Fit olmak isteyenlere farklı bir mesaj verdi

Son zamanlarda uluslararası arenada öne çıkan işlerin teknoloji ve özellikle data kullanımını yaratıcılıkla birleştiren işler olduğunu anlatan Ali Şener, şöyle konuştu: “Dolayısıyla teknolojik gelişmelerle daha çok haşır neşir olan ülkelerin bu konuda bir avantaja sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ne var ki, aynı teknolojik gelişmeler, evrensel bilgi akışına da inanılmaz bir hız kazandırdı ve yaratıcı üretimde coğrafi sınırları büyük ölçüde kaldırdı. Yani, iyi bir fikir dünyanın herhangi bir yerinden çıkabiliyor ve dünyanın herhangi başka bir yerinde takdir görebiliyor. 2 yıl önce ülkemizden de bir Grand Prix çıktığını düşünürsek, dünyaca takdir gören iyi fikirler üretebilme konusunda bizim de yüksek bir potansiyele sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.”

Reklamlarınızda yaratıcılık nasıl bir yer tutuyor, rol oynuyor, ne kadar önemli?

Günümüzde fit ve sağlıklı olmak isteyenlerin önündeki seçenekler bir hayli fazla. Hem onlarca farklı ve popüler spor türü hem de birbiriyle aynı sonucu vaat eden onlarca aynı spor salonu var. Bu noktada tüketicinin maruz kaldığı seçenek bombardımanı arasında akıllarda kalmak bizler için çok önemli. Burada en büyük iş ajansımıza ve yaratıcılığa düşüyor. Zaten sonrasında üyelerimizin memnuniyeti ve yaptıkları sporun her saniyesinden keyif almaları için tüm ekibimizle ve imkanlarımızla aralıksız çalışmalarımızı sürdürürüyoruz.

Reklam yaratıcılığı ödülleri sektöre ne katıyor, ne kadar önemli, ajansınızın yaratıcılık ödülü kazanması ne kadar önemli?

Bugun baktığınızda onlarca spor salonunun reklamını görebilirsiniz. Hepsi birbirine benzeyen mesajları kullanıyor ve "kilo verin/fit olun" diyor. Fakat sadece Clubsporium "fazla kilolarınızla hatırlanmayın" diyor. Özünde aynı şeyi söylüyoruz fakat çok daha güçlü bir içgörü ile. Zaten bizce ödülü hak eden de bu oluyor. Bu noktada yaratıcılığın ve ajansın önemi çok büyük. Zaten ajansımız Rafineri'yi de bu alandaki öncü başarılı işleri ile tanıyoruz. Yaptığı işleri ve aldığı ödülleri memnuniyetle takip ediyoruz.

Büyük ödül Kıpkırmızı’yı kazanan, ClubSporium için yaptığınız “Kilonla Hatırlanma” başlıklı çalışmaların hikayesini anlatabilir misiniz? (Nasıl bir brief ile yola çıkıldı, hangi “insight” üzerinden ilerlendi, bulunan yaratıcı fikir nasıl doğdu, tasarım aşamasında neler yaşandı, ClubSporium’un yaklaşımı nasıldı, revizyon sürecinde neler yaşandı gibi... )

Öncelikle ClubSporium'a yaratıcılığı destekleyen tutumlarından ötürü teşekkür ederiz.

Brief’imiz çok netti: İnsanları spor yapmaya teşvik etmek!

Bizler de hem klasik spor salonu işlerinden ayrışacak hem de doğru bir içgörü ile tüketici ve markamız arasında güçlü bağ kuracak bir iş yapmayı hedefledik.

Çalıştığımız alternatiflerden biri de insanların fazla kilolarıyla akılda kalması üzerineydi. Akılda kalmaktan kastımız, amiyane tabirle “koca popolu” ve “koca göbekli” gibi sıfatların zamanla kilolu insanlarla özdeşleşiyor olması. Biz de bu içgörüyü görsele dökmeyi ve “fazla kilolarınla hatırlanma” mesajını vermeyi amaçladık.

Bulunan fikir, yeni yaklaşımlara tamamen açık olan markamızın da çok hoşuna gitti ve sonrasında yoğun bir tasarım süreci başladı. 3D modelleme ve illüstrasyon süreci yaklaşık 1.5 ay kadar sürdü.

Böylece markamızdan müşteri ekibimizde, yazarlarımızdan çizerlerimize herkesin içine sinen ve orijinal bir fikir ortaya çıkmış oldu.

Türk reklam sektörünü uluslararası arenadaki gelişmeler ışığında nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son zamanlarda uluslararası arenada öne çıkan işlerin teknoloji ve özellikle data kullanımını yaratıcılıkla birleştiren işler olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla teknolojik gelişmelerle daha çok haşır neşir olan ülkelerin bu konuda bir avantaja sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ne var ki, aynı teknolojik gelişmeler, evrensel bilgi akışına da inanılmaz bir hız kazandırdı ve yaratıcı üretimde coğrafi sınırları büyük ölçüde kaldırdı. Yani, iyi bir fikir dünyanın herhangi bir yerinden çıkabiliyor ve dünyanın herhangi başka bir yerinde takdir görebiliyor.

2 yıl önce ülkemizden de bir Grand Prix çıktığını düşünürsek, dünyaca takdir gören iyi fikirler üretebilme konusunda bizim de yüksek bir potansiyele sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.