçiçek yağında yüzde 60, yumurtada yüzde 49, mısırözü yağında yüzde 47, mercimekte yüzde 41, süt ve yoğurtta yüzde 35, nohutta yüzde 34, dana etinde yüzde 23 artış görüldü. Uzmanlar bazı artışların henüz fiyatlara yansımadığına dikkat çekerken, hükümet gıda enflasyonunun önüne geçebilmek için dün dördüncü adımını attı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla 31 Aralık 2021 tarihine kadar arpa, buğday, nohut, mercimek, mısır, yulaf ithalatından alınan gümrük vergileri sıfırlandı, kahve ithalatında vergi indirimi geldi. Sanayiciler, “Çok doğru bir karar oldu, TMO’nun 335 dolara ithal ettiği buğdayı, özel sektör 315-320 dolara ithal edebiliyor. Devletin formalitesi çok olduğundan ithal maliyeti daha pahalı oluyor ama şimdi biz ihtiyacımız oranında işimize gelen fiyattan ithalat yapacağız” dedi.
ZAMLAR KAPIDAYDI
Kararı Hürriyet’e değerlendiren TMO eski Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, kararın yerli üreticiyi olumsuz etkileyip etkilemeyeceği sorumuza, “Çiftçiyi olumsuz etkilemez ama 84 milyonun sofrasını olumlu etkiler. Çünkü iç piyasada satılan buğdayın ortalama ton fiyatı 2 bin 500- 2 bin 800 lira iken, orta kalite ekmeklik ithal buğdayın fiyatı 335 dolar, yani 2 bin 800-2 bin 900 civarında. Böyle olunca çiftçinin ürününün elinde kalması mümkün değil. İthal maliyeti iç piyasa fiyatının altında olsaydı, “çiftçi mağdur ediliyor mu”yu sorgulayabilirdik” dedi. Buğday ve arpa üretiminin yarısını üstlenen Doğu ve Güneydoğu’da şiddetli kuraklık nedeniyle rekoltenin yüzde 50 oranında düştüğünü anımsatan Kemaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İthalat yapılmasaydı 84 milyonun sofrasında fiyatları durdurmak mümkün olmayacaktı. Kritik nokta şu ki bu sene üretimde ciddi açık var, çiftçi elindeki bütün ürününü kar edeceği fiyata pazarlıyor. Bunun en büyük göstergesi de TMO’nun alım ve satış fiyatı var, TMO bu hesabı çiftçi mağdur olmasın, diye belirliyor. Şuan piyasadaki fiyatlar TMO’nun satış fiyatının da üzerinde. 84 milyonun gıda enflasyonu açısından dünkü kararla birlikte atılan 4 adım da çok gerekliydi.”
Bursa Ticaret Borsası Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı da, “Bu karar keşke 2 ay önce alınsaydı, o zaman 250 dolara getireceğimiz buğdayı bugün 300 dolardan alacağız, yüzde 20 daha pahalı” dedi. “Bu karar çıkmasaydı yem fiyatları önümüzdeki iki ay içinde yüzde 20 artardı” diyen Matlı, “Artık et, süt, yumurta, tavuk fiyatları düşecek mi?” sorumuza “Hayır düşmeyecek. Çünkü üretim maliyetlerindeki artışın raflara, tüketiciye yansıması 6 ayı buluyor” dedi.
4 ADIM ATILDI
HÜKÜMETİN dünkü kararı temel gıda fiyatlarındaki artışın frenlenmesine karşı 4. adım oldu. Ticaret Bakanlığı haziranda ihracat amaçlı üretilecek makarna, bulgur gibi ürünlerde ithal buğday kullanılması zorunluluğu getirdi. İkinci önlem şehriye, kuskus, mantı, erişte ve noodle da dahil olmak üzere makarna, bulgur ve buğday irmiği ihracını izne bağlandı. Üçüncü adım ise Türkiye’nin en fazla makarna ihraç ettiği ülkelere satılacak makarnada kullanılacak buğdayın yüzde 100’ünün (daha önce yüzde 30’du) ekmeklik buğday olmasına izin verdi.
ÇİFTÇİ ZARAR GÖRMEZ
YEM Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş da konuyla ilgili şunları söyledi: “TMO, uzun yıllardır gümrük vergisi ile çiftçiyi koruyordu. Ancak pandemi ile birlikte gıda güvencesi önemli hale geldi. Tüm dünyada tarımsal ürünlerin stoklanması durumu var. Üretilen rakamalara göre hemen hemen aynı üretim olsa da talepte kontrolsüz bir artış var. Artan talep sonrası fiyatları yüzde 50 arttı. Bu çerçevede bakıldığında alınan karar doğrudur. Yerinde zamanında alınan bir karardır. Sıfır gümrükle ürün alınması çiftçiye zarar vermez. Şu anda buğdayın ton fiyatı 313 dolar dünyada 325 dolar. Arpada 301 dolar dünyada 303 dolar. Mısırda 300 dolar dünyada 305 dolar. Yani çiftçilerin zarar göreceği bir durum yok. ”