Güncelleme Tarihi:
İşte Devrim-2'nin fotoğrafları
Oto tamircisi Mustafa Erdinç, uzun zamandır bir otomobil yapmayı düşündüğünü belirterek, izlediği “Devrim Arabaları” filminden çok etkilenerek bu düşüncesinin uygulamaya karar verdiğini söyledi.
Tasarladığı modeli hiçbir çizim yapmadan üretmek için çalışmalara başladığını aktaran Erdinç, şu bilgileri verdi:
“Ben ilkokul mezunuyum ama matematiği seviyorum. Öncelikle klasik bir otomobil yapmak için yola çıktım ama iş uygulamaya gelince elimdeki malzemelerin buna yeterli olmadığını fark ettim. Tasarımda ufak bir değişiklik yaparak drag tipi sayılabilecek bir otomobile karar verdim. Üreteceğim otomobilin özgün olması için işe şaseden başladım. Boru profilleri el kaynağıyla birleştirerek hayalimi gerçekleştirmek için kolları sıvadım.”
“BAŞARAMAZSIN” DİYEN ÇOK OLMUŞ"
Çalışmalara başladığında ilk başta kimsenin ne yapmak istediğine ilişkin bir şey anlamadığını ifade eden Erdinç, bu dönemde başta abisi olmak üzere çevresindekilerden olumsuz tepkiler aldığını söyledi.
Erdinç, tüm olumsuz tepkilere rağmen çalışmalarına daha azimle devam ettiğini belirterek, “Motorunu kullanmak için hurdacıdan satın aldığım otomobili dükkanın önünde görenlerin kimisi 'hayırdır bu arabayı mı ayağa kaldıracaksın?' derken kimisi ise 'araba yapmak tornet yapmaya benzemez gel vazgeç bu işten' dedi. İmkansızlığa ve kısa zamana rağmen nasıl Türk mühendisler 'Devrim'i ürettilerse ben de en büyük hayalimi gerçekleştirmek için dişimi tırnağıma taktım. Olumsuz tepkiler üzerine bu iş benim için gurur meselesine de dönüştü” diye konuştu.
HER ŞEY ÖZGÜN BİR OTOMOBİL İÇİN
Profil boru ve sacın nasıl bir otomobile dönüşebileceğini günler geçtikçe insanlara göstermeye başladığını aktaran Erdinç, şunları kaydetti:
“Otomobilin şasesinin bitmesine yakın daha önce olumsuz görüş beyan edenlerin fikirlerini yavaş yavaş değiştirmeye başladığını fark ettim. İçlerinden bazılarının 'şurasını da şöyle yapsan, buraya da şu malzemeden kullansan' gibi önerilerde bulundu. Şaseyi tamamladıktan sonra pedal ve direksiyon sistemlerini yapmaya başladım. Her iki sistemi hazır alsaydım bir günde monte ederdim ama ben otomobilin özgünlüğünün olmasını istedim. Devrim'in ruhuna uygun olarak kolayı seçmeyerek iki sistem için 15 gün uğraştım.”
SLOGANI “BENZİNİM VAR”
Yaklaşık 2 yılık uğraşının ardından tuttuğu takım Fenerbahçe'nin renklerine boyayarak son şeklini verdiği otomobiline “Devrim 2” adını verdiğini belirten Erdinç, ürettiği otomobili “Devrim” rüyasında emeği olan herkese armağan ettiğini söyledi.
Devrim'in Türk sanayisi için önemli bir milat olduğunu ama yaşanan sorunlar nedeniyle gölgelendiğini savunan Erdinç, “İlk yerli otomobilin sadece benzin olmadığı için çalışmamasını bir türlü kabul edemiyorum. Yaşanılan soruna rağmen bence otomobilin üretimi devam ettirilmeliydi. Kendi yaptığım otomobile 'benzinim var' sloganını yazarak bu konudaki sitemimi yansıtmak istedim” dedi.
DAHA İYİSİ İÇİN İDDİALI
Erdinç, imkanlarım dahilinde ürettiği otomobilin otomotiv endüstrisinin bugün geldiği nokta düşünüldüğünde oldukça basit olduğunun dile getirerek, imkan verilmesi halinde çok daha nitelikli otomobiller üretebileceği iddiasında bulundu.
Hayalini gerçekleştirmek için kendisinin gösterdiği kararlılığın otomobil üretmek isteyenlere örnek olmasını dileyen Erdinç, şöyle devam etti:
“Şimdiye kadar aldığım tepkiler hep olumlu. Hatta otomobili satın almak için başvuran da oldu. Bunun dışında otomobil meraklıları üretim sürecinde nasıl bir yol izlediğimi, hangi zorlukları çektiğimi çok merak ediyorlar. Ben de hayalini gerçekleştiren bir insanın yaşadığı gurur ve mutlulukla onlara cevap veriyorum. Tabi bu yaşadığım gurur ve mutluluğun daha da artması için Başbakanımız sayın Erdoğan'ın otomobilimi kullanmasını çok istiyorum.”
İLK YERLİ OTOMOBİL “DEVRİM”
Dönemim Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla ordunun otomobil ihtiyacının karşılanması için Emin Bozoğlu başkanlığındaki bir ekip TCDD Eskişehir Fabrikasında çalışmalara başladı. Yerli kaynaklar kullanılarak 4,5 ay gibi kısa bir sürede üretilen ilk yerli otomobile “Devrim” adı verildi.
Biri siyah, diğeri gri olmak üzere hazırlanan iki otomobil 1961'deki Cumhuriyet Bayramı'nda Cumhurbaşkanına sunulmak üzere trene yüklenerek Ankara'ya doğru yola çıkartıldı. Buharlı lokomotiflerle çekilen trende bacadan sıçraması muhtemel kıvılcım nedeniyle önlem olarak otomobillerin benzin depoları boşaltıldı. Ankara'ya varıldığında Cumhurbaşkanı Gürsel'in binmesi için TBMM'ye yönlendirilen her iki otomobile benzin konulması unutuldu.
Meclis'te Gürsel'in binmesinin ardından hareket eden otomobillerden siyah olanı, kısa süre sonra durdu. Otomobilin benzin olmadığı için durduğunun anlaşılması üzerine Gürsel, “Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama, doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz” sözünü söyledi.
Yaşanılan aksaklıklar üzerine seri üretimine geçilmeyen ve sadece 4 adet üretilen Devrim otomobillerinden sadece birisi günümüze ulaşabildi.