Güncelleme Tarihi:
Başbakan Bülent Ecevit, ‘‘2000 yılında Türk ekonomisi’’ni Hürriyet'e değerlendirdi. Ecevit, yılbaşından sonra düzenlenecek liderler zirvesinde, finans kesimi için alınacak yeni önlemlerin kararlaştırılacağını açıkladı.
BAŞBAKAN Bülent Ecevit, bayram ve yılbaşı tatilini ekonomi alanındaki raporları değerlendirerek geçiriyor. Ecevit, son dönemde neler okuduğu yolundaki soruya, ‘‘Edebiyat okumaya ayıracak zamanım yok. Bol bol rapor okuyorum. Okuduklarımın çoğu ekonomiyi konu alan raporlar’’ şeklinde konuştu.
Ecevit'le yaptığımız söyleşi, 2001 yılına girerken Başbakan Ecevit'in temel önceliklerinden birinin gözle görülebilir bir süre için ekonomi olacağını gösterdi.
Başbakan, yılbaşından hemen sonra koalisyonu oluşturan üç partinin liderlerinin bürokratlarla biraraya gelerek, özellikle finans sektöründe karşılaşılan sorunlara karşı alınacak önlemleri görüşeceklerini bildirdi.
Ecevit, ‘‘Yeni önlemlerin geleceği anlaşılıyor’’ şeklindeki bir soruya ‘‘Tabii, olabilir. Artık şimdiden şöyle olabilecek demenin anlamı yok. Bunları saptamak için biraraya geleceğiz. Bankalar sisteminin çok arızalı olduğu belliydi. Şimdi ilk defa bankalar sisteminin üstüne ciddi olarak gidiliyor. Öncelikle bu bankalar sisteminin süratle değişmesi gerekiyor’’ karşılığını verdi.
DARBOĞAZIN SONUNA VARMIŞTIK
Ecevit, söyleşi sırasında geride bıraktığımız 2000 yılının ekonomi alanındaki gelişmelerini de şöyle değerlendirdi:
Biz Türkiye'yi çok zor bir durumda devraldık. Uzun yılların Türk ekonomisine getirdiği bir darboğaz vardı. Biz artık o darboğazın sonuna varmıştık Türkiye olarak. Çok kararlı bir şekilde üstüne yürüme yoluna girdik. Bunda beni en çok sevindiren bir şey, toplumda büyük çoğunluğu rahatsız edebilecek kararları almamız gerektiğinde bile koalisyon ortakları arasında hiçbir sorun olmadı. Özellikle ekonomik konularda sık sık bir araya geldik üç genel başkan olarak.
KRİZİ YARATAN ÇEVRELER
2000 yılının yaklaşık dörtte üçü, Türkiye açısından olumlu geçti. Kasım'ın ve Aralık ayının bir kesiminde beklenmedik bir iç ekonomi kriziyle karşılaştık. Zannederim bunda da, enflasyonu ve faizi aşağı çekme çabalarına bazı kesimlerin gösterdiği tepkinin rolü oldu. O bakımdan yılı biraz sıkıntılı bıraktık. Fakat ona rağmen enflasyonu aşağı çekmeyi başardık. Hedefi bulamadık, bulamayacağımız belli olmuştu, fakat önemli ölçüde gelişme oldu. Enflasyon, son 15 yılda ilk kez yüzde 40'ın altına indi. Enflasyonu aşağı çekme süreci 2001'de devam edecek. Fakat kesin hedef belirtmeyi hiçbir zaman doğru bulmadım.
EKONOMİDE FERAHLIK SAĞLANDI
Ayrıca, bütçe uygulamaları bir hayli ilginçti. Genellikle ekonomide bir ferahlık sağlandı. Fakat orada da olumsuz gelişmeler vardı. Bunlardan biri tabii petrol fiyatlarındaki yükseliş, biri de Euro'nun bizim dış ticaretimize olumsuz etkisiydi. Tabii, depremlerin mali ekonomi sonuçları devam etti. Rusya'daki krizin yansımaları devam etti. Yaygın kuraklık oldu, özellikle orta ve Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da. Yani, köylüye ciddi sıkıntı getiren kuraklıklar oldu.
