Güncelleme Tarihi:
AA muhabirine, iş dünyası açısından 2018 gelişmeleri ve 2019'dan beklentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bilecik, Avrupa'da 2018'de
güçlü bir büyüme gerçekleştiğini ve bunun Türkiye'nin ihracatını desteklediğini dile getirdi.
Bu yıl ki öngörülere bakıldığı zaman ihtiyatın elden bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Bilecik, "Planlarımızın gerçekleşmesi için gerekli olan bütün pozitif adımları atacağız ama Avrupa Birliği'nde (AB) büyümenin biraz yavaşlayacağını göz ardı etmememiz gerekiyor. Yani yüzde 2'ler civarındaki büyüme sanki 1,7'lere gelecek gibi. Çok önemli bir azalmadan bahsetmiyorum ama yine de bizim bu konuyu göz ardı etmememiz gerekiyor." diye konuştu.
Bilecik, Avrupa tarafında Brexit'le ilgili ortaya çıkabilecek risklerin de ihmal edilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, bunlara rağmen gelecek yıl 2018'den çok daha kuvvetli bir ihracat rakımı beklediklerini söyledi.
Turizm sektörü cirolarında sıkıntı olmadığına işaret eden Bilecik, ancak burada daha fazla verimliliği sağlayacak fiyat artışlarına ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gerektiğini anlatan Bilecik, şunları kaydetti: "Gümrük Birliği modernizasyonu kapsamında müzakere sürecinin tekrardan başlıyor olması ve o noktaya doğru bir yolculuk bugün reel sektöre yapılabilecek en önemli hem finansal hem de moral desteği anlamına gelir. Yani 2019'da
diliyorum bunun da emarelerini görürüz. Bütün sektörleri içine alan bir yaklaşımdan bahsediyorum. Diliyorum böyle bir gelişmeyi de yaşarız."
"(Faiz indirimi) Aceleci hareket etmemek gerek"
Erol Bilecik, TCMB'nin politikalarına ve iş dünyasının merkez bankasından beklentilerine de değindi. Bugün finansal istikrarın ilk şartının
fiyat istikrarı olduğunu vurgulayan Bilecik, şöyle devam etti:
"TCMB'nin enflasyonda kalıcı bir iyileşme görmeden faiz indirimi yönünde bir adım atma ihtimalini ben düşük görüyorum. Hatta adım atmaması gerekir diye de düşünüyorum ama enflasyonda kalıcı bir iyileşme gördükten sonra da zaten 1 saat bile beklemeye gerek yok. Nihayetinde önemli olan buradaki kalıcılığı
görmek. Dünyada çok acele edilerek atılan adımlardan dolayı tekrardan faizlerin muazzam derecede yükselmeye başladığı örnekler, deneyimler yaşanmış. Yani faizi düşürelim derken genel anlamda bir müddet sonra artırmak zorunda kalmamak gerekir. Ben çok temel olarak buna bakıyorum, yani aceleci hareket etmemek gerek."
Merkez Bankası'na TÜSİAD olarak muazzam şekilde güven duyduklarını belirten Bilecik, "İş dünyası olarak onlara karşı en ufak bir güven sıkıntısı yok. Özellikle enflasyon rakamlarının ve ya sürecini daha iyi noktada hissettikleri an bu faize ilişkin kararlar alacaklarını tahmin ediyorum ama bunun yakın zamanda olmasını beklemek iyimserlik olur." dedi.
"ENFLASYONLA MÜCADELEYE SAMİMİ DESTEK VERİLİYOR"
Erol Bilecik, şu an için faizin tartışılmaması gerektiğini belirterek, "Faizleri düşürmenin en iyi yolu, faizleri tartışmamak olduğunu düşünüyorum."
dedi. Önce enflasyonun düşmesinin gerektiğini aktaran Bilecik, Merkez Bankası uzmanlarının doğru zaman ve doğru noktada gerekli müdahaleyi yapacaklarına inandıklarını söyledi.
Bilecik, enflasyonla mücadeleye bakıldığında samimi bir destek verildiğine işaret ederek, "Özellikle de bizim kendi üyemiz, kendi tabanımızda baktığımız zaman bu konularda her zaman olduğu gibi yaptığınız her olumlu hareketi yine eleştirilen bir kesim olacak ama ben bu konunun samimi bir şekilde desteklendiğini düşünüyorum. Sonuçlarını izlemek bunun önemli. Bakıldığı zaman şu an aşağıya doğru önemli bir eğilim var dilerim bu eğilimi aralık sonunda da fazlasıyla görmüş oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
"2019 YILI 2018'E GÖRE DAHA İYİ OLABİLİR"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, yabancı bir yatırımcının bir ülkede yatırım için ekonomik gidişat, siyasi durum ve toplumsal göstergeler olmak üzere 3 önemli kriteri dikkate aldığını hatırlattı.
Bilecik, "Yatırım yapılacak bir ülkenin detayına indiklerinde; iyi işleyen bir serbest piyasa, yüksek nitelikli bir eğitim ve iş gücü, katma değerli üretim yapma kapasitesi var mı yok mu diye bakıyorlar. Son olarak da iş yapma kolaylığı ve mevzuat konuları öne çıkıyor." dedi.
Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde Türkiye'nin 17 sıra birden yükselen ve bu anlamda en iyi performans gösteren ilk 10 ülkeden birisi olduğunu anımsatan Bilecik, şöyle devam etti:
"Bu anlamda bundan iyi bir gelişme olamaz. Bizim alt alta koyacağımız endekslerin tamamında bu performansı göstermemiz gerekiyor. Buradan da baktığımız zaman AB bu işin bence önemli ölçülerinden biri ama dönüp dolaşıp daha fazla ekonomik blok olduğu için AB bloklarının daha iyi bir noktaya gelmesi gerekiyor. Bu anlamda 2019 yılı 2018'e göre daha iyi olabilir."
Bilecik, TÜSİAD'ın 48 yıllık tecrübeleri boyunca kendi kaslarını en iyi geliştirdiği noktaların başında dış ilişkiler geldiğini belirterek, 2019'un hem TÜSİAD hem de Türk iş dünyası açısından etki alanının ve ilişki ağının çok daha genişleyebileceği bir yıl olmasını beklediklerini sözlerine ekledi.