Güncelleme Tarihi:
Karadeniz’de ‘fındıktan önce ve fındıktan sonra’ sezonuna girildi. Yaklaşık 540 bin hektarlık alanda fındık hasadına 10 gün içinde başlanacak. Türkiye malum, halen dünyanın en büyük fındık üreticisi konumunda. Dünya fındık bahçelerinin yüzde 82’sine, üretiminin yüzde 70-75’ine ve ihracatının ise yüzde 80’den fazlasına sahip. Bahçeler hasada hazırlanırken 2024 fındık piyasasını işin sahiplerine sorduk.
ÖNCE İYİ HABER
Giresun’un önde gelen fındık üreticilerinden Özer Akbaşlı, bu sezon rekoltenin iyi olduğunu söyledi. “Bakanlık geçen yıl 717 bin ton olarak tahmin verdi ama bizim şu anda gözlemlediğimiz 750 bin tonlara kadar ulaşabilir” diyen Akbaşlı, önceki yıllarda görülen hastalık ve zararlı hayvan sorunlarının bu yıl aşıldığını ifade etti. Akbaşlı, “Bu yıl Amerikan kelebeği dediğimiz tür bahçelerde görülmedi. Tarım zararlılarında yüzde 70 başarı, yüzde 100 olarak kabul edilir. Çünkü bazı türleri tamamen ortadan kaldırmamak gerekiyor. Örneğin uğur böceği de ilaçlamadan etkileniyor. Oysa bu böcek günde 1 milyon adet fındık biti yiyerek büyük fayda sağlıyor” dedi. Bu yıl özellikle Gürcistan’dan gelen kahverengi kokarcayla ilgili riskler olduğunu vurgulayan Akbaşlı, Trabzon ve Giresun’u atlayarak Ordu’ya giden bu canlının da Tarım Bakanlığı ve sivil toplum kuruluşlarınca yürütülen çalışmalarla zararsız hale getirildiğinin altını çizdi.
MALİYET YÜZDE 100 ARTTI
Akbaşlı’nın fındık üreticisi açısından asıl dikkat çektiği risk ise maliyetler oldu. Bir çuval fındığın çuvala girme maliyetinin geçen yıla göre yüzde 100 arttığını söyleyen üretici, fiyat beklentisi hakkında ise şunları söyledi: “Devlet çaya verdi yüzde 64 zam. Fındığa da aynı oranı verirse zorlanırız. Fındık, kayısı, incir özel düşünülmeli. 200 yıldır bu coğrafyayı özel kılan tarım ürünleri bunlar. Fiyatı dolara endeksli yapalım dediler. Dünyaya satılıyor sonuçta dediler. 3.3 dolar değer biçtiler. Her yıl fiyat tartışması olmasın dedik. Ama gelinen noktada dolar gerçek değerinde değil. Şu anda olması gereken değer 42 TL. Böyle olunca buna da tutunamadık. Bu yıl fındığın kilogram fiyatının 150 TL olması gerektiğini söylüyoruz.”
BAHÇE TEMİZLİĞİNE 3 BİN 500 TL
Fındık çuvala girerken hangi kalemlerde maliyet oluşuyor? Akbaşlı, bunları da şöyle sıraladı: “Bahçe altı temizliği önemli. Yevmiyesi geçen yıl bin 250 TL isteniyordu bu yıl 3 bin 500 TL diyorlar. Büyük üretici, gerçek üretici piyasayı belirleyebilir ama sosyolojik üretici dediğimiz ‘gurbetçi’ bahçe sahipleri piyasayı bozuyor. Fındık tarımında bütün sıkıntıyı yüzde 12 çekiyor. Gerisi bu arazilerde yaşamıyor. Tatiliyle fındık hasadını birleştiriyor. İş zamanında bitsin diye bahçesini 5 bin TL’ye temizletiyor. Giderken de hemen fındığı pazara getirip satmak istiyor. Fiyatı düşürüyor.
1500 TL’YE TOPLUYORLAR
En yüksek maliyet ise fındığı toplamakta. Şimdi yerli işçiler ‘bin 500 TL’den aşağı gelmeyiz’ diyor. Mevsimlik getiriyoruz, bu da pahalı üstelik getirirken ulaşım masrafı var. Ayrıca fındık işçisini iyi beslemek lazım. Gıda enflasyonu çok yüksek. İki öğün yemeği var. Adam başı 300-400 TL. Yerden toplandığı için kolay bir iş değil.”
İHRACATÇI: FİYAT ARTINCA STOK DA ARTIYOR
Karadeniz Fındık İhracatçıları Birliği Başkanı Hasan Osman Sabır, yüzde 85’i ihraç edilen fındıkta uluslararası rekabet koşullarına göre fiyat belirlenmesi gerektiği görüşünde. “Diğer ülkelerin çok üzerinde bir fiyat oluştuğunda özellikle arz fazlası olan senelerde hep kaybeden Türkiye oluyor. O sebeple halen 2022 ürünü TMO deposunda bekliyor” diyen Sabır, mevcut durumla ilgili şu bilgileri verdi: “Bugün piyasada işlem gören 2023 ürünü fındık fiyatı 108 TL /kg kabuklu civarında. Geçen sene açıklanan fiyat 82 TL idi. Sezon içinde 125 TL ye kadar çıkmıştı ancak hem Şili’nin mayısta rekoltesinin yüksek gelmesi hem de daralan piyasalar nedeni ile fiyatlar geriledi. Yeni sezon verilecek fiyat hem enflasyon hem de kura göre belirlenmeli. Geçen sezon rakiplerle yaklaşık yüzde 15-20 fiyat farkımız vardı. Rakiplerimiz hızlıca stoklarını erittiler ve arz fazlası yalnızca Türkiye’de kaldı. Yaklaşık 70 bin ton kabuklu 2022 ürünü TMO’da ve yaklaşık 60 bin ton kadar da piyasada ihracatçı, tüccar ve üreticide kaldı.”