Güncelleme Tarihi:
BUGÜN iktidarıyla muhalefetiyle tüm Türkiye, İstanbul Yenikapı’da buluşacak. “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” ile sokaklardaki demokrasi nöbetleri sona erecek.
Türkiye’nin olağanüstü günleri geride bırakıp normalleşmesi için önemli bir adım olacak bu. 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin ekonomide yarattığı tahribatın normalleşmesi ise biraz zaman alacak.
Çünkü darbe girişiminin ekonomiye verdiği zarar büyük. Aslında hükümet 17-25 Aralık’tan itibaren Fetullahçı Terör Örgütü’yle (FETÖ) ilgili şirketlerin peşindeydi. Darbe girişiminin ardından FETÖ örgütüyle ilgisi olan küçük şirketleri Kanun Hükmünde Kararname ile hemen kapattı. Hükümet FETÖ ile ilişkisi olduğu öne sürülen, belli bir ekonomik büyüklüğe sahip, istihdam sağlayan yüzlerce şirket ise incelemeye alındı. Ekonomik dengeler açısından olumsuz sonuç yaratmaması için bu şirketlerin kapatılması öncelikli tercih olmadı.
3 AŞAMALI İNCELEME
Yapılan açıklamalar bu şirketler için üç aşamalı inceleme olduğunu gösteriyor. Mali denetim, kayyum atama ve kapatma...
Bu şirketler, banka-kredi ilişkileri, para aktarma ve transfer, kiralama ve FETÖ’cularla ortak çalışma, cemaatin okullarıyla ilişki, cemaatin faaliyetlerine eleman sağlama gibi başlıklarda incelemeye tutulacak. Bu şirketlerle ilgili adımlar son günlerde hızlandı. Özellikle cemaatle kredi, para aktarma, faaliyetlere katkı sağlama gibi ilişki tespit edilen şirketlerle ilgili kararlar tek tek alınmaya başlandı.
Dün akşam saatlerinde Başbakan Binali Yıldırım’dan gelen, ‘Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) finans ayağını oluşturan şirketlere yoğunlaşıldı. Listesi elimizde’ açıklaması da bunu doğrular nitelikte. Bu şirketlerin sayılarının binlerle bile ifade edilemeyeceğini belirten Yıldırım, iş dünyasının tedirgin olmaması gerektiğini, yaşın yanında kurunun da yanmayacağını söyledi.
İŞLEMLERİ KISITLANIYOR
Öğrendiğime göre, finans ve sigorta kurumlarına da bu şirketlerle ilgili liste ulaşmış. Listenin verildiği bankalar, sigorta kuruluşları, faktoring ve leasing şirketleri hükümetten gelen taleplere göre hareket etmek zorunda. Bu şirketlerle ilgili ‘hasar ödemesi’ gibi bazı işlemler engellenirken bazı işlemler ancak denetim ve kontrol altında yapılabiliyor. Amaç bu şirketlerin para kaçırmasına engel olmak.
Ancak piyasada bazı sorunlar da yaşanıyor. Listenin sık sık değiştiği bu yüzden piyasada alış-veriş yapanların zaman zaman tereddüt yaşadığı belirtiliyor.
İş dünyasının son zamanlarda gündemindeki bir diğer sorun ise iflas ertelemesi. FETÖ’nün kullanmasını engellemek için, iflas ertelemesini yasaklayan bir Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmıştı. Ancak bu yasak öncesi müracaat eden ve henüz sonuç alınamayan başvuruların geleceği belirsiz hale geldi. Alacaklı finans şirketleri ve sıkıntıda olan firmalar çaresizlik yaşıyor. Sanırım bu alanda daha açık bir tanımlama yapmak gerekiyor.
Türkiye tabii ki normal bir süreçten geçmiyor. Maliye Bakanlığı ayıklama yaparken çok titiz davranacağını açıklamıştı. Bu nedenle süreç uzuyor. Ancak ekonominin tüm aktörleri de bir an önce normalleşmeyi bekliyor!