Güncelleme Tarihi:
SOMPO Japan Sigorta Genel Müdürü Recai Dalaş, trafik sigortasında fiyat serbestliği dışında bir çözüm olamayacağını, aksi halde sigortacılığın 30 yıl geriye gireceğini ve özellikle yabancı sermayenin ülkede kalıp kalmamayı yeniden değerlendirmesine yol açacağını söyledi. Trafik sigortasındaki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Recai Dalaş, yabancı sermayenin şu anda bile yaşanan tartışmalardan rahatsız olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bunda da haksız sayılmazlar. Adamlar buraya zorla gelmedi. Siz yabancı sermayenin ülkeye gelmesini her vesile ile teşvik etmişsiniz. Sonra ne oldu? Birçoğu zarar etti” dedi.
ÇOĞU SÜREKLİ ZARAR EDİYOR
Recai Dalaş, sektörün düşük öz sermaye karlılığına sahip olduğunu, birçok şirketin sürekli zarar ettiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette kendi yönetim becerisi eksiklikleri de var ama sonuçta öyle ya da böyle çoğu mutsuz bir şekilde ülkede kalmaya devam ediyor. Uygun fırsat bulsalar çekip gidecekler. Son 5-6 yılda gelenler, kendilerine ait olmadığı, eski sermayedarların katlanması gereken zararlara katlandılar. Seslerini çıkarmayıp, serbest fiyat rejimi ile gelecekte işlerin düzeleceği düşüncesine yatırım yaptılar. Şimdi fiyatlar belli seviyeye geldi, bu kez de ‘fiyatları indirin’ baskısı başladı. Bu adil değil. ”Recai Dalaş, trafik sigortasında geçmişte teminatların ve fiyatların Hazine tarafından belirlendiğini hatırlatarak, “Hazine tarafından belirlenen fiyatlar maliyetleri karşılamada son derece yetersiz kaldı. Sonuçta, sektör milyarlarca lira zarar etti; bazı şirketler ortadan kayboldu, insanlar işsiz kaldı” dedi.
FİYAT ARTMIŞSA SEBEBİ VAR
Geçmişte satılan trafik poliçelerinin maliyetlerinin uzun yıllar devam ettiğine, mevzuat dahil bir çok dinamiğin akşamdan sabaha ve ayrıca defalarca değiştiğine dikkat çeken Dalaş, şu açıklamaları yaptı: “Yaşanan bu gelişmeler sigorta şirketlerinde güvensizlik yarattı. Bir taraftan sektöre ‘fiyat düşürün’ baskısı sürerken, diğer yandan sermayedarların mevcut fiyat seviyesi dahi yetersiz olabileceği endişesi ile trafik sigortası satmaktan kaçınmaları ironik bir durum oluşturuyor. Fiyatların önemli oranda serbestçe belirlenebildiği dönemdeyiz. Serbestliğin ilk yıllarında, fiyatlar artmadı, hatta bazı bölgelerde düştü. Çünkü rekabet ortamında fiyatı arz ve talep belirler. Son bir buçuk yılda fiyatlar yükselmişse, elbette bir sebebi vardır.”
HÜKÜMET SEKTÖRE DESTEK OLUYOR
RECAİ Dalaş, bugünkü gelişmelerin trafik sigortasında fiyat düşüş beklentisi yaratmadığını belirterek, şunları söyledi: “Bunun üç temel nedeni var. Birincisi, sektörün en büyük sorunu olan bedeni tazminatlarda hasar adedi anlamlı şekilde artmaktadır ve nereye kadar artacağını kimse bilmemekte. İkincisi, hükümetin maliyet artışını sınırlamak amacı ile son derece iyi niyet ve sektöre destek olmak amacı ile yaptığı yasa değişikliklerinin mahkemeler tarafından uygulanıp uygulanmayacağı konusu belirsiz. Bu alanda mahkemelerin yasaya uygun karar vermedikleri ile ilgili örnekler gelmekte. Son olarak da artan döviz kurları ve enflasyonun yarattığı maddi hasar maliyetleri hızlı şekilde artıyor. Bu koşullarda fiyatların düşmesini beklemek gerçekçi olmaz.”
BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPUYOR
Trafik sigortasında bir bardak suda fırtına koparılmasının yorucu, bezdirici olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bir takım sivil toplum kuruşu yöneticileri tribünlere oynamak ve buradan bir şöhret üretmek adına bilir bilmez bir yığın laf ederek konunun gündemde kalmasını sağlıyor. Bu durumun onların dışında kimseye faydası yok. Bizim işimizi yapmamız gerek ve her şeye rağmen yapıyoruz. Neticede bu kadar olumsuzluk ve belirsizliğe karşın sistem oturdu. Sektör uğradığı tüm haksızlıklara rağmen müşterilerine sağladığı hizmet kalitesini artırmak için canla başla çalışıyor.”