Güncelleme Tarihi:
Başaran, yaptığı açıklamada, fındık hasadının yoğun şekilde devam ettiğini söyledi.
Karadeniz Bölgesi'nin orta ve yüksek kuşağında fındık hasadının daha yeni başladığını aktaran Başaran, "Bölgede işçilik maliyetini düşürmek amacıyla yerden hasat sistemi var. Bunun yanında sahil kesiminde hasat bitmek üzere. Fındık üreticisi, tek yıllık bitki üreticisi değil. Yani 'Bu yıl para etmiyor, gelecek sene ben bunu ekmeyelim.' gibi bir durum söz konusu değil." diye konuştu.
Fındığı emanete vermenin fiyatları düşürdüğünü vurgulayan Başaran, şunları aktardı:
"Çiftçinin üzerine büyük yük düşüyor. Piyasayı belirleme gibi yükü var çiftçinin, böyle bir sorumluluk ortaya çıkıyor. Tüm fındık üreticilerinin bu sorumlulukla hareket edeceklerini düşünüyorum. Çiftçilerimizin özellikle emanete fındık vermemek konusunda duyarlı olmalarını istiyorum. Zaten fiyatlar dip yapmış durumdayken bir de emanete fındık vererek bu avantajı hepten alıcıların eline geçirmenin mantığı yok."
Başaran, bu yıl FİSKOBİRLİK'in alım yapmak istediğini ve bunun üretici için alternatif olabileceğini anlatan Başaran, "Ortağı olsun olmasın ama ben bütün üreticilerin bu alternatifi değerlendirmesini istiyorum. FİSKOBİRLİK fındık alımına başladı, emanet fındık alıyor. Yetkililer de emanete bırakılan fındığın kesinlikle satılmayacağını söylüyor. Bu da çok büyük bir avantaj. Bu yıl çiftçinin 'Benim depom yok.' mazereti ortadan kalkıyor." ifadelerini kullandı.
Dünya genelinde her malın bir bedeli olduğunu dile getiren Başaran, şunları kaydetti:
"Fındık ürünü başka bir ürün ile mukayese edilemez. Allah, bu coğrafyaya fındığı vermiş. Fındık üreticilerinin buğday ve patates üreticileri gibi dönümlerce arazileri yok, bizim arazilerimiz kısıtlı. İnsanlar bu kısıtlı arazilerde, ürettikleri ürünle geçinmek durumunda. O yüzden fındığın dünyadaki yeri belli, bu coğrafyada yetişiyor, değeri de belli. Bu değerin altına da düşürmenin mantığı yok."