‘FATİH’te olmazsa olmaz yedi şart

Güncelleme Tarihi:

‘FATİH’te olmazsa olmaz yedi şart
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2013 00:00

TÜBİSAD Başkanı Prof. Dr. Kemal Cılız, tablet ve akıllı tahta projesi ‘FATİH’ için hazırladıkları raporda olmazsa olmaz yedi şartın ortaya çıktığını belirterek, “Özellikle rekabette şeffaflık şart” dedi.

Haberin Devamı

BİLİŞİM Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 27 Mayıs’ta ihalesi yapılacak olan tablet ve akıllı tahta projesi ‘FATİH’ için iki aylık bir çalışmanın ardından sektörün görüşlerini içeren bir rapor hazırladı. TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Cılız, raporla birlikte “olmazsa olmaz yedi şart” görüşün ortaya çıktığını belirterek, “Böyle büyük bir projede rekabette şeffaflığın sağlanması gerekiyor” dedi.

BÜYÜK FIRSATLAR VE RİSKLER VAR

Yaklaşık 20 kişilik bir ekibin hazırladığı raporu ilk kez Hürriyet’e anlatan Cılız, Fatih Projesi’nin dışarıdan bakıldığı zaman sadece bir ‘tablet’ projesi gibi görüldüğünü bu yaklaşımın yanlış olduğunu belirtti. “Tablet bu projede buz dağının görünen yüzü, bu projede yönetilmesi gereken çok büyük fırsatlar ve riskler olduğunu düşünüyoruz. Tüm bunlara dikkat çekmek için bu raporu hazırladık” diye konuştu. TÜBİSAD’ın bilişim sektöründe yüzde 95 üzerinde bir paya sahip şirketlerden oluştuğunu anlatan Cılız, hazırlanan raporun ilgili Bakanlıklar ve kamu kurumlarıyla da paylaşıldığını söyledi.

Haberin Devamı

Sistemin işletimi çok önemli

Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak açısından projeyi “Mega” bir proje olarak değerlendiren Cılız, “Böylesine önemli olan sistemde tüm araç, içerik ve bunların bir biriyle koordinasyonu çok önemli” dedi. Bu projeyle 12 milyon öğrencinin sürekli aynı ağ içinde olacağını ve bu bilgilerin depolanmasının da çok önemli olduğuna vurgu yapan Cılız, “Şu anda dünyada kullanılan böyle büyük bir sistem yok. En fazla 300 bin bağlantıyı yöneten sistemler var. ÖSYM sınavlarının dahi tartışıldığı dönemde bu sistemin nasıl işletileceği çok önemli” değerlendirmesini yaptı.

İşte o şartlar

1)  Ürün: Tablet, Akıllı Tahta ve bu ürünlerin İşletim Sistemi konusunda “yerli üretim” için ABD, Tayvan, Singapur gibi ülkelerin bulunduğu düzeye bir proje süresi kadar kısa bir süre içinde gelmek ve ürünlerin tamamını üretmek mümkün olamayacağı için yapılması gereken şey öncelikle mümkün olduğu kadar Ar-Ge yetkinliklerimizi artıracak, tasarım yapabilecek ve komponentler bazında da üretim yetkinliğini geliştirecek planları yapmaktır.
2)  Yerli Yazılım: Seçilecek bir ürün/sistem (sistem ki-yazılım, uygulama, vb olabilir) sadece lokal olarak kalırsa uzun dönemde çok maliyetli hale gelebilir. Eğitim içeriği dışında yerli düşünülen her madde mutlaka uluslararası kabul görebilecek nitelikte olmalı ve mutlaka ticarileştirme opsiyonları ile birlikte değerlendirilmelidir.
3)  Eğitim: Bir milyona yaklaşan eğitimci kadrosunun çok iyi eğitilmesi ve bu eğitimlerin belli periyodlarda tazelenmesi için “e-eğitim” ve “uzaktan eğitim” olanaklarından yararlanılmalıdır. Uzaktan eğitim sağlanması hem maliyetleri düşürecek, hem de yeknesaklığı ve eğitim kalitesinin artmasını sağlayacaktır.
4)  Sistemler ve Yönetim Yazılımları: Ürünlerin seçimi kadar birlikte çalışabilirliğinin de önemli olduğunu göz ardı etmemek gerekecektir. Boyutları ve maddi ölçeği itibariyle son derece büyük olan yatırımların beklene performansı ve faydayı üretmesi için öncelikle “birlikte çalışabilirlik” konusunda “Pilot” uygulamalar yapılması ve geniş çaplı alıma sonrasında geçilmesi önemli.
5)  MEB Süreçlerinin Dönüşümü: Eğitim altyapısında gerçekleşecek sayısal ortam sonrası yeni süreçlerle yapılandırılması çok önemli konulardan birisi olan “eğitim içeriği tanımı ve kontrolü” gibi bir yaklaşımın “Talim Terbiye” başlığı altında nasıl sayısallaşacağının belirlenmesini de beraberinde getirecektir.
7) Rekabetçilik ve İhracat Olanakları: Ürünlerde ve özellikle tablet ve akıllı tahtalarda yeni nesil iletişim teknolojilerinin kullanımını önemli kılmaktadır. Kamu, bu büyük projenin teknoloji ve özel sektör gelişimine sağlayacağı katkıyı da düşünerek kamu destekli kuruluşların bu ve benzeri projelere ticaret amaçlı yaklaşımını engellemeli; ürün ve hizmet alımlarına olan duhulüne izin vermemelidir. Kurulum öncesi yapılacak seçimler için de, kurulum sonrası yönetim başlıkları için mutlaka açık rekabeti sağlayacak seçimler yapılmalıdır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!