Güncelleme Tarihi:
2004 yılında yaşanan don nedeniyle fındık ağaçları zarar gören çiftçilerin, 322 milyon YTL'nin üzerinde zararının ilgili yasa kapsamında devlet tarafından karşılanması gerekiyordu. Bu kapsamda çiftçilere şimdiye kadar ancak 50 milyon YTL ödeme yapılırken, kalan bölüm hala ödenemedi. Ödemenin 47 milyon YTL'lik bölümü Ordu, Samsun, Giresun ve Trabzon'daki çiftçilere yapılmıştı.
FİSKOBİRLİK OLAĞANÜSTÜ TOPLANIYOR |
Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) olağanüstü genel kurul kararı aldı. Olağanüstü genel kurul tarihi ise 12 Eylül 2006 olarak belirlendi. Açıklamada, ayrıca, genel müdür yardımcısı Mehmet Başer'in genel müdür vekilliği görevine, genel müdür vekilliği görevini yürüten Nihat Yılmaz'ın ise genel müdür yardımcılığı görevine getirildiği ifade edildi. |
Ordu'daki “Fındık Mitingi” dahil, sektörde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, sorunun çözümü konusunda, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e önemli görevler düştüğünü, bu bakanların soruna 'üretici gözüyle' bakması gerektiğini, ihracatçı gözüyle bakılarak sorunun çözülemeyeceğini söyledi.
Sorunun “Fiskobirlik” sorunu değil, “fındık üreticisi” sorunu olduğunu vurgulayan Bayraktar, mitingle ilgili olarak, “Amacımız üzüm yemekti. Bu nedenle hiç bir siyasi konuşmacıya ve pankarta izin vermedik. Sorunu siyasileştirmedik. Olayın siyasi tarafı yoktur. Tamamen anayasal hak kullanılarak, çiftçinin hak ve menfaatlerini korumak üzere yapılmıştır. Siyasetin bulaştırılmaması konusundaki hassasiyetimizi her zaman koruduk, koruyacağız. Legal olmayan davranışlar içinde biz yokuz” dedi.
Miting sırasında Ordu Emniyet Müdürü'nün başarılı bir idare göstererek olayların büyümesini önlediğini, yol üzerindeki binlerce insanı soğuk kanlı davaranak ikna ettiğini, dağılmasını sağladığını vurgulayan Bayraktar, “Başka türlü davranmış olsaydı, olayların önünün alınası mümkün değildi. Ordu Emniyet Müdürü'nü kutluyorum ve kendisine haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Basiretli davrandı” diye konuştu.
LİSANSLI DEPOCULUĞUN ALTYAPISI HAZIR DEĞİL
TZOB olarak, masa üzerinde değil, sahada maliyet hesabı yaptıklarını ve bu yılki fındık maliyetini 3,4 YTL olarak belirlediklerini kaydeden Bayraktar, özellikle bu yılki sorunu lisanslı depoculuk ile çözmenin mümkün olmadığını vurguladı. Lisanslı depoculuğun altyapısının hazır olmadığını, kime lisans verileceğinin belli olmadığını, özellikle TMO, Fiskobirlik ve ziraat odalarına sertifika verilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Bayraktar, hızlı şekilde hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.
Üreticilerin lisanslı depoların vereceği sertifikalarla kredi kullanabilceğini, ancak, gerek kredinin faizi, gerek depo giderleri nedeniyle üretcinin depolara malını vermekte çekingen davranacağını anlatan Bayraktar, şöyle konuştu:
“Önce maliyete göre müdahale fiyatı belirlenmeli. Fiyatlar müdahale fiyatının altına inince, lisans verilen kuruluşlar hazine adına müdahale alımı yapmalı. 1997'den bugüne kadar fındık ihracatından Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'na 1.2 milyar dolar kaynak aktardı. Buradan ayrılacak kaynak müdahale alımında kullanılabilir.
Müdahale fiyatı ile birlikte satış fiyatı da açıklanırsa, o zaman fındığın fiyatı, Avrupa'da 8 doların; yurtiçinde 5 YTL'nin altına düşmez.” Bayraktar, Avrupalı alıcıların, 2001 yılı fındığını 2005 yılında Türkiye'den aldığına işaret ederek, lisanslı depolara konacak fındığın her zaman için alıcısının olacağını belirtti.
