Güncelleme Tarihi:
Sıfır karbon ekonomisine geçiş ve toplumun buna olan uyumuna dikkat çeken Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, sektördeki son gelişmeleri Hürriyet’e değerlendirdi. Türkiye’nin bu alanda attığı adımlarla dünya sıralamasında saygın bir konuma doğru ilerlediğini söyleyen Karaduman, “Ülkemizde bu alanda yaptığımız çalışmalara hız kesmeden devam ederek yeşil ve sürdürülebilir gelecek için kararlılığımızı devam ettirmemiz gerekiyor. Özellikle yenilenebilir enerji çalışmalarında ciddi bir çabayla dünya genelinde kazanmış olduğumuz saygınlık son derece mühim” diye konuştu.
Tüm dünyada yenilenebilir enerjide büyüme rekorları kırıldığının altını çizen Karaduman, şöyle konuştu:
YATIRIMCININ ÖNÜ AÇILMALI
“Ülkemizde 2017’den beri yenilenebilir enerji finansmanı için bankalardan uzun dönemli yatırım kredisi bulmakta zorlanıyoruz . Bu konuda yatırımcıların önü açılmalı. Yenilenebilir enerji yatırım politikalarının zamanında planlaması yapılmalıdır. Aksi halde önümüzdeki yıllarda fosil yakıtların yerini almasını düşündüğümüz yatırımlarımızı yapamaz duruma geleceğiz.”
MAALESEF BAĞIMLIYIZ
Önümüzdeki dönemde dünyanın her noktasında doğal afetlerin yaşanma sıklığında artış beklendiğini anlatan Karaduman, “İklim krizinin nedeni fosil yakıtlar. İklimdeki bozulmayı kısıtlamanın ve enerji güvenliğini arttırmanın çaresi ise yenilenebilir enerji. Maalesef hâlâ fosil yakıt bağımlısıyız. Bu bağımlılığa hemen şimdi bir son vermeliyiz. Bu alanda stratejileri güçlendirip yatırımları hızlandırmamız şart” şeklinde konuştu.
BİR SANTRAL 36 AYDA İNŞA EDİLİYOR
KARADUMAN, yatırımları hızlandıracak çözümlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Karaduman, “YEKDEM fiyatlarını, artan hammadde fiyatları ile karşılaştırdığımızda yatırımların durduğunu görüyoruz. Yeni bir santralın oluşumu izinler dahil minimum 36 ay. Bu nedenle duran enerji yatırımlarının tekrardan canlandırılması Türkiye Cumhuriyeti’nin enerji yatırımlarının tekrardan atağa geçmesi için elzem” diye konuştu.
FİYATLAR BÖYLE DÜŞMEZ
Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) 350 milyar TL’ye çıkarılmasının çok güzel bir gelişme olduğuna değinen YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, “Ancak bu limitlerin bir an evvel kullandırılması yatırımları daha da hızlandıracaktır. Öte yandan iletim ve dağıtım hatlarına yapılan yüzde 250’lik zamlar ile elektrik fiyatları düşmeyeceği gibi enflasyon da gerilemeyecektir. Bu şartlar altında Azami Uzlaştırma Fiyatı (AUF)’dan ödeme yapılıp, Piyasa Takas Fiyatı (PTF)’den dengeleme hesaplarının yapılması adil olmamakta. Ayrıca YEKDEM dışındaki HES’lerden Kaynak Bazında Destekleme Primi kesilmesi halihazırda zararda olan HES’lerin zararını artırmaktadır. Bu uygulamaya son verilmesi gerekmekte” ifadelerini kullandı.
Sistem kullanım ve işletim tarifelerinin, üretim santralları açısından son derece kaygı verici bir duruma yol açtığını söyleyen Karaduman sözlerini şöyle sürdürdü:
ENFLASYONA GÖRE AYAR
“Bu durum hâlihazırda zor şartlarda faaliyetini devam ettirmeye çalışan birçok üretim santralının ayakta kalmasını daha da güçleştirmekte. Geçmişte enflasyon oranları üstünde yapılan fiyat artışları geri alınmalı, fiyat artışları yıllık enflasyon oranında yapılmalı. Tarifelerde yapılan fahiş artışların yanı sıra, söz konusu bedellerin enerji bazlı (kWh) değil de kapasite bazlı (MW) ve enerji bazlı (kWh) olarak yansıtılması ise bir başka soruna yol açmakta. Bu durum, kapasite faktörü değişkenlik gösteren santraller arasında adil rekabeti bozan bir etki yaratıyor. Bu bedellerin enerji bazlı (kWh) hesaplanması ve yansıtılması talebimizdir.”
BİLGİ NOTU:
Türkiye’de elektrikteki kurulu gücün (104 bin megavat) yaklaşık yüzde 55’i yenilenebilir enerjiden oluşuyor. Türkiye’nin 2035 hedefi bu payı yüzde 65’lere çıkarmak. Önümüzdeki 12 yıl boyunca her yıl 3 bin megavat güneş, 1500 megavat rüzgâr ve toplam 5 bin megavat deniz üstü rüzgâr gerekiyor.