Güncelleme Tarihi:
Ataman, Faktoring Derneği'nin Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Uluslararası Faktöring Derneği (FCI) iş birliğinde düzenlediği Uluslararası Faktoring Konferansı'nın açılıs¸ında yaptığı konuşmada, konferansta, gelişmiş ekonomiler için artık geleneksel bir finansal çözüm haline gelen faktoringi, gelişmekte olan ülkelerin ticaret hacimlerinin geliştirilmesi konusunda etkin bir finansal çözüm olarak sunmayı hedeflediklerini kaydetti.
Ulusal ve uluslar arası faktoring şirketlerinin, bankaların, kamu otoriteleri ve reel sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen konferansın Türkiye'de düzenliyor olmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Ataman, “Türkiye'de faktoring sektörü bugün ulaştığı 9,4 milyar dolar aktif büyüklük ile dünyada faktoringin uygulandığı 69 ülke içinde 14'üncü, Avrupa'da ise 9'uncu sırada yer almakta ve küresel ticarette de önemli bir rol üstlenmektedir. Ancak bu toprakların faktoring ile tanışması çok daha eskidir. İpek Yolu üzerindeki bu bölge, milattan önce faktoringi farklı uygulamalarla ticaret hayatının içerisine sokmuş, hatta dünyada faktoringin ilk uygulandığı topraklar olmuştur diyebiliriz” şeklinde konuştu.
Yıllık faktöringte cirosunun dünyada ortalama yüzde 12 oranında büyürken Türkiye'de yılda ortalama yüzde 41 büyüdüğüne dikkati çeken Ataman, bu büyüme ivmesiyle, faktoring bankacılık dışı finans sektörleri içinde işlem hacminde yüzde 81'lik payla birinci sırada yer almakta olup kısa vadede GSMH ye göre yüzde 10-12'lik penetrasyon oranlarına ulaşma potansiyeli taşımaktadır” diye konuştu.
“Türkiye, bölgede faktoring üssü olacak”
Reel sektörün kalkınması, istihdama katkıları ve ülke kalkınmasındaki rolleri dolayısıyla dünya ekonomisi için önem taşıyan KOBİ'lerin Türkiye ve bölgesinde de ekonominin bel kemiğini oluşturduğuna işaret eden Ataman, şunları kaydetti:
“Faktoring ise KOBİ'lerin işletme sermayesi ihtiyacına, ticaret hacimlerinin artmasına ve büyümelerine destek sağlayan bir finansman tekniği olarak adeta finans çözüm merkezi olmuştur. Esnek çalışma biçimi ve uygun maliyetle fon sağlayan faktoring sayesinde KOBİ'ler, küresel ticarette yeni pazarlara ulaşabilmektedir. Son yıllarda yaşanan global krizle birlikte Türkiye'nin ağırlıklı Batı Avrupa ihracatına ilave olarak Kuzey Afrika ve doğusundaki gelişmekte olan ülkelere ticaretin artma trendinin olması, faktoringin yaygınlaşmasını daha da önemli hale getirmiştir.”
Ataman, küresel ticaretin yoğun olduğu İngiltere, Çin, Fransa, İtalya ve Almanya gibi ülkelerde faktoring işlemlerinin küresel ticaretin en önemli finansman kaynakları arasında yer aldığına değinerek, “Türkiye ise hızla büyüyen faktoring sektörü KOBİ'lere finansman sağlarken, ülkenin dış ticaret hacminin artmasına da katkı sağlamaktadır. Faktoring sektörünün işlem hacminin yüzde 17'sini uluslararası işlemler oluşturmaktadır. Bu cironun çok büyük bölümünün ihracat faktoringden geldiği de unutulmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
İhracat faktoringi hizmeti verilen 69 ülke içinde Türkiye'nin yüzde 18'lik payla muhabirli ihracat sıralamasında Çin'den sonra ikinci sırada bulunduğunu belirten Ataman, konuşmasına şöyle devam etti:
“Teminatsız mal mukabili ihracat işlemlerinde yurt dışı muhabirleri aracılığıyla garanti hizmeti sağlayan faktoringin, özellikle ihracatta gelişme potansiyeli yüksektir. Bununla birlikte Türkiye gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden ithalat da yapmaktadır. Buradaki hacimden faktoring sektörü hiç pay almamış ve halen alamamaktadır. Buradaki sistemin kurulması sağlanır ise uluslararası işlemlerdeki faktoring sektörünün payı çok süratle artacaktır
Ayrıca gururla eklemek isterim ki, Türk faktoring şirketleri özellikle ihracat faktoringinde ülkemizi en üst düzeyde temsil etmekte ve yurt dışı başarılara imza atmaktadır. Bu başarılar Batı ülkelerinin faktoring uygulamalarını, gelişmekte olan ülkelere aktarılması yönünde Türkiye'nin bölgede faktoring üssü olacağı yönünde ipucu vermektedir. İpek Yolundan gelen ticaret ve günümüz faktoring tecrübesiyle Türkiye'nin Batı Avrupa ülkeleri ile gelişmekte olan Doğu ülkeleri arasında bilgi ve tecrübe paylaşımında köprü görevi üstlenmesi kaçınılmaz gözükmektedir.”
-“Konferansın Türkiye'de yapılması önemli”
EBRD Türkiye Direktörü Michael Davey de konuşmasında, bu konferansın Türkiye'de yapılmasının önemli olduğunu dile getirerek, son yıllarda Türkiye'nin bankacılık ve diğer sektörlerde çok güçlü olduğunu söyledi.
Faktöring operasyonlarıyla 2008 yılından bu yana ilgilediklerini kaydeden Davey, Rusya'da ve Ukrayna'daki faktöring firmalarıyla iş yaptıklarını, Türkiye'de bir faktöring şirketine yatırımda bulunduklarını ve bunun henüz kuruluş aşamasında olduğu bilgisini verdi.
Davey, KOBİ'lerin uygun finansman bulmakta zorlandıklarını ve faktöringin bu konuda önemli bir rol oynadığını belirterek, “Bu sektörle ilgilenmemizin en önemli amacı KOBİ'lere ve ticarete finansman imkanları sağlamak. KOBİ'ler bizim öncelik listemizin en başında” diye konuştu.
Faktöring Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve FCI Başkanı Çağatay Baydar ise 25 ülke 300 katılımcının yer aldığı bu uluslararası konferansın Türkiye'yi küresel faktöring pazarında odak noktası haline getireceğine inandığını söyledi.
Baydar, dünyada faktoringi yaymak ve yaygınlaştırmak misyonuyla hareket eden FCI olarak bu toplantının batıda yaygın olan faktoring uygulamalarının doğuya da aktarılması için önemli bir fırsat olduğunu ve konferansın Türkiye'de düzenlenmesinden memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
FCI'ın faktöring yapılan 70 ülkede 256 üyesi bulunduğunu belirten Baydar, dünyada faktoringin artmakta olduğu bölgelerde köprü konumunda bulunması sebebiyle Türkiye'nin faktöringde bölgesel güç olacağını ve faktoringin dünyada yeni ülkelerde var olmasına aracılık edeceğini ifade etti.