Güncelleme Tarihi:
Türk ev tekstili sektörünün yıllık 3 milyar dolar ihracat ve 12-13 milyar dolarlık iş hacmiyle dünya sıralamasında ilk 4'te yer aldığını anlatan Küçükçalık, “Ucuz iş gücü ve hammadde avantajı sebebiyle Uzakdoğu ülkelerinin ihracatta bazı avantajlar sağlıyor. Türkiye markalaşma ve katma değeri yüksek ürünler sunma noktasında avantajlarını koruduğu için tercih edilen ülke konumunda” dedi.
Ev tekstili ihracatını genel olarak istikrarlı bir seyrin izleyeceği değerlendirmesini yapan Küçükçalık, yılın ilk 6 ayında 1 milyar 442 milyon dolar ihracat rakamına ulaştıklarını ayrıca bavul ticaretiyle de yıllık yaklaşık 2 milyar dolarlık bir ihracatları bulunduğunun altını çizdi. Küçükçalık, 2013'ün hesapta olmayan dış gelişmelerin etkilerine karşın tahminlerine paralel ilerlediğini aktararak, yıl sonunda 3 milyar doları aşan bir ihracat rakamına ulaşacaklarını, 2023'te ise hedeflerinin 11 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Fuar alanları en büyük ihtiyaç
"Türk Ev Tekstilcisinin koydukları hedefleri yakalayabilmek için yeni pazar arayışına yoğunlaştıklarını dile getiren Küçükçalık; “Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmesi için, tanıtım olanaklarımızın güçlendirilmesi gerekir. Bu amaçla çok iyi bir fuar alanına ihtiyacımız var. Bu konu bir devlet politikası olmalı, devletin önderliğinde TOBB, İhracatçı Birlikleri ve STK'ları bir araya gelerek bu oluşumu gerçekleştirebilir. Sektörümüzün iyi bir planlama ile uluslararası platformda tanıtımını yapmak istiyoruz. Bu konuda da desteğe ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.
"HOME&TEX" fuar heyecanı
Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD) iş birliğiyle CNR Sektörel Fuarcılık A.Ş. tarafından organize edilen HOME&TEX fuarının, 14-17 Kasım 2013 tarihleri arasında düzenleneceğini bildiren Başkan Küçükçalık, Suriye ve Mısır'daki gelişmelerin ev tekstilinde Türkiye'ye yeni pazarlar açacağını, bu fuarın büyük önem taşıdığının altını çizdi.
Ekonomiden umutluyuz
İstikrarı sağlamaya çalışan ekonomi politikalarını desteklediklerini ve başarılı bulduklarını anlatan Yaşar Küçükçalık konuşmasını şöyle sürdürdü: "Son dönemde hedeflerden biraz sapılmış ve dalgalı kurun sertliği artmış olsa da, 2014 yılı başlarında hedeflerin ve istikrarın rayına girmeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Ancak yerli üretimin teşvik edilmesi yönündeki taleplerimiz, artan maliyetler için de geçerli. 1 dolar bile ihracatımızın artması için çaba sarf ederken, hem fiyatlarımızı düşürmemeye hem de Çin, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerle rekabet etmeye çalışıyoruz. Artan maliyetlerimize paralel fiyat artışı yapmak bir yana, zaman zaman fiyatlarımızda indirimlere gitmek zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla dönemsel de olsa devletimizden sanayicinin üretim koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz. Diğer taraftan '2023 yılında 500 milyar dolar' ihracat hedefine daha fazla katkıda bulunmak için yurt dışı tanıtım alanında da desteğe ihtiyacımız var. Derneğimiz, ihracatçı birliklerimiz çeşitli çalışmalar yapıyorlar fakat arkamızda devletin tam desteğini hissetmek istiyoruz."
Maliyetler en büyük sıkıntı
Yaşar Küçükçalık, "Contract Business" denilen otel, hastane, tekne vb. mekanlar için üretilen tekstillerin alanının hızla genişlediğini ifade ederek, bu alanlarda sağlam temeller attıklarını, dolayısıyla gelecek dönemde yeni fırsatların çoğalacağını düşündüklerini bildirdi. Kendilerini en çok düşündüren dezavantajın "artan maliyetler" olduğunu aktaran Küçükçalık, "Hem özgün tasarımlarla kaliteli üretim ve markaya yatırım yapmak hem de ucuza üretmek mümkün değil. Daha rekabetçi olabilmemiz için maliyetlerin sürekli iyileştirilmesi, gözden geçirilmesi gerekiyor" diye konuştu. Küçükçalık, Fed kararı sonrası piyasaların ve dalgalı döviz kurlarının sektöre yansımalarına da değinerek, doların artmasının ihracatçıları sevindireceğini ancak diğer taraftan sık dalgalanan ve ani değişiklik gösteren bir kurla plan yapmanın "sağlıklı olamayacağı" değerlendirmesinde bulundu.