Faizler düşecek mi?

Güncelleme Tarihi:

Faizler düşecek mi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2002 00:00

REEL faiz bugün yatırdığınız paraya belli bir vade sonunda enflasyon beklentinizin üzerinde alacağınız faizdir. Gerçekleşen reel faiz ise geçmişte yatırdığınız paraya bugün, vade boyunca gerçekleşen enflasyonun üzerinde aldığınız faizdir.Belli bir enflasyon beklentisi altında, enflasyonun yüzde 20 üzerinde faiz kazanacağınız beklentisiyle yatırdığınız paradan enflasyonun beklentileriniz üzerinde oluşmasıyla çok daha az, hatta gerçekleşen enflasyonun altında faiz almanız olasıdır. Örneğin, 2001 yılı başındaki kriz sonucunda, 2000 yılı boyunca paralarını yatıranlar enflasyonun fırlamasıyla negatif reel faiz elde etmişlerdir.Kriz sonrasında ve özellikle 2001 yılı sonundan itibaren paralarını TL'de tutanlar ise çok yüksek reel faiz kazanmışlardır. Geçmişte yüzde 80'lerden Hazine bonosu alanlar enflasyonun yüzde 30'lara düşmesiyle yüzde 40'a yakın reel faiz elde etmişlerdir.Bugünlerde Hazine bonosu faizleri yüzde 50 civarındadır. Gelecek yıl resmi hedefler doğrultusunda gerçekten enflasyonun yüzde 20'ye ineceğini düşünüyorsanız, kazanacağınızı umduğunuz reel faiz yüzde 25 civarındadır. Hangi açıdan bakarsanız bakın, Türkiye'de bugünkü beklentiler altında, reel faizler yüksektir. Dolayısıyla, nominal faizler de yüksektir.GEÇMİŞİN GÜNAHLARIYıllarca ‘‘para’’ ve ‘‘enflasyon’’ kavramlarına gerekli özeni göstermeyen ülkelerde, değeri devamlı düşen yerli para yerine, yatırımcılar, değeri çok daha istikrarlı paralar cinsinden servetlerini tutmaya başlarlar. Geçmişten gelen belirsizlikler ve güven eksiklikleri nedenleriyle, istikrar politikalarının ciddiyetle uygulandığı dönemlerde de, yerli paraya itibar ancak yüksek reel faizler yoluyla sağlanabilir. Türkiye'de de olan budur. Geçmişin günahları ödenmektedir.Geldiğimiz aşamada reel faizlerin düşmesi bir çok etkene bağlıdır. Söz konusu etkenlerin en önemlileri istikrar politikalarının bundan sonra da devam edip etmeyeceği konusunda yatırımcıların inançları ve buna bağlı olarak döviz kurlarının istikrarlı bir seyir izleyip izlemeyeceğidir. Yıllarca elindeki parasının değerinin düştüğünü gören bir ülkenin yatırımcıları genellikle ‘‘iyi’’ sonuçlara gördüklerinde inanmayı tercih ederler. İleriye dönük beklentileri ise uygulanan politikalar ‘‘doğru’’ dahi olsa, politikaların ima ettiği sonuçlardan daha kötümserdir. Yalnızca bu etken reel faizlerin yüksek kalmasını sağlar.Özellikle enflasyonu indirmeye yönelik uygulanan para politikaları da reel faizlerin enflasyonla mücadelenin önemli ayaklarından biri olan mali politikaları uygulayanların çok yüksek bulduğu düzeylerde gerçekleşmesini sağlarlar. Bir başka deyişle, Merkez Bankası ile Hazine (ya da hükümet) arasında reel faizlerin düzeyi hakkında daima görüş ayrılıkları ortaya çıkar. Bugün dahi, Merkez Bankası faizleri indirirse, enflasyon hedefinden taviz verilmeden reel faizlerin düşebileceğini iddia eden hükümet içinde çok insan vardır.SORUMLULUKMerkez Bankası, çoğu zaman reel faizlerin yüksek düzeylerde tutulup Hazine'nin borçlanma maliyetlerini reel anlamda artırmakla ve ekonomik büyümenin önüne engel koymakla suçlanır. Geçmişin günahlarının ödendiği ve uygulanan politikalara yeterli güvenin sağlanamadığı göz ardı edilir.Enflasyonu söylendiği gibi kısa sürede tek haneli rakamlara indirip paramızdan bolca sıfır atmak istiyorsak, reel faizleri yeterince düşürmediği yönünde itham edildiğinde, Merkez Bankası'nın tarafını tutmamız gerekecektir. Uygulanan maliye politikaları veri alınarak tutarlı reel faiz düzeyini bulup enflasyon hedefini yakalamak onların işidir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!