Faizler ilk yarı değişmez

GARANTİ Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sık sık eleştirdiği faiz oranları konusunda iyimser konuştu. Erbil, faiz hareketlerinin serbest piyasa ekonomisinin prensipleri çerçevesinde oluştuğunu ve bankaların hızlı bir şekilde oluşan duruma kendilerini adapte ettiğini dile getirerek, “Olası faiz hareketlerinde rekabetin çok önemli olduğu sektörümüzde biz buna hemen uyum gösteririz. Burada önemli olan serbest piyasa şartlarına ve prensiplerine uygun bir faiz hareketidir. Şu anda Merkez Bankası’nın para politikaları ve araçları göreceli olarak normalleşmeye başladı. Merkez Bankası trendin rahat olduğu düşüncesinde. Beklentimiz ilk yarıda göreceğimizi düşünmüyorum. Kabaca mevcut seviyelerde faiz hareketi devam edecek ama üzerindeki baskı azaldı. Aşağı yönlü gelişmeler olabilir” dedi.

NORMALLEŞME BAŞLADI

Garanti Bankası’nın geçen yıl değerlendirmesi ve 2018 beklentileri ile ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Erbil, 2017 yılının çok olumlu gelişmelerle bitirildiğini, 2018’in de en az 2017 gibi güzel bir sene olacağını belirtti. Enflasyonun en zorlayıcı faktörlerden biri olduğunu ve diğer kırılganlık alanının cari açık olduğunu kaydeden Erbil, şöyle konuştu: “Yumuşak karın enflasyon hala çok yüksek olsa da ikinci yarıdan itibaren tek haneye düşüş trendine gireceğini düşünüyoruz. Cari açıkla ilgili baskı devam edecek ama beklenenden daha fazla ihracat ve turizm geliriyle kompanse edilecektir. Mali disiplinin korunacağını düşünüyoruz yılın şu andaki ekonomik trendlerine bakınca son zamanlardaki olumlu trend devam ediyor. Toplamda bakıldığı zaman ekonomik bileşenlerde normalleşmenin başladığının teyit edildiği dönemin başladığın görüyoruz. Risklerimizi zaten biliyoruz.”

ŞARTLI KGF DÖNEMİ

Bankacılık sektörünün geçen yıl KGF kredilerinin de desteği ile iyi bir büyüme yakaladığına, bu büyümeye rağmen aktif kalitesinin bozulmadığına dikkat çeken Erbil, sektörün bu sene kredi büyümesinde bir miktar daha normalleşeceğini ve yüzde 15’lik büyümeyi yakalayacağını ifade etti. KGF kredilerindeki sorunlu kredi oranının da mevcut sorunlu krediler oranından farklı olmayacağını düşündüklerini kaydeden Erbil, “Geçen yılki KGF limitleri sisteme çok hızlı bir şekilde enjekte edildi, bu yıl seneye yaygın verilecek. Geçen sene büyümenin çoğunu ilk 8 ayda yaşadık sonra normalleşmeye başladı. Normalleşmiş trendin yüzde 15 civarında. 2018’de de devamını görüyoruz” diye konuştu. Bu yılı normalleşmiş yüzde 15’lik kredi büyümesinin olacağı bir yıl olarak gördüklerini belirten Erbil, Garanti Bankası’nın da ilk etapta 1.6 milyar liralık KGF limitini aldığını belirtti.

İKİ KREDİ DE RİSK YARATMAZ

ERBİL, gündemde olan Türk Telekom’un ortağı OTAŞ’a ve Yıldız Holding’e Türk bankaları tarafından sağlanan kredilerde risk oluşturacak durumun olmadığını söyledi. Erbil, “Türk Telekom Türkiye için çok önemli bir varlık. Süreç önemli stratejik bir varlık olduğu için yavaş sürüyor. Ulaştırma Bakanlığı koordinasyonunu yapıyor, çalışmalarımız sürüyor. Birazcık sabredersek en kısa zamanda çözülecek.” Erbil, ihtiyatlı olmak adına bankaların karları ve bilançoları etkilemeyecek şekilde tedbirleri aldığını belirterek, “Türk Telekom’da çoklu bir alıcı potansiyeli mevcut, sürecin 2018’in ikinci yarısında netlik kazanmasını bekliyoruz” diye konuştu. Erbil, Yıldız Holding’in kredi yapılandırması ile ilgili bankalarla görüşmesi konusunda da şunları kaydetti: “Yıldız Holding de bugüne kadar bankalarla en ufak sorunu olmayan bir kurum. Borçlanma taktiklerini şekillendirme talebi var. Endişe edilecek risk yaratacak sistem için veya Garanti için bir konu kesinlikle değildir, hızlı şekilde bu süreç yönetiliyor.”

RİSK İŞTAHI AZALTMADI

POLİTİK yerel lokal risklerin göreceli anlamda düşük olduğu yılı yaşadığımızı söyleyen Garanti Bankası Genel Müdürü Erbil, “Jeopolitik riskler var tabloyu takip ediyoruz. Doğru yönetildiğini, doğru yönetim konusunda çabanın olduğunu görüyoruz. Jeopolitik tarafın etkisini görmek için yabancı iştahının nasıl olduğuna bakıyorum. Bunun için de birincisi CDS seviyeleri ve bozulma yok. Kura baktığımızda belli baskı olmuş olabilir, ama bugün gelinen seviyede 3.77 lira normal seyrinde. Daha da önemlisi Türkiye’ye sermaye akımları. İlk 6 haftada 11 milyar dolarlık bono ve hisse senedine para geldi. Bu anlamda da bir kaçışın olmadığını girişin olduğunu görüyoruz.Kompozisyonuna bakınca önemli girişleri ABD’nin yaptığını görüyoruz. Bu anlamda bozulma şu an itibariyle olmamış durumda” dedi.

KÂRA SONUÇ DİYE BAKIYORUZ

ERBİL, sektörün sürekli eleştirildiği yüksek kârlar konusunda ise şunları söyledi: “Kâr bizim için netice. Biz bankacılık faaliyetlerine aracılık ediyoruz. Türkiye’nin ekonomik ve bireyler anlamında büyümesine finansman sağlayan insanlarız. Kâr bizim için bir sonuç. Sektör oyuncuları olarak hepimizin kârı bünyede kalıyor. İster yerli ister yabancı ister kamu olsun kazançlarını sermayelerine ekliyorlar. Büyütüyorlar daha fazla kredi vermeye çalışıyorlar. Kâr, sistemdeki bir sonuç ve önümüzdeki yıllardaki büyüme için bizim için sermayenin vazgeçilmez yapısı” dedi.