A.A.
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2011 11:54
İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ateş, konut kredi faizlerini artıran kararlar ile Meclis'in yemin etmeme nedeniyle çalışmaya başlamamasının emlak sektörünü olumsuz etkilediğini, şu anda iş hacimlerinde yüzde 50 civarında bir gerileme olduğunu söyledi.
Ateş, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, otoritelerin aldığı karar ve Meclis'teki durumun vatandaşın bekleme içine girmesine neden olduğunu belirterek, emlakçıların alım satım işlemi yapamadıklarını ifade etti.
Piyasada böyle bir ortamda alıcı ve satıcının hareket etmediğine dikkati çeken Ateş, “Piyasada bir kilitlenme oldu. Konut kredisi faizlerini artıran kararlar zaten konut sektörünü olumsuz etkilemişti. Meclis'in çalışamaması bunun üstüne tuz biber oldu. Böyle bir ortamda bizim işlerimiz kötü gittiği gibi, inşaat sektörü de yaptığı gayrimenkulleri satamayacak. Gündemin artık ticaret olması lazım” diye konuştu.
İstanbul emlakçılık piyasasında bu yılın ilk çeyreğinde 2010'un ilk çeyreğine göre yüzde 37'lik düşüş olduğuna işaret eden Ateş, “Bu, son zamanlarda daha da arttı. Şu anda ne kiralayan var, ne alan var, ne satan var. Şu günler itibariyle en az yüzde 50 gerileme var. Tam anlamıyla bir durgunluk söz konusu” dedi.
“300 BİN KİŞİ KAYIT DIŞI EMLAKÇILIK YAPIYOR”
Türkiye'de emlakçılığın iki başlılık halinde olduğunun altını çizen Ateş, şöyle devam etti:
“Şirketlerin ticaret odasına, esnaf statüsünde olanların ise emlakçılar odasına kayıt olması yönünde bir kural bulunuyor. Biz de tek başına iktidar olan bu hükümete sunulmak üzere bir kanun tasarısı hazırladık ve kendilerine gönderdik. Ancak yoğunluk nedeniyle bu tasarı şimdiye kadar gündeme gelmedi. Bizim en büyük isteğimiz Müstakil Emlak Komisyonculuğu ve Emlak Müşavirliği Kanun Tasarısı'nın hayata geçirilmesidir. İstanbul'da bizim odamıza kayıtlı 15 bin civarında, İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) kayıtlı 3 bin civarında emlakçı var. Ancak İstanbul ve diğer şehirlere baktığınızda her önüne gelenin bizim işimizi yaptığını, bu nedenle kayıt dışılık yarattığını görüyoruz. Çalışanlar kayıt dışı, devlete vergi vermiyorlar. Türkiye genelinde en az 300 bin kişinin kayıt dışı olarak emlakçılık yaptığı tahmin ediliyor. Bakkalın, manavın camında satılık ve kiralık ilanları görebiliyorsunuz. Araba alım satımı yapanların yanı sıra kapıcılar, terziler, berberler bile bizim işimizi yapıyor.
Artık bizim de bir disiplin altına girmemiz gerekiyor. Onun için biz, mevcut iktidardan hazırladığımız kanun tasarısını ele almalarını ve hayata geçirmelerini istiyoruz. Biz devlete vergimizi günü gününe yatırıyoruz, elemanlarımızı sigortalı yapıyoruz ve sigortalarını yatırıyoruz. Kayıt dışındakiler ise paranın tamamını alıyor, cebine koyuyor. Bu nedenle Meclis bir araya gelip tam anlamıyla çalışmaya başladığında söz konusu tasarıyı ele almalarını bekliyoruz. Emlakçılık alanında da gelişmiş ülkeler düzeyine, Avrupa düzeyine gelmemiz şart. Avrupa'da bir emlağın kiraya verilişi veya satışı mutlaka emlakçı tarafından gerçekleştiriliyor. Satışlar Avrupa'nın birçok bölümünde noterde yapılıyor. Notere avukat ve emlakçı gelmeden ise satış işlemi olmuyor.”
Sabri Ateş, emlak alım satımındaki vergilerin yüksek olduğuna dikkati çekerek, “Emlaktaki vergi dilimleri aşağı çekilirse, gayrimenkul gerçek değerlerinden alınıp satılacağından vatandaş vergisini tam olarak ödeyecek” dedi.