Güncelleme Tarihi:
Son dönemde girdi maliyetlerindeki artış bahanesiyle fahiş zam yapan firmalara karşı hem devlet hem de vatandaş mücadeleye girişti. Ticaret Bakanlığı da 81 il genelinde bir yandan market ve toptancı denetimini artırırken dün itibariyle de Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı denetim elemanları ve belediye zabıtalarının katılımıyla üretici denetimine başladı.
Ayçiçek yağı, tavuk, yumurta, kırmızı et gibi temel gıda fiyatlarında yaşanan artışlardan bunalan vatandaşlar ise dedektif gibi market market dolaşıp en ucuz satanı bulmaya çalışırken, fahiş fiyata satış yapanları da teşhir ediyor.
FİRMALARA CEZA YAĞDI
Ticaret Bakanlığı dün Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun 120 firmaya 3 milyon 595 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verdiğini açıkladı. “Fahiş fiyat artışları ile stokçuluk eylemlerinin yakından takibi amacıyla Bakanlığımız koordinasyonunda denetimler aralıksız devam edecektir” duyurusu yapan Ticaret Bakanlığı açıklamasında, “Kurul, bugüne kadar 3 bin 386 dosyayı karara bağlayarak gıda, temizlik, hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 495 firmaya toplam 15 milyon 480 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verdi. Yapılan denetimler sonucunda en çok sebze meyve ile ayçicek yağı, tavuk, yumurta ve un gibi temel gıda ürünlerinde fahiş fiyat artışı yapıldığı tespit edilmiştir” denildi.
BİR HAFTADA 23 BİN ÜRÜNE DENETİM
Açıklamada, “Sadece son bir haftada bin 674 işletme bazında 22 bin 535 ürün, Bakanlığımızca denetlenmiştir. Denetleme sonucu elde edilen tespitler Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirilecek ve firmaların savunmalarının alınmasının ardından haksız fiyat artışında bulunduğu tespit edilenler hakkında 10 bin 911 liradan 100 bin 910 liraya; stokçuluk faaliyetinde bulunduğu tespit edilenlere ise 54 bin 555 liradan 545 bin 550 liraya varan idari para cezası yaptırımı uygulanacaktır” görüşüne de yer verildi.
BU ZAM NİYE?
Ticaret Bakanlığı ekipleri market, toptancı ya da pazar yerlerine ani denetim düzenliyor. Örneğin bir markete girdiklerinde yöneticilerden ürünlerin alış fiyat listelerini istiyorlar. Ellerindeki listeyle raftaki satış fiyatını ardından da kasadan geçen fiyatı karşılaştırıyorlar. Bu işlemlerin devamında son haftaların alış fiyat listelerini isteyip satış fiyatlarında artış olup olmadığını kontrol ediyorlar. Örneğin 5 litrelik ayçiçek yağını üreticiden 40 liraya alıp, tüketiciye bir hafta sonra 60 liradan, sonraki hafta 70 liradan, sonraki hafta da 90 liradan satandan savunma istiyorlar. Savunmalar ve listeler Haksız Fiyat Kurulunda değerlendirilip ardından ceza kesiliyor.
VATANDAŞA ‘ŞİKÂYET EDİN’ UYARISI
Ticaret Bakanlığı yetkilileri, vatandaşı fiyatlarında olağanüstü artış yapıldığını düşündüğü ürünlerle ilgili şikayet etmeleri konusunda uyarırken, “Şikayetler Alo 175’e veya Haksız Fiyat Artışı- HFA mobil uygulaması üzerinden yapılabilir. Vatandaş, markette fiyatını yüksek bulduğu ürünün fotoğrafını çekip gönderdiğinde, bakanlık ekipleri şikayet edilen marketten, mağazadan savunma isteyip konuyu Haksız Fiyat Kurulu’na getiriyor. Şikayet haklı bulunursa firmaya ceza uygulanıyor” dediler.
ÇARE PLANLI TARIMSAL ÜRETİM
Yem üreticisi olan Matlı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, balık, tavuk, kırmızı et, yumurta, süt fiyatlarında yaşanan artışların yem fiyatlarında yüzde 40’lık maliyet artışından kaynaklandığını söyledi. Matlı, yem fiyatlarındaki artışın nedenlerini ve çözüm önerisini ise şöyle anlattı:
“Haksız fiyat artışlarıyla tabii ki mücadele edilsin ama kök sebepler de görülsün. Baştan sona tarımsal planlama yapılmalı, köyler boşaldı, üretim azaldı. Üretilen yem girdisinin yüzde 55’i ithalatla sağlanıyor. Soya, mısır, ayçekirdeği, kanola gibi protein kaynaklı ürünlerin fiyatında kuraklık ve bazı fon girişleri nedeniyle dolar bazında yüzde 100’e yakın artış oldu. Öyle ki 370 dolarlık soya Türkiye’de 600 dolara çıktı. Yurt içinde ayçekirdeğinde 2 bin 200 fiyat beklenirken harmanda 3 bin 800, 4 bin lira gerçekleşti. Daha önce 185 dolara alınan mısır, 265 dolara fırladı. Hem döviz hem TL bazında artışlar yaşandı. Yem fiyatları yüzde 40’ın üzerinde arttı.