ALİVRECİLERE TEPKİ
Piyasayı alivrecilerin bozduğunu, Avrupalı alıcılardan finansman desteği alan bu tüccarın istediği fiyatı Türkiye'ye dikte ettirdiğini anlatan TZOB Başkanı Bayraktar, bu tür faaliyetlerin özellikle 2003'ten sonra yoğunlaştığını belirterek, şöyle konuştu: “1998-2003 yılına kadar fındık fiyatları enflasyonun altında artırıldı. O zamana kadar kimsenin sesi çıkmadı. Ancak, ürünün de az olduğu 2004'ten itibaren, biz fiyatları artırmak için çaba gösterdik. Bu etkili olunca alıcılarla alivreciler arasında kavga başladı. Bu mücadele, Avrupalı alıcıların Türkiye'deki uzantılarının mücadelesidir. Gayet net... Fiyatı düşürmek için önce aflatoksin sorunun çıkardılar, ardından sürekli rekolteyi yüksek göstermek istediler. Bütün sorun bizim fındığa sahip çıkmamızdan, üreticiyi korumaya çalışmamızdan kaynaklandı.”
FİSKOBİRLİK YÖNETİMİNİN DURUMU
Bazı kesimlerin, sorunun “Fiskobirlik'ten kaynaklandığı gerekçesiyle bu yönetimin istifasını istediğinin” hatırlatılması üzerine Bayraktar, şunları söyledi: “Fiskobirlik'in seçim işlerine ben girmem. İsterse devam eder. isterse olağanüstü genel kurula gider. Öyle bir düşüncelerinin olduğunu duyuyorum; takdir kendilerinindir... Ancak Fiskobirlik yönetimi bugüne kadar hatalı davranmışsa, onu denetlemenin yolları vardır. Onu ilgili bakanlık denetler, bir şey varsa herkes cezasını çeker. Ama siyaset Fiskobirlik'e karışmamalıdır. sonuçta Fiskobirlik yöneticilerini fındık üreticisi getirmiştir, yine fındık üretcisi götürür. Arzu ederse yönetim olağanüstü genel kurula gider.”
"BU YIL DA ÜRETİCİYE (STOK YAP) DİYECEĞİZ"
Geçen yıl Fiskobirlik ile birlikte TZOB'un da üreticiye ürünün satmaması, stok yapması çağrısında bulunduğu, bu yıl ise Fiskobirlik'in stok yaptığı için suçlandığının hatırlatılması üzerine, TZOB Başkanı Bayraktar, bu politikanın doğru olduğunu, böylece Trükiye'nin 2 milyar dolar döviz geliri elde ettiğini söyledi. Bu yıl da gerekirse yine uçaklardan döviz atarak üreticiden fındığını hemen satmamasını isteyeceklerini açıklayan Bayraktar, ”Ürünün hepsi piyasaya çıkarsa fiyatlar daha da düşer. Bu üründen stok yapmadan üretici para kazanamaz. yine (stok yap) diyeceğiz” dedi.
"ZAPSU, KENDİNİ KAMUOYU VİCDANINDA AKLAMALI"
Öte yandan “Fiskobirlik'in kredi almasını engellediğini” söylediği için Başbakan'ın danışmanı Cüneyt Zapsu'nun, kendisi aleyhine dava açtığını hatırlatan TZOB Başkanı Bayraktar, şunları söyledi: “Böyle bir dava açılmasından onur duyarız. Sonuçta üreticiyi savunuyoruz. Eğer birileri bundan rahatsız oluyorsa, onur duyarız. Bu yoldan da dönmeyiz. Davalar bizi hırslandırır. O meydandaki 100 binler, Cüneyt Zapsu'nun fındık fiyatının düşürülmesi işinde olduğunu düyünüyorsa, Cüneyt Zapsu, önce kamu vicdanında kendini aklamalıdır. Hükümetin kurduğu komisyon bizim görüşümüzü almalı. Cüneyt Zapsu işin içinden çekilmeli.”
Zapsu'nun ayrıca, 19 Temmuz'da basına yansıyan demecinde “3,6 dolarlık ihracat fiyatını yeterli gördüğünü” ifade ettiğini anlatan Bayraktar, buna karşılık Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un “3,5 dolarlık iç fiyat, 7 dolarlık dış piyasa fiyatına olumlu baktığını” belirtti ve “Bakan, üreticinin fiyatlarını teyit ediyor. Hükümetten, öncelikle üreticinin görüşünü dikkate almasını istiyoruz” dedi.