Güncelleme Tarihi:
Ve beklentilerin aksine, her ay yaptığı 85 milyar dolarlık alımı devam ettireceğini, bu miktarı azaltmak için de ekonominin iyileştiğine dair daha fazla kanıt görmek istediğini açıkladı.
TÜRKİYE başta olmak üzere özellikle gelişmekte olan ülkelerde uzun süredir merakla beklenen, Amerikan Merkez Bankası Fed’in ekonomiyi teşvik paketi çerçevesinde yaptığı varlık alımlarına ilişkin karar dün açıklandı ve Fed, beklentilerin aksine, aylık 85 milyar dolarlık alımı aynı seviyede devam ettireceğini duyurdu. Böylece alım azaltma kararı için ekonominin düzeldiğini gösteren daha fazla kanıta ihtiyacı olduğunu bildiren Fed’in kararı, alımlarda dramatik bir azalma olacağı endişesi yaşayan ülkeleri rahatlattı.
İLERLEME KANITI
Türkiye’de de son 4 aydır dolar kurunda dalgalanmalara neden olan, Fed’in varlık alımlarına ilişkin kararında, işsizlik oranı, Amerikan ekonomisindeki sıkı mali politikalar ve yüksek mortgage kredilerinin etkili olduğu belirtildi. Fed’den yapılan yazılı açıklamada, “Komite, alımları çerçevesinde bir yeniden düzenleme yapmadan önce ilerlemenin devam ettirilebilir olmasını sağlayacak daha fazla kanıt beklemeye karar verdi” denildi. Karara çekince koyan komite üyesi Kansas City Fed temsilcisi Esther George ise Merkez Bankası’nın düşük faiz politikası nedeniyle bir balon oluşması ve finansal istikrarın tehlikeye girmesinden endişe ettiğini dile getirdi.
FAİZ ARTIŞINA ÇOK VAR
Fed’in alımları azaltma ihtimali, bir sonraki aşamada Amerika’nın faiz oranlarını artırıp dünyanın her yerinden, ama özellikle de gelişmekte olan ülkelerden kendine sermaye çekeceği düşüncesiyle endişe yaratıyordu. Ancak Amerikan Merkez Bankası, kısa dönemli faiz oranlarını da sıfıra yakın bir seviyede tutmaya yine devam etme kararı aldı. Ayrıca Amerikan ekonomisiyle ilgili büyüme rakamlarını da negatif yönde revize ederek, faiz artışına daha zaman olduğunun sinyalini verdi. Öncelikle, bu yıl için büyüme tahmini yüzde 2.3-2.6 bandından yüzde 2-2.3’e geriledi. Önümüzdeki sene öngörüsü de yüzde 3-3.5 yerine yüzde 2.9-3.1 olarak değiştirildi. Ve Fed’in Federal Açık Piyasa Komitesi üyesi 17 politika yapıcıdan 12’si, 2015’ten önce faiz oranlarında bir artış olmayacağı öngörüsünde bulundu.
2016’DA EN FAZLA YÜZDE 2
En önemlisi Fed, faiz artışına enflasyonun yüzde 2.5’un üzerine çıkma riski taşımadığı bir ortamda ülkedeki işsizlik oranı yüzde 6.5’e düşmeden başlamayacağı taahhüdünde bulundu. Halen yüzde 7.3 olan işsizlik oranının belirlenen seviyeye gerilemesi için yapılan 2015 tahmininin de bu açıdan gerçekçi olduğu kaydedildi. Bunun ötesinde, yapılan öngörü oylamasında, 17 Fed üyesinden 10’u, 2016 sonu itibarıyla Merkez Bankası faizlerinin yüzde 2 ya da yüzde 2’nin altında olacağı tahmininde bulundu.
Mayıstan beri herkes diken üstündeydi
DÜNYA ekonomisi, Fed Başkanı Ben Bernanke’nin ilk defa Mayıs ayında yaptığı, Fed’in varlık alımlarını azaltabileceği açıklamasından beri büyük dalgalanmalar yaşıyordu. Kararın alınacağı Eylül toplantısı da, bu nedenle büyük bir merakla bekleniyordu. Görevi 31 Ocak 2014’te sona erecek olan ve yerini yardımcısı Janet Yellen’a bırakacağı tahmin edilen Bernanke, kararın ardından düzenlediği basın toplantısında, “Bugün istihdam piyasasındaki şartlar, hepimiz için görmek istediğimiz seviyenin çok uzağında” dedi. Bernanke, piyasanın bu toplantıdan 15 milyar dolarlık alım azaltma kararı çıkacağını beklemesiyle ilgili ise “Piyasa beklentilerinin politika kararlarımıza istediğini dikte ettirmesine izin veremeyiz . Politika kararlarımız, ekonominin neye ihtiyacı olduğu konusunda bizim yapacağımız en iyi değerlendirme neyse ona dayanmak zorunda” dedi. Bernanke, bundan sonra atılacak adımlara ilişkin ise “Biz veriye bağlıyız. Sabit bir takvimimiz yok” dedi.
Türkiye için pozitif
FED’in kararını Hürriyet’e yorumlayan Albright Capital’dan portföy yöneticisi Serdar Sağında, “Büyük sürpriz oldu” diyerek şu değerlendirmede bulundu: “Piyasa, en azından 10 milyar dolar bir azaltma bekliyordu. Ayrıca ekonomik göstergeler, özellikle 2016 projeksiyonları hâlâ ekonomideki gelişmelerin yeteri kadar köklü olmadığını düşündüklerini gösteriyor. Her ne kadar alım azaltma tartışması halen mönüde olsa da likiditenin yakın zamanda piyasadan çekilmeyecek olması, özellikle Türkiye gibi cari açığı yüksek, dış finansman ihtiyacı olan ülkelerin finansal varlıkları için değer kazandırıcı. Kısacası likiditenin piyasalarda bir süre daha kalması Türkiye gibi gelişen pazarlar icin pozitif.”