Yumurta, tavuk, kırmızı et, balık hepsi yemle besleniyor. Kuraklık riski hem Türkiye hem dünya için devam ederken, bizim Sudan yerine Ukrayna ile tarımsal üretim anlaşması yapmamız lazım. Onlarda hem elektrik, doğalgaz, işçilik maliyetleri ucuz hem de büyük ölçekli tarım arazileri var. Yağmur yağma olasılıkları da bizden yüksek. Devletler arası karşılıklı üretim anlaşması yapılarak Türklerin orada üretim yapmaları sağlanmalı.”
ET FİYATLARI NEDEN YÜKSELDİ?
Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz et fiyatlarının neden yükseldiğini şöyle anlattı: “Son dönemde Kuveyt, Katar gibi Körfez ülkelerine 150-160 bin canlı hayvan ihracatı yapılması, mevsimsel geçiş gibi nedenler kuzu fiyatlarında yüzde 12-13’lük artışa neden oldu. Ayrıca yem girdi maliyetleri çok yüksek. Bunu çözmeden kırmızı veya beyaz ette fiyat düşürme şansımız yok. Yemin yüzde 50’si de ithalata bağımlı. Ki bu artışlara rağmen besici zarar ediyor. Çünkü en büyük girdisi yem çok pahalı. 1 kilo ette yemin payı yüzde 60 ki son aylarda yem fiyatlarında artış yüzde 30 oldu. Diğer gıda ürünlerine göre et ucuz bile, domates 10 lira, patlıcan 8 lirayken et ucuz bile ama mesele alım gücünde. Mera besiciliğine ağırlık vermemiz, yem bitkisi ekimini artırmamız lazım. Bunun için de tarımsal desteklemelerin artması gerekiyor.”
‘ÜRETİM ARTMALI’
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, “Fiyat artışlarıyla mücadele için öncelikle üretimin artması sonrasında tarladan sofraya navlunun, aracı masraflarının düşmesi lazım” dedi. “Bir de piyasada kartelleşme var” diyen Palandöken, “Üç dört aktör tüm üretimi stoklayabilecek noktada. Toptan alıp ürün fiyatlarının yükselmesine neden oluyorlar. Oysa ne kadar çok satıcı olursa o kadar ucuz olur. Diğer taraftan başka sektörlerde iş yapamayanlar gıda para ediyor diye bu sektöre girip neyin fiyatı yükselecekse onu stoklamaya başladılar. Örneğin ceviz artacak, deyip onu stokluyorlar. Bunlara da çözüm bulunmalı” şeklinde konuştu.
‘MEYVE-SEBZE MASASI KURULSUN’
Sebze ve meyvede bilgi kirliliği olduğunu söyleyen Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, “Bu nedenle yalnız sebze meyveyi inceleyen ve irdeleyen, bu alandaki şikayetleri değerlendiren bir masa kurulsun. Sorun neredeyse inceleyip, rapor etsin. Gerçekten haksız fiyat artışı var mı yok mu, bu kimden kaynaklanıyorsa çözüm ona göre bulunsun. Kıyaslamayı doğru yapmıyoruz. Domates 10 lira deniyor? Nerede? Ankara’nın en lüks semtinde küçük bir manavdaki fiyatı alıp da en ucuz marketteki fiyatla karşılaştırırsanız domateste fiyat farkı 4 kat dersiniz. Cımbızla çeker gibi en yüksek fiyatı alıp bakmamalıyız” diye konuştu.
‘EMEKLİLER WHATSAPP GRUBU KURDU’
GİMAT Toptancılar Sitesi Başkanı ve GİMAT Gross sahibi Recai Kesimal, bazı fırsatçıların ortada bir gerekçe yokken raf fiyatlarında artışa gittiğini belirterek şunları söyledi: “Yumurta fiyatlarındaki artış yemin yanı sıra İran ve Irak pazarına ihracattan kaynaklandı. Çünkü üretim iç piyasaya göreyken bir anda ihracat talebi gelince iç piyasada mal kalmadı ama artık üretim artışı da olduğu için fiyatlar aşağıya doğru gelmeye başladı. Önümüzdeki günlerde biraz daha düşecek. Yağda ise Türkiye dışa bağımlı. Kuraklık nedeniyle soyada rekolte yüzde 50 düşünce Çin ve Hindistan ayçiçek tüketimine yöneldi. Fiyatlar uçtu. Öbür taraftan yurtiçinde denetim baskısıyla fiyatların daha da yükselişi önlenmiş oldu. Tüketicinin korkusunu istismar edenler var, 5 litre yağı 100 liraya çıkardılar, bizim markette 66 lira ki biz de bundan para kazanıyoruz. Ama nihai cezayı tüketici verir. Zaten emekliler kendi aralarında WhatsApp grubu kurmuşlar. Hangi mağazada neyin ucuz olduğunu birbirlerine yazıp, oradan alıyorlar.”