Güncelleme Tarihi:
Fed'in yarınki toplantısında faizlerde herhangi bir değişiklik yapması beklenmiyor.
Piyasalar, yarın kararları açıklanacak Fed toplantısına odaklandı. ABD'de geçen hafta beklentilerin altında kalan makro ekonomik veriler Fed'in faiz artırımı konusunda "sabırlı olacağız" ifadesini destekliyor. Toplantıda, Fed’in üç ayda bir açıkladığı makro tahminler ve faiz patikasına ilişkin beklentiler de görülecek.
Karar sonrasında Fed Başkan Jerome Powell'ın basın toplantısında yapacağı açıklamalar da piyasaların odak noktasında yer alacak.
Fed'in ocak ayındaki karar metninde ek faiz artışları referansı kaldırılarak federal fonlama faizlerinin temel politika aracı olduğu tekrarlanmıştı. Powell da faiz artırımına yönelik görüşlerinin değiştiğini ifade ederek, "Faiz artırmaya yönelik konu kısmen zayıfladı." açıklamasında bulunmuştu. Powell, ülke ekonomisinin iyi bir durumda olduğunu belirterek, Çin ve Avrupa’da ekonomik büyümenin yavaşladığını, bazı küresel risklerin halen devam ettiğini ve dünyada finansal şartların sıkılaştığını kaydetmişti.
Bu gelişmelerle beraber piyasalarda Fed'in projeksiyonlarını bu yıl bir faiz artırımı yönünde revize edileceği öngörüleri yer alıyor. Ocak ayından bu yana meydana gelen gelişmeler ve kötü gelen makro ekonomik veriler göz önüne alındığında bankanın bilanço daraltmayı da yıl sonuna doğru sonlandırılabileceği tahmin ediliyor.
Konuya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Capital Economics Kıdemli ABD Ekonomisti Andrew Hunter, Fed'in politikasında ve düşük faiz projeksiyonlarında değişikliğe gitmeyeceğini belirtti. Düşük büyümenin bankayı 2020 yılında faiz indirimine zorlayabileceğini ifade eden Hunter, yarınki toplantıda bilanço daraltmayı yavaşlatma konusunda bir açıklama olabileceğini aktardı.
Hunter, toplantıda büyüme patikası ve faiz oranları konusunda düşük projeksiyonlar olacağını dile getirdi. Fed'in faizleri 2,25-2,50 aralığında sabit bırakacağını vurgulayan Hunter, bilanço daraltmanın muhtemelen ekim ayında sonlandırılabileceğine dair bir açıklamanın yapılabileceğini kaydetti.
Hunter, tarım dışı istihdam verisinin düşük gelmesinin ekonomideki zayıflığın yayılmakta olduğunun göstergesi olduğunu hatırlattı. Fed'in güvercin söylemleri göz önünde bulundurulduğunda projeksiyonların dikkati çekebileceğini belirten Hunter, asıl sorunun düşük büyüme görünümünün ve "sabırlı" ifadesinin faiz oranlarına dair projeksiyonlara ne kadar derece yansıyacağı olduğunu ifade etti.
"GELİŞMELER FED'İN TEMKİNLİ DURUŞUNU DAHA DA PEKİŞTİRDİ"
Hunter, projeksiyonların bu yıl bir faiz artırımı yönünde revize edileceği öngörüsünde bulundu.
Bu ortamda büyümenin daha yavaşlayacağını belirten Hunter, Fed'in 2020 yılının ilk yarısında faizlerde 75 baz puan indirime gidebileceğini ifade etti. Hunter, ocak ayından bu yana bankanın söylemlerinde neredeyse değişiklik olmadığını aktardı. Yetkililerin ocak ayı toplantısında sadece "sabırlı" ifadesini kullanmadığını ayrıca ek faiz artışları referansının da kaldırıldığını anımsatan Hunter, geçen toplantıdan bu yana yaşanan gelişmelerin Fed'in temkinli duruşunu daha da pekiştirdiğini dile getirdi.
Hunter, küresel ekonomik aktiviteye ilişkin bozulmaların devam ettiğini vurguladı. Çin ve Avro Bölgesi'nde büyümenin zayıf olduğunu kaydeden Hunter, Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerindeki zayıflığa da dikkati çekti. Hunter, tüketimin düşüş kaydettiğini belirterek bunun da ABD'nin büyümesinin yüzde 2'nin altına çekebileceğini ifade etti.
London Capital Group Araştırma Başkanı Jasper Lawler ise ABD'de enflasyonun şubat ayında gerildiğini, üretimin düşüş gösterdiğini ve sanayi üretimi rakamlarının hayal kırıklığı meydana getirdiğini söyledi. Bu tür aşağı yönlü indikatörlerin arttığını belirten Lawler, bunun da ABD ekonomisinin bu yılın başından itibaren keskin bir düşüşe doğru gittiğinin göstergesi olduğunu ifade etti.
Lawler, bunun da Fed'in faiz oranlarına dair projeksiyonları düşüreceğine dair yorumlara yol açtığını dile getirdi.