BAŞKA ÜLKELERDE UZUN SÜRERDİ
Faizler evvela aşağı çekildi, sonra bir patlama sürecine girdi. Fakat sevinilecek birşey şu: bizim durumumuza yakın pek çok ülkede böyle bir kriz olsa, bunun etkileri çok uzun sürerdi. Fakat Türkiye'de kısa sürede bu krizi büyük ölçüde aşabildik veya aşabilecek bir duruma geldik. Öyle ki, bu sayede dış finans alemine de bir güvenilirlik verdik. Ve Şimdiye kadar beklenmedik, görülmedik miktarda IMF ve Dünya Bankasının katkılarıyla dış kaynak sağlandı. Böylelikle döviz kaçışının olası sakıncaları büyük ölçüde giderilmiş oldu.
BÜYÜME HEDEFİ AŞILABİLİR
Bütün bu olumsuzluklara karşın büyüme hızında beklenenin ötesinde bir artış oldu. Yıl sonu rakamları ortaya çıktığında büyüme hızının yüzde 6'yı bulduğu ortaya çıkacak. Önümüzdeki yıl belki biraz kısmak gerekiyor ama, Türkiye kabına sığamayan bir ülke. 2001'de yüzde 4 dolaylarında büyüme hızı öngörüldüğü halde, bu öngörülmediği bir şekilde aşılabilir. Yani, Türk toplumunun dinamizmini hep gözönünde tutmamız gerekiyor. Son günlerde bu dinamizm belirtileri çok arttı.
MEMUR ZAMMINDA SIKINTI
Bu arada, tabi kamu görevlilerinin durumu bizim için çok önemli bir sorun. Biliyorsunuz bayramdan hemen öncesi toplantıda TBMM'de yetki yasası çıktı. Buna dayanarak kamu görevlilerinin, memurların ücretleri arasındaki farklılıklar, dengesizlikleri gidermeye çalışacağız. Bunlarla ilgili kanun gücünde kararnameler hazırlayacağız. Fakat tabii, bu öncelikle bir kaynak sorunu. O bakımdan sıkıntımız var, ama aşama aşama memur aylıklarındaki dengesizlikleri, memur aylıklarıyla sendikalı işçi aylıkları arasındaki dengesizlikleri giderebilmek için adımlar atacağız. Bir hamlede istediklerimizi yapamayız, kendimizi aldatamayız, fakat elimizden geleni yapacağız. Bunu öncelikli bir sorun olarak görüyoruz.
Ecevit'in gözüyle Türk ekonomisi
İlk defa bankalar sisteminin üstüne ciddi olarak gidiliyor. Sistemin süratle değişmesi gerekiyor.
Son aylarda beklenmedik bir iç ekonomi kriziyle karşılaştık. Bunda da, enflasyonu ve faizi aşağı çekme çabalarına bazı kesimlerin gösterdiği tepki rol oynadı.
Krizi kısa sürede aşmamız, dış finans alemine güven verdi. Şimdiye kadar görülmedik miktarda IMF ve Dünya Bankası'nın katkılarıyla dış kaynak sağladık.
Enflasyon, son 15 yılda ilk kez yüzde 40'ın altına indi. Enflasyonu aşağı çekme süreci 2001'de devam edecek.
Petrol fiyatlarındaki yükseliş ve euro ekonomiyi olumsuz etkiledi. Ayrıca, depremler ve kuraklık ciddi sıkıntı yarattı.
2001'de yüzde 4 büyüme hızı öngörüldüğü halde, bu görülmedik bir şekilde aşılabilir.
Memur ücretlerindeki dengesizlikleri gidermeye çalışacağız. Ancak bu öncelikle bir kaynak sorunu. Bu bakımdan sıkıntımız var.
Toplumda büyük çoğunluğu rahatsız edebilecek kararları alırken bile koalisyon ortakları arasında sorun çıkmadı.