Güncelleme Tarihi:
DÜNYA fındık talebinin yüzde 70-75’ini tek başına karşılayan Türkiye’de, ‘fındık’ tartışması yıllardır bitmiyor. Üretici ‘ürünüm para etmiyor’ diye dert yanarken, ihracatçılar ve Fındık Tanıtım Grubu da, fiyatın yüksek olmasının dış piyasalarda Gürcistan, Azerbeycan, Çin gibi rakip ülkeleri ve badem rakip ürünleri öne çıkarmaya başladığını savunuyor. Karadeniz İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı ve Fındık Tanıtım Grubu Eşbaşkanı Dursun Oğuz Gürsoy, Türkiye’de fındık ekim sahasının 700 bin hektara çıktığını, bunun 166 bin hektarının ‘üretici kayıt sistemi dışında kaldığını bildirdi. Gürsoy, “Türkiye, yılda ancak 650 bin tonluk fındığı pazarlayabilir. Oysa, bazı yıllar 800-900 bin ton ürün elde ediliyor. Stoklarda 2006-2007’ye ait ürünler var” dedi.
Devlete yalvarıyoruz
Türkiye’de piyasaya stoklardaki eski sezonlara ait fındıkların sürülmesini eleştiren Dursun Oğuz Gürsoy, şöyle konuştu: “30-40 bin tonluk stok yeterli olacakken, devletin depolarında 500 bin tona ulaşan stoklar oluşuyor. Halen Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) depolarında 400 bin tonun üzerinde stok var. Eski fındığı TMO, genelde yağlık fındık olarak ayırıyor. Fakat iç fındık olarak paketlenip 9 liraya da satılıyor. Devlete yalvarıyoruz, ‘İnsanların damak zevkini öldürmeyin’ diyoruz. 2006 mahsulü fındık bile ihaleyle piyasaya satıldı.”
Bir yiyen bir daha yemiyor
Gürsoy, şöyle devam etti: “Bu eski mahsuller İran, Irak ve Körfez pazarına satıldı. Ben Hindistan’da Hintlilerle konuştum, ‘Bu fındık yenecek gibi değil’ diyorlardı. Sordum, meğerse Dubai’ye satılan 2006 mahsulü fındıklar Hindistan’a gitmiş. Biz tanıtım için uğraşırken, o fındığı bir yiyen bir daha yemiyor. Devlet bunu yapmamalı. Tüketimi artırılacaksa bunu yapmamalıyız. Devletin kalite politikası olmalı.”
Pazarı büyüt, ekimi küçült
Türkiye’nin, “Yılda 650 bin ton olan fındık pazarını nasıl 750-800 bin tona çıkarabilirim” diye çalışması gerektiğini vurgulayan Gürsoy, fındık fiyatının istikrarsız olmasını, devletin yanlış destekleme politikalarına bağladı. Gürsoy, şunları dile getirdi: “Yılda sadece 650 bin tonluk iç fındık pazarı varken, 2008’de 900 bin tonluk üretim oldu. 370 bin tonunu TMO aldı, depoya koydu. 500 bin tonluk stokla 2009 sezonuna girmiştik. 2010’da 500 bin ton rekolte bekliyoruz. Halen 445 bin ton stok var TMO’da. Bu stok peyder pey yağ olacak. 2 yıldan sonra pazara sunulması sakıncalı. 2006 ürünü stoklar yağlık oldu. 2007 stokları da yağlığa gidecek. Fakat ürünün bol olduğu yıllarda kentali (100 kilo) 350-400 dolar olan ürün, az olduğu yıllarda 1150 dolara kadar çıktı. Halen 700 dolar. Devlet 700 bin hektarlık ekim sahasını 150 bin hektar aşağı indirirse, bu başarı olur. Fakat, ürünün kilosu 4.5 lira olunca kimse fındığını kesip alternatif ürüne geçmiyor.”
O fındığı ihracatçı sattı
KARADENİZ İhracatçı Birlikleri Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, 2 yıldan sonra fındığın piyasaya sürülmemesi gerekirken, ihraç pazarlarına 2006 mahsulü fındık satıldığını belirtip devlete seslenirken, Ulusal Fındık Konseyi Başkanı ve Ordu Ziraat Odası’nın eski Başkanı Onur Şahin, eski fındıkları satanın da yine ihracatçılar olduğunu savundu. Onur Şahin, şunları söyledi: “Stok tabir edilen TMO’nun elinde 2006, 2007 ve 2008 ürünü var. 3 Şubat kayıtlarına göre, stokta 442 bin ton ürün var. İç piyasaya maliyetinin altında fındık satıldı. Evet, TMO bugüne kadar toplamda 693 bin ton ürün aldı. Elinde kalan da belli. Tüketimin artırılması için, kavrulmuş fındık piyasaya sürüldü. Kavrulmuş fındık, ihracatçının sattığından düşük fiyatlı. İhracatçı ile TMO haksız rekabet ortamına girdi. Fiskobirlik’e de 30 bin tona yakın ürün verdi TMO. Fiskobirlik de bu ürünleri kırıp iç piyasaya sattı. Kalitesiz fındık ihraç ediliyor, kim ihraç ediyor? Onu da ihracatçılar satıyor.”
20 yıllık yanlış destek faturası 8 milyar dolar
TÜRKİYE’nin en büyük fındık üretim merkezi Ordu’da, Gürsoy Tarımsal Ürünler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, Türkiye’de talep fazlası fındık üretimi yapıldığını savundu ve “Son 20 yılda, devlet de fındık alımıyla yaklaşık 8 milyar doları çarçur etti” iddiasını ortaya attı. Gürsoy, geçmişte 3 liralık fındığa 5 lira verildiğini fındıkların depolara doldurulduğünü söyledi ve faturanın da 72 milyona ödetildiğini iddia etti. Gürsoy, “Bugün 700 bin hektar alanda fındık dikili. Bunun 166 bin hektarı üretici kayıt sistemine dahil değil. Türkiye’de 350 bin aile fındık üretiyor, 10 milyon kişi fındık ile etkileşim içinde. Uzaktan kumandalı tarım yapılıyor” diye konuştu.
‘İyi para ediyor’ diye Gürcü ve Azeriler girdi
TÜRKİYE’nin dünya fındık talebinin yüzde 75’ini karşıladığını, ancak son yıllarda ‘Fındık iyi para ediyor’ diye Gürcüler ve Azerilerin de çok geniş arazilere fındık dikmeye başladığını bildiren Dursun Oğuz Gürsoy, şunları anlattı: “2004 yılında don oldu, fındığın kentali (100 kilosu) 350 dolardan 1150 dolara kadar çıktı. 350 dolar ile 1150 dolar arasında değişiyor. Bugün 700 dolar. Böyle istikrarsız bir ürün. Fındıkta İtalya rakibimiz değil. Fakat Azerbaycan ve Gürcistan rakibimiz oldu; Çin ve Şili de aday. Gürcistan ve Azerbaycan’da, ‘Fındık iyi para ediyor’ diye fındık dikildi.”