Güncelleme Tarihi:
2000 yılı içinde dolar bazında yüzde 50, Türk Lirası bazında ise yüzde 38 oranında değer yitiren borsa 2001 yılının ilk işlem günü ise yüzde 0.32 oranında değer kazanarak, 9 bin 467 puandan kapattı.
Pazartesi günü borsanın seyrindeki en önemli etken 2000 yılının son bir buçuk ayında olduğu gibi yine para piyasalarıydı. Borsacılar gün boyunca TL piyasasındaki gelişmeleri yakından izledi. 5 Ocak tarihinde yapılacak olan 2 Hazine ihalesi, Çarşamba günü açıklanacak olan Aralık ayı enflasyonu, Merkez Bankası'nın bu hafta boyunca piyasayı ne ölçüde likit tutacağı ve bankaların döviz cephesindeki tutumları borsacıların izlediği en temel gelişmeler oldu.
İhaleler:
Hazine 5 Ocak tarihinde iki ayrı ihale ile 1,5-1,65 trilyon lira arasında borçlanmayı hedefliyor. Bu ihaleleden biri 14 ay diğeri ise 6 ay vadeli olacak. Peki borsa için bu ihaleler neden önemli? Çünkü neredeyse bir aydır bono piyasasında işlem hacmi çok düşük. Çok ufak montanlı işlemler bile faizin seviyesini etkiliyor. Bu durum da piyasada bir gösterge faiz oluşumunun önüne geçiyor. Şimde bankaların yeni bir yıla başlarken bu iki ihalede, özellikle de 14 ay vadeli ihalede alacakları pozisyona göre piyasanın gösterge faizi belli oacak. Bu da bankaların 2001 yılının ilk ayına ilişkin bakışlarını ortaya koyacağı için oldukça önemli.
Enflasyon:
Çarşamba günü açıklanacak olan enflasyon dataları 2000 yılı enflasyonunun hangi seviyede gerçekleştiğini oraya koyacak. Ayrıca Aralık ayı enflasyonu 2001 yılı Ocak ayı için de gösterge olacak öneme sahip. Tabi burada dönemselik etkisini gözden kaçırmamak gerekli.
Merkez Bankası fonlaması
Merkez Bankası'nın bu hafta içinde likiditeye ilişkin tavrı da borsacılar için önemli. Çünkü bu hafta 2000 yılı sonunda piyasadan çıkan paranın bir kısmının yeniden piyasaya dönmesi bekleniyor. Ama yine de bir miktar likidite sıkışıklığı yaşanacak gibi görünüyor. Merkez Bankası'nın piyasayı sıkması durumunda faizler yine yükselebilir. Bu da borsacıların çok fazla arzu ettikleri bir gelişme değil.
Döviz talebi:
Yine faizleri etkileyecek bir başka gelişme de bankaların döviz piyasasındaki tutumu olacak. Eğer bankalar kriz sonrasında olduğu gibi döviz satarak TL yaratma yoluna giderse sorun yok. Hatta dövizde ne alım ne de satım miktarlarının yüksek olmaması da olumlu bir gelişme olarak sayılabilir. Ama bankalar yeniden döviz talebinde bulunmaya başlarsa o zaman faizlerin yeniden yukarı çıktığını göreceğiz.