Faizde 250 baz puan artış

Hafize Gaye Erkan’ın Merkez Bankası Başkanlığı’na atanmasının ardından atılan ikinci adımda politika faizi 250 baz puan artırılarak 17.5’a çıkarıldı.

SEÇİCİ KREDİ VURGUSU

Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamada, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek “seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma” kararları alındığı belirtildi. Bu mesajla, KKM hesaplarına zorunlu karşılık getirilmesinin planlandığı da belirtildi. Böylece KKM ödemeleri kaynaklı likidite fazlasının çekileceği dile getirildi. Ayrıca  kredilerde yeni kararlar alınabileceği yönünde de tahminler var. Konuya yakın kaynaklar, aşırı kredi büyümesine yönelik bazı kararlar alınabileceğini belirtirken; bu kararların yatırım, ihracat ve dar gelirliyi olumsuz etkilemeyeceğini kaydettiler.

Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamada, Kurul’un dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verdiği kaydedildi.

Küresel enflasyonun düşmesine rağmen halen uzun dönem ortalamalarının ve merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyrettiğine değinilen açıklamada, bu nedenle birçok ülkede merkez bankalarının parasal sıkılaştırma sürecine devam ettiği kaydedildi. Açıklamada, “Ülkemizde, yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret etmektedir” denildikten sonra şöyle devam edildi:

“Bu gelişmede yurtiçi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile hizmet enflasyonundaki katılık belirleyici olmaktadır. Kurul, bu unsurlara ek olarak vergi düzenlemeleri ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngörmektedir. Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin desteğiyle cari işlemler hesabındaki dengelenme fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır.”

SADELEŞME MESAJI

Açıklamada politika faizinin, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak koşulları sağlayacak şekilde belirleneceği belirtildi. “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir” denilen açıklama şöyle devam etti:

“Kurul, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edecektir. Bu kapsamda Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almıştır.”

KREDİ KARTI FAİZİ DE ARTACAK

Politika faizinin yüzde 15’den 17.5’a çıkarılmasıyla kredi kartı, kredili mevduat hesabı ve gecitkme faiz oranları da değişecek. Politika faizinin yüzde 17.5 olmasıyla referans faiz yüzde 1.58 olacak. Böylece kredi kartı ile kredili mevduat hesaplarına uygulanan faiz yüzde 1.91’den 2.13’e yükselecek. Gecikme faizi ise yüzde 2.21’den yüzde 2.43’e çıkacak.

KKM’YE ZORUNLU KARŞILIK ADIMI

KKM hesaplarına zorunlu karşılık getirilmesinin planlandığı belirtildi.

Böylece KKM ödemeleri kaynaklı likidite fazlasının çekileceği dile getirildi.

YABANCI ALIMA DEVAM EDİYOR

TCMB’nin yayımladığı menkul kıymet istatistiklerine göre yabancı yatırımcı 14 Temmuz haftasında 152.53 milyon dolarlık hisse satın aldı. Böylece yabancıların hisse tarafında alım serisi altıncı haftaya taşınmış oldu. Aynı dönemde tahvil tarafında ise 26.5 milyon dolarlık satış gerçekleşti.

Bankanın haftalık yayımladığı veriler incelendiğinde yurtdışı yerleşik kişilerin 23 Nisan 2021 haftası ile 28 Mayıs 2021 haftası arasındaki dönemde 333.2 milyon dolarlık hisse alımı yaptıkları görülüyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerini değerlendiren uzmanlar yabancı yatırımcının hisse ilgisinin seçim dönemi sonrası güçlü şekilde sürdüğüne dikkat çekerken, bu dönemde net hisse alım miktarı yaklaşık 1.5 milyar dolar oldu.

KKM 3 TRİLYON SINIRINDA

Kur korumalı mevduat (KKM) 3 trilyon sınırına geldi. BDDK verilerine göre 14 Temmuz haftasında KKM hesapları 2 trilyon 962 milyar lira oldu. Geçen haftaya göre KKM hesapları 115.6 milyar liralık artış gösterdi.

ŞİMŞEK: İHRACATA MAKSİMUM DESTEK SAĞLAYACAĞIZ

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter hesabından yaptığı açıklamada ihracata vurgu yaptı. Şimşek, “Programımızın en büyük önceliklerinden birisi ihracatın güçlü bir şekilde desteklenmesidir. İç talebi dengeleyici tedbirler alırken, ihracata da maksimum destek sağlayacağız. Yurtdışından temin ettiğimiz kaynakları ihracat ve yatırıma kanalize edeceğiz” dedi. 

Mehmet Şimşek

FAİZİN ETKİSİ SINIRLI OLDU

Piyasaların yakından takip ettiği faiz kararı sonrası BIST’te hizmetler ve sınai sektörü öncülüğünde sınırlı yükseliş gözlendi. Ata Yatırım Hazine Müdürü Yalaz Özkanlı, faiz kararının yurtiçi beklentilerden önemli bir oranda ayrışmamasının, borsada ana trend üzerinde kayda değer bir etki yaratmadığını belirtti. Özkanlı, “TCMB politika faizinin altın üzerindeki olası fiyat etkisi, kur hareketleriyle sınırlı; karar sonrası dolar kurunun 26.93 seviyesinde yatay seyrini koruması, gram altın fiyatlarının da değişmemesini beraberinde getirdi. Özellikle Körfez ülkeleriyle varılan mutabakatlara istinaden dış kaynağın Türkiye’ye giriş takvimi ve maliyetinin belli olması piyasalar için olumlu bir gelişme olacaktır” dedi.

KKM İÇİN ÖNEMLİ ADIM

TCMB’den miktarsal sıkılaştırma kapsamında likidite azaltıcı önlem gelebileceği beklentilerini de değerlendiren Özkanlı, “TCMB’nin parasal sıkılaşmaya gitmesine rağmen piyasada TL likiditesinin oldukça bol seyretmesi son dönemde likidite azaltıcı önlemlerin gündemde olduğu söylentilerini de beraberinde getiriyor. KKM özelinde veya genel anlamda TL mevduatlar için zorunlu karşılıkların kademeli olarak artırılması sureti ile TL likiditenin piyasadan çekilmesi para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğini arttırarak piyasa faizlerinin politika faizinin altı seviyelerde oluşmasını engelleyebilecektir” diye konuştu.

Dinamik Yatırım Başekonomisti Enver Erkan ise faiz kararına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Beklentileri karşılayamayan karar sonrasında borsada kazanımlar elde edilse de sonrasında volatilite arttı. Enflasyonun bu kadar hızlı yükseldiği bir dönemde Merkez Bankası’nın faiz tarafında daha proaktif adımlar atması gerekecek. Bu nedenle, piyasa beklentileri zaten sınırlı bir faiz artırımı yönündeydi ancak Merkez Bankası’nın bu konuda beklenti yönetimi girişimi açısından daha fazlasını yapması gerektiği açık.”