Finansçılar kayboldu

19 Şubat 2001´de piyasalarda yaşanan depremden en fazla zarar gören sektörlerin başında finans geliyor. Krizden önce 40 bin kişinin görev yaptığı sektör yarı yarıya küçüldü. Bankacılar ve şirketlerin finans yöneticileri işlerine veda etti. Ve birçok kalifiye eleman ne yapacağını bilemeden ´ortada´ kaldı.
Bu durum Türkiye Finans Yöneticileri Vakfı´na (Finans Kulüp) da aynı şekilde yansıdı. Sektörün üst düzey yöneticilerini bir araya getiren vakfın üyeleri üçte bir oranında azaldı. Finans Kulüp Başkanı Dr Turgut Telman üyelerinin birçoğunun sesininin soluğunun duyulmaz olduğunu söylüyor. Bunu da işlerini kaybetmelerine bağlıyor.
Türkiye Finans Yöneticileri Vakfı (Finans Kulüp) 15 yıl önce dernek olarak kurulmuş. 1994´te vakıf statüsü kazanmış. Vakfa üst düzey finans yöneticileri üye oluyor. Temel amacı finans sektöründeki gelişmelerin, dünya çapındaki finansal konuların tartışılacağı bir platform oluşturmak. Bir sivil toplum kuruluşu olarak finans alanında fikir üreten, tartışma ortamı yaratan, yöneticilerin düşüncelerini geliştiren bir kurum olmayı hedefliyor.
Aynı zamanda sektör yöneticileri için ´ortak bir çatı´ görevi yapıyor. Mesleki ilişkilerini geliştirmelerini, düzenli bir şekilde görüşmelerini ve ortak çalışmalar yapmalarını sağlıyor. Böylece çok daha dinamik bir ortam sağlıyor.
Vakfın üyeleri arasında hem kamudan hem de özel sektörden gelen yöneticiler var. Örneğin, Yönetim Kurulu Üyeleri arasında Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Merkez Bankası Eski Başkanı Gazi Erçel, Pamukbank Genel Müdürü Orhan Emirdağ, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, İMKB Başkanı Osman Birsen, SPK Başkanı Doğan Cansızlar gibi üst düzey isimler göze çarpıyor.
Sektörde yaşanan kriz ve işten çıkarmalar kaçınılmaz olarak Finans Kulüp´e de yansımış. Üye sayısı 350´den 200´e düşmüş. Telman bunun büyük bir kayıp olduğunu belirtiyor;
''Türkiye çapında üst düzey finans yöneticilerinin sayısı iki bine bile ulaşmaz. Bunlardan 350´sinin bizim üyemiz olması önemli bir olaydı. Krizle beraber bankacılık sektörünün yarısının gitmesi, onlara bağlı diğer finansal kurumların da yok olması demek. Ayrıca kuruluşlar hacimlerini de küçülttüler. Bütün bunlar sektöre ciddi bir zarar verdi.''
Birçok üyeden hiç haber alamadığını belirten Telman diğerlerinin ise farklı alanlara yöneldiğini söylüyor;
''Üyelerimizin nerede olduğunu bile bilmiyoruz. İşini kaybeden kişiler evine kapanıyor, Anadolu´ya ya da yurt dışına gidiyor. Veya tamamen başka bir iş yapmaya başlıyor. Bu kişiler bir işletmenin genel müdürü, genel müdür yardımcısı ya da finans müdürü konumundaydı. Benim tanıdığım sektör üyeleri arasında birkaçı evinde oturuyor ve bunlar çok değerli beyinler. Bazıları ufak tefek danışmanlık işleri yapıyor. Bir kısmı mevcut birikimleriyle idare etmeye çalışıyor. İhracat yapma çabasında olanlar var.''
Telman´a göre sektörde bir süre istihdamla ilgili bir artış olmayacak. Ekonomi ve ona bağlı iş hacminin hızla değişmeyeceği için iki yıl içinde sektörde bir canlanma beklemediğini söylüyor. Fakat uzun vadede gençlerin bu sektöre yönelmesinde bir sakınca görmediğini belirtiyor."

İstanbul Üniversitelilerin dayanışması

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi mezunu bankacılar bu yılın başında bir araya gelerek bir Bankacılık Komisyonu kurmuşlar. Komisyonun amacı kriz nedeniyle işini kaybeden fakülte mezunu bankacılara yardım etmek. Bunu yaparken iş arayan ve işveren arasında bir köprü kurmayı amaçlıyorlar. Komisyonun başkanı Murat Özsoy eski bankacıların daha çok dış ticaret sektörüne yöneldiklerini belirtiyor. Komisyon olarak Türkiye´nin dört bir yanındaki mezunlara ulaşmayı hedeflediklerini söylüyor;
''Bankalara ulaşarak fakültemizin mezunu olan işsiz bankacıları tesbit ettik. Kriz nedeniyle işinden ayrılmış 45-50 kişiye ulaştık. Hepsinin CV´sini toplayarak bir veri bankası oluşturduk. Bunu www.ifmc.org.tr adresli web sayfamıza koyduk. Bir diğer hedefimiz de sektörle ilgili eğitimler düzenlemek.''