Güncelleme Tarihi:
Açıklamada, “Türk bankalarının dış borcunun artış hızı 2015 yılında ve 2016’nın ilk çeyreğinde yavaşladı. Fakat döviz borçlarının yarısından fazlasının vadesi 12 ay içerisinde. Bu da bankaların piyasa algısındaki değişimlere karşı hassasiyetini korumaya devam etmesi anlamına geliyor.” ifadeleri kullanıldı.
Türk bankalarının son yıllarda ana dış borçlanıcı konumunda olduğu vurgulanan açıklamada, bankacılık sektörünün toplam döviz borcunun yaklaşık 170 milyar dolar seviyesinde bulunduğunun altı çizildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Temel senaryomuz; Türk bankalarının iyi bir piyasa erişimine sahip olmaya devam edeceği ve borçlarını çevirebileceği yönünde. Bankaların döviz likidite pozisyonları kısa vadeli piyasa erişim kesintileri ile başa çıkmalarını
sağlayacaktır. Fakat piyasaya erişimde uzayan bir kesinti olursa, dikkate değer aşağı yönlü riskler oluşabilir. Böyle bir senaryoda Türkiye’nin ve bankaların dış borcunu ödeme ihtiyacı Merkez Bankasının döviz rezervleri , faiz oranları, ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturabilir.”
Açıklamada, bankaların 2015 yılı dış borcunun 4 milyar dolar ile diğer yıllara kıyasla düşük bir artış gösterdiği, bunun Türkiye’nin daha düşük seviyede olan cari açığının ve finansman ihtiyacının bir yansıması olduğu belirtildi.
Türk bankalarının döviz likidite pozisyonlarının istikrarlı seyrettiğine atıf yapılan açıklamada “Türk bankalarının önümüzdeki 12 aylık dönemde 80-90 milyar dolar seviyesinde bir likiditeye erişebileceğine inanıyoruz.” öngörüsüne de yer verildi.