Faiz arttırımına başvurulmamalı

Güncelleme Tarihi:

Faiz arttırımına başvurulmamalı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2017 21:50

Dövizdeki artışın döviz borcu olan şirketlerin döviz almalarından kaynaklandığını söyleyen Başbakan Yıldırım, “Bu durum vatandaşın canını sıkıyor ama üstesinden geleceğiz” dedi. Yıldırım, Merkez Bankası’nın çok mecbur kalmadıkça faiz artışını   tercih etmemesi gerektiğini de söyledi.

Haberin Devamı

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, dövizdeki artışın döviz borcu olan şirketlerin ödemelerini yapmaları için döviz almaktan kaynaklandığını söyledi. Yıldırım, “Bu dalgalanmalarda finansmana erişimde isteksizliği azaltacak tedbirler alacağız” dedi. Yıldırım, faiz artırımına mecbur kalınmadıkça başvurulmaması gerektiğini söyledi. Ankara’da bir grup gazeteciyle yaptığı görüşmede ekonominin durumunun geçici olduğunu söyleyen Yıldırım şöyle konuştu:

“Burada yapılan işler, bir ekonomik gerçekliğe dayanmıyor. Bu süreç üzerinde bir manipülasyon yaparak sonuç çıkarmaya çalışanlar var. Buradan bir sonuç çıkararak Türkiye’yi siyasi olarak bir yerde tutma gayretleri var. Bunu böyle görüyorum. Eldeki veriler bunu gösteriyor.  Bankaların sermaye yeterlilik oranı, bütçe açığı, kamu borçları, bunların hepsi kabul edilebilir ölçüdedir. Ama bu, tek başına yetmiyor. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehdit ve riskleri sonuca dönüştürüyorlar. Risk algısını artırarak bir anlamda Türkiye’yi ekonomik olarak sıkıştırma gayreti içinde olanlar var. Kuvvetli ve zayıf yönlerimiz bulunuyor, bunu biliyorlar. Aşarız bunları. “

Haberin Devamı

KREDİ MALİYETİ AZALACAK

Dövizin artmasının vatandaşın canını sıktığını ama bunların geçici olduğunu kaydeden Yıldırım, “ Bunun üstesinden geleceğimizi vatandaşın bilmesi lazım. Çalışıyoruz, tedbirimizi aldık, almaya da devam edeceğiz. Merkez Bankamız kendi gündemine hakimdir. Alması gereken tedbirleri alıyor, alacaktır” dedi.  Bu dalgalanmalarda finansmana erişiminde isteksizliği azaltacak tedbirler alacaklarının da altını çizen Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: “Kullanılan kredilerin maliyetini azaltacak tedbir alabiliriz. Bankalar şöyle düşünüyor; dolar şu kadar oldu, gayrimenkul 100 lira idi, 70 oldu. 30 daha teminat ver. Zaten alırken daha ucuz almıştı. Her şeyi teminata verince işletme de zorluk yaşıyor. Bankaların, ‘sendeleyene bir tekme de ben vurayım’ diyeceğine, ‘Sen bana lazımsın, işlerini düzelt, işçi al, istihdam sağla, üret sat, bana borcunu öde’ demesi lazım. Bu, zorlamayla değil topyekun bir anlayışla olması lazım. Bankaların ifşa edilmesinin de riskleri var. Mahremiyete helal getirir.”

Haberin Devamı

FAİZ ARAÇLARDAN BİRİ

Binalı Yıldırım, Merkez Bankası’nın faizleri artırıp artırmayacağı yönündeki sorulara ise, “Faiz artırımı araçlardan biridir, ancak mecbur kalmadıkça en önce tercih edilen araçlardan biri olmamalıdır. Başka tedbirler öncelikle düşünülmelidir. Faiz artırmak, kullanılan kaynağın bedelini, maliyetini artırmaktır. Daha yüksek bedelle borçlanmak demektir. Aradaki makasın açılmaması lazım. Gerçekleşen faizle, enflasyon arasındaki fark pozitif yönde olabilir ama makasın açılmaması lazım. Yani makas negatif yönde açılmamalı” cevabını verdi.

MERKEZ’DEN YENİ HAMLE

İKİ gün haftalık repo ihalesi açmayan Merkez Bankası dün akşam piyasaların kapanmasının ardından yeni hamlesini yaptı. Merkez, bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası’nda bankaların borç alabilme limitlerini 16 Ocak Pazartesi de dahil 11 milyar liraya düşürdü. Geçtiğimiz salı aynı limit 22 milyar TL’ye çekilmişti. Merkez açıklamasında, “Gerekli görülen günlerde Borsa İstanbul’daki repo pazarlarında Merkez Bankası tarafından yapılan fonlama sınırlandırılabilecektir. Bankaların gün sonunda kalan likidite ihtiyaçlarını Geç Likidite Penceresi borç verme faiz oranından limitsiz olarak karşılanacak” denildi. Merkez’in hamlesi öncesi bankalararası piyasada son işlemlerde 3.7931 lirayı gören dolar açıklama sonrası 3.74 liraya geriledi.  

Haberin Devamı

MERKEZ’İN ELİNDE ÇOK ENSTRÜMAN VAR

PİYASADAKİ hareketliliğin spekülatif olduğunun altını çizen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise son dönemlerde Türkiye’ye karşı harekete geçen bazı gruplar bulunduğunu söyledi. Bu durumu darbe girişiminden bir sonraki gün olan 16 Temmuz’da yaşadıklarını dile getiren Zeybekci, milletin “döviz 5 lira, 10 lira olacak” söylemlerine karşı cevabını verdiğinin altını çizdi. Döviz, faiz ve enflasyonun yükselmesini isteyenler bulunduğunu belirten Zeybekci, “Asla öyle bir şey olmayacak. Türkiye, ekonomik anlamda, hakikaten çok güçlü bir ülkedir. Sınamalarla ilgili olarak Türkiye asla buna meydan vermeyecektir. Bugüne kadar söylediğimiz sözlerin arkasındayız. Hiç kimse merak etmesin” dedi.  Zeybekci, 2014’ün ocak ayında da dövizde hareketlenme yaşandığını ve o dönemde Merkez Bankası’nın “yapmaması gereken bir şeyi yaparak” piyasaya döviz satışı yoluyla kura müdahale ettiğini söyledi. Söz konusu dönemde kura müdahale edilmemesi gerektiğini ve piyasanın kendi dengeleri içinde bir seviye oluşturacağını söylediğini ifade eden Zeybekci, “Tekrar aynı şeyi söylüyorum. Merkez Bankası’nın elinde çok fazla enstrüman ve yaklaşım vardır. Birilerinin, genel itibarıyla Merkez Bankası’ndan yapmasını istedikleri yaklaşım, piyasaya döviz satarak müdahale etmesidir. Bu, benim görüşüme göre yanlış bir yaklaşım olur. Daha başka enstrümanlar vardır” dedi.

BAKMADAN GEÇME!