‘Ev kredisi gibi finansman modeli’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, gazetecilerle bir araya gelerek, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Büyük projelerle ilgili tartışmalara dikkat çeken Karaismailoğlu, “İstanbul Boğazı Birinci Köprü yapıldığında tabii ki o zamanlar ‘buna ne gerek vardı, bu lükstür’ deniliyordu. Şu anda Birinci Boğaz Köprüsü’nden 200 bin araç geçiyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden 250 bin araç geçiyor. Tabii ki bunlar olmasaydı ne olurdu diye tersinden de düşünmek gerekir. Hadi bugün kapatalım Avrasya Tüneli’ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü, hadi Marmaray’ı kapatalım, İstanbul kilitlenir kalırdı” diye konuştu.

12 YILDA GERİ ÖDEME

Kamu-özel işbirliğiyle yapılmış projelere ilk  yıllar kamudan destek verildiğini vurgulayan Karaismailoğlu, “Yok maliyetleri çok yüksek, yok 4 köprü, 3 köprü yaparsın. Neye göre bunu söylüyorsun? Çanakkale Köprüsü’nde kullanılan demirin metresi belli, ağırlığı belli, oradaki betonun ağırlığı belli, yapım maliyeti belli, hadi çıkarın. Bugün 2 milyar 545 milyon Euro Çanakkale Köprüsü’nün maliyeti, siz bunu bugün ihale etseydiniz bu 3 milyar Euro’dan aşağıya çıkmazdı. Tabii ki destekliyorum bunu, çünkü buraya bir finans yatırılmış, böyle bir taahhüt yapılmış. Ben normal kamu bütçesinden yapsaydım, her ay sonunda o ay yapmış olduğu imalatın parasını ödemek zorundayım ben buna. 12 yılda bu projeyi geri ödüyorum. Yani ev kredisi almış gibi farklı bir finans modeli var” ifadelerini kullandı.

‘ANADOLU’YA YATIRIM YAPILMADI’

1970 yılında Birinci Boğaz Köprüsü’nün yaklaşık 1.1 milyar Euro’luk bir yatırım olduğunu söyleyen Karaismailoğlu, “O zaman devletimizin o kıt imkânları bütün yatırım bütçesinin tamamını Birinci Boğaz Köprüsü’ne harcadığı için Anadolu’daki hiçbir yatırıma giremedi, Anadolu maalesef geri kalmıştır. Şimdi o eşit paylaşımı yapmak için fizibilitesi uygun olan projeleri yap-işlet-devret yaparak yapım sırasında devletimize hiçbir yük getirmiyor, onun yanında Anadolu’da bölgesi için çok kıymetli işleri de aynı anda yapıyoruz” dedi. İstanbul Havalimanı’nın 100 yılın projesi olduğunu da belirten Karaismailoğlu, “Tabii ki bundan sonra bu kadar kısa mesafede, aynı bölgede Atatürk Havalimanı’nın hizmet vermesi mümkün değil. Böyle bir hizmet vermesine de gerek yok zaten. ‘İkisi de açık kalsın’ diyenlere Allah akıl-fikir versin” diye konuştu.

‘HASTANELERİ DE Mİ KAPATALIM?’

Zafer Havalimanı’yla ilgili tartışmalara da değinen Karaismailoğlu, “Bugün Zafer Havalimanı’na 7 milyon dolar yıllık yaptığımız maliyetin karşılığında finansal geri ödemesi olarak 7 milyon dolar ödüyoruz ama oranın işletmesi için. Burası tamam, yolcu inmemiştir ama, askeri uçaklar burayı kullanıyor, ambulans uçaklar burayı kullanıyor, bunlar gözükmüyor oradaki yolcu sayılarında, yarın da bunlar kullanacak. Bizim Anadolu’da her gün bir tane, iki