Evrenselleşme manifestosu

Toplam 22.5 milyar Euro ciroya sahip, en büyük kozmetik şirketi L’Oreal, evrenselleşme manifestosu yayımlayarak kendini bir dizi taahhüdün altına soktu ve yeni bir ekonomik kalkınma modeli önerdi. CEO Jean-Paul Agon, bunun bir seçim değil, zorunluluk olduğunu söyledi.

FRANSIZ İhtilali ile dünya tarihini değiştiren Fransızlardan yepyeni bir ekonomik kalkınma modeli geldi. “Güzelliği Herkesle Paylaşmak” isimli bir manifesto yayımlayan 22.5 milyar Euro ciroya sahip L’Oreal, ‘uluslararası’ ve ‘küresel’ kavramlarını çöpe atarak, ‘evrenselleşme’ hamlesini başlattı. Türkiye’den sadece Hürriyet’in tanıklık ettiği açıklamada, L’Oreal yeni sorumluluklarını ve hedeflerini paylaştı.

GÜZELLİK FARKI

Tek bir strateji benimsediklerini anlatan L’Oreal Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Jean-Paul Agon, “Bu stratejinin adı universalization ‘evrenselleşme’ ve globalleşme veya uluslararası olmaktan çok farklı. Bu farklılıkları dinlemeye, anlamaya ve onların kültürlerine saygıyı kapsıyor” dedi. Evrenselleşmenin kulağa daha romantik geldiğini kabul eden Agon, şöyle devam etti: “Globalizm aynı ürünü tüm dünyaya satmaktan başka bir şey değil. Aynı formül, aynı tat, aynı zevk... Oysa güzellik çok kültürel bir konu. Bölgeyle, iklimle, cilt türüyle, genetik özelliklerle ve kültürle çok alakalı. Güzellik kavramı, Asya, Avrupa, Afrika veya Ortadoğu’da çok farklı… Örneğin Türkiye güzellik kavramının önemli olduğu, bu konuda kendi dinamikleri olan ve ilham veren bir ülke. Bunu nasıl görmezden geliriz?”

TOPLUM İÇİN ÜRETİM

Evrenselleşmenin bir sonucu olarak örneğin Çin’de sattıkları ürünlerin yüzde 70’inin o pazara özel üretildiğini söyleyen Agon, bir milyar daha tüketiciye ulaşmayı, yani tüketici sayısını iki katına çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Bütün bunların nedenini 21’inci yüzyılı yakalayan hatta ona yön veren bir şirket olmak için yaptıklarını kabul eden Agon, şunları söyledi: “21’inci yüzyılı çevresel ve sosyal farkındalık olmadan görmek imkansız. Bir şeyler değişti ve bunu görmek zorundayız. Devletlerin, insanların beklentileri değişti. Şirketlerin artık çevre ve sosyal değişimde daha etkili olmaları gerekiyor. Şu anda da hassasiyet gösterenler var ama bu yeterli değil. Ürün üretiminden, toplum için değer üretmeye evrilmek zorundayız.”
Şirketlerin eğer yeni tüketiciler, yeni insanlar istiyorsa karbon ayak izlerini azaltmak zorunda olduğunu vurgulayan Agon, “Daha çok başarı, daha çok etkinlik, daha çok büyümek isteniyorsa daha sorumlu davranılacak. Bu kadar basit. Aslında bu bir seçim değil, bir zorunluluk” dedi.

Çevreyi de çalışanı da unutmadı

L’OREAL Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Jean-Paul Agon, şu anda kullandıkları hammaddenin yüzde 40’ının bitkisel olduğunu belirterek bu oranın daha da artacağını söyledi. Agon şöyle devam etti:

Şampuanlarımızın yüzde 88’i kendini doğada yok edebiliyor.
2020’ye kadar ürünlerimizin yüzde 100’ü çevreye veya topluma faydalı olacak. Örneğin daha az su tüketilmesini sağlayan şampuanlar üzerinde çalışıyoruz.
Karbon ayak izimizi 2012’ye kadar yüzde 39 azalttık. 2020’de yüzde 60 azalmış olacak.
Tüketiciye sürdürülebilir tüketim seçeneği sunacağız.
Çalışanlarımızla paylaşıma ve onlara daha iyi koşular sunmaya devam edeceğiz. Sosyal güvenlik, eğitim ve sağlık konularında dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar aynı şartları paylaşacaklar. Dünyanın aynı fırsatlara sahip olmayan ülkelerinden 100 bin kişiyi iş gücümüze katacağız.
Tedarikçilerimizin yüzde 100’ü sürdürüle-bilirlik programımıza dahil olacak.

Çevre hassasiyet gösteriyorlar

L’OREAL Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Direktörü Alexandra Palt, çevre konusunun giderek tüm dünyada ve farklı kesimlerde önem kazandığını söyledi. Palt “Dünya üzerinde yaptığımız bir araştırmada tüketicilerin yüzde 65’i ‘Çevreye zarar vermeyen ürünler alma sorumluluğum var’ dedi. Pratikte bu oran bu kadar yüksek olmayabilir ama niyet olarak bile dile getiriyorsa bu, çok önemli bir bilgi” dedi. Gelişmiş ülkelerde çevre hassasiyetinin yüzde 57.”

Ekonomik krizde bile güzel olmak önemli

L’OREAL Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Jean-Paul Agon, ekonomik krizlerin kozmetik sektörüne etkilerini ise şöyle değerlendirdi: “Biz genel olarak
dünyanın her yerinde iyi bir performans gösteriyoruz. Ekonomik kriz yaşanan Avrupa ülkeleri de dahil buna. Ekonomik krizler bile insanların güzel olma arzusunu yok etmiyor. Her şey kötü giderken bile en azından iyi görünmek ister insan.”

Dört kez en etik şirket seçildi

100 yılı geride bırakan L’Oreal, L’Oreal Paris, Yves Saint Laurent, Lancome, Kerastase, Body Shop gibi 28 uluslararası markanın sahibi. Ethisphere Institute tarafından 4 kez dünyanın en etik şirketi seçildi.