Fitnes sektörü 70 milyar dolara ulaştı, Türkiye’nin payı yüzde 0.5’te kaldı

TÜRKİYE’de her yıl yüzde 5 oranında büyüme kaydeden fitnes sektörü 350 milyon dolarlık ciroya ulaştı. Dünyada 70 milyar dolar olduğu tahmin edilen fitnes sektörünün, sağlıklı yaşam bilincinin artması sayesinde 2015 yılına kadar yüzde 25 büyümesinin beklendiğini söyleyen Sports International CEO’su Orhan Koral, “20.8 milyar dolarlık cirosu ile dünyanın en büyük fitnes pazarı olan ABD, sektörde başı çekiyor. Krize rağmen spor sektöründe daralmanın yaşanmadığı İspanya 3.8 milyar Euro’luk bir pazar büyüklüğüne ulaştı. Türkiye’nin daha çok spor yapması gerekiyor” dedi. Türkiye’de 1340 adet spor salonu bulunduğunu hatırlatan Koral, “Türkiye’de spor yapmak için bir kulübe üye olan kişi sayısı 420 bin. Her yıl yüzde 5 büyüsek bile, gelişmiş ülkelerle aramızdaki fark çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Spor salonlarına üye yaptığımız insanlara mutlaka spor yapma alışkanlığını kazandırmalıyız. Spor alışkanlığını kazandıramadığımız bünyeyi artık tamamen kaybediyoruz. Bir daha o insana spor alışkanlığını kazandırmak çok zor” diye konştu.

100 milyon dolar yatırım

Sports International olarak geçtiğimiz yıl 27 milyon dolarlık ciroya ulaştıklarını anlatan Koral, şunları söyledi: “Her yıl yüzde 8 oranında büyüyoruz. Bu yıl yüzde 10 büyümeyi hedefliyoruz. Fitnes pazarında yüzde 8’lik paya sahibiz. Bugüne kadar 100 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Önümüzdeki dönemde gelirimizi yatırıma aktarmaya çalışacağız. Ankara’da, İzmir, Mersin ve İstanbul’da toplamda 6 noktamız bulunuyor. Bu yılın sonuna kadar 8 salona ulaşmayı hedefliyoruz. Olmadığımız şehirlerde yer alarak özellikle Anadolu’da büyümek istiyoruz. Portföyümüze her yıl bir tesis eklemeyi amaçlıyoruz.”

Anadolu’yu hedefliyor

Koral, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz bu nedenle Anadolu’daki insanlara da bu alışkanlığı kazandırabiliriz diye düşünüyoruz. Bulunduğumuz illerde yakaladığımız başarıyı, Anadolu’da da sürdürebileceğimize inanıyorum. Anadolu’da önceliğimiz büyük şehir olmuş illerden yana olacak. Türkiye’de artık insanlar sağlıklı yaşam için çok şey yapıyor. Belediyelerin halk için açtığı aletli spor parkları bile önemli bir gelişme. Sporun bir yaşam tarzı olması gerektiği artık herkes tarafından kabul edildi. O nedenle Anadolu’da da spor yaptırabileceğimiz birileri de mutlaka var. İnsanlar spor salonlarını profesyonelliğin yanı sıra, sosyal ortam olarak da gördükleri için tercih edebiliyorlar.”

Konut projelerine bakacak

Yeni açılan konut projelerinin neredeyse hepsinde bir spor salonu olduğunu ancak bunların gerektiği gibi işletilmediğine dikkat çeken Koral, şunları aktardı: “Yeni açılan sitelerin neredeyse hepsinde spor salonu var ancak doğru bir şekilde kullanılmıyor. Biz buralarda büyük potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Bu yıl belli noktalardaki sitelerin spor merkezleriyle anlaşarak burada faaliyete geçeceğiz. Bu alandaki açığı değerlendirmek istiyoruz. Büyük inşaat şirketleriyle görüşerek, ‘Yeni sitelerinizdeki fitnes merkezlerini biz işletelim’ dedik. Böylece inşaat şirketlerinin kullanmadığı, boşa yatırım yapılmış olan alanları harekete geçireceğiz. Bu sayede hem inşaat firması için bir artı yaratacak hem de konut sahiplerinin faydalanabileceği bir tesis ortaya çıkmış olacak.”

Türk insanına pilatesi sevdirmeye çalışıyoruz

PİLATES’i Türk insanına sevdirmeye çalıştıklarını anlatan Orhan Koral, şu bilgileri verdi: “Pilates, bütün kas gruplarına etkisi olduğu için çok faydayı bir spor. İkinci Dünya Savaşı sonrasında askerlerin rehabilitasyonu için icat edilmiş. O gün bugündür devam ediyor. Türkiye’de de çok popüler kişiler pilatesin tanıtımını yapıyorlar ancak bizim yaptırdığımız televizyonda izlediğiniz pilatesten farklı. Aletleri de kullanarak özellikle omurganın üzerindeki küçük kas gruplarının çalışmasını sağlıyoruz. Bunun dışında yüzmeden masatenisine, kardiyodan zumbaya, kickbokstan zumbaya kadar pek çok farklı spor alternatifini de sunuyoruz. 8 saatini spor merkezimizde geçiren müşterilerimiz var. Yüzde 51 erkek yüzde 49 kadın oranına sahibiz. Spor salonlarında en çok 17.00-21.00 saatleri tercih ediliyor.”

Fitnes Federasyonu’nun olmaması büyük eksiklik

TÜRKİYE’de fitnes federasyonu denilebilecek bir otorite olmadığına bu nedenle spor salonlarının tek bir çatı altından yönlendirilemediğine dikkati çeken Orhan Koral şöyle konuştu: “Büyük spor merkezlerinin dışında, pek çok ilde irili ufaklı fitnes salonları da bulunuyor. Küçük spor salonlarının sektöre hem zararı hem de katktısı var. Bu noktada küçük spor salonlarının böyle bir dezavantajı olduğunu düşünüyorum. Ancak diğer taraftan, bu tip yerlerde spor alışkanlığı kazanan insanlar, daha iyi yerlerde daha iyi imkanları olan spor salonlarını arıyorlar. Bu da bize üye kazandırıyor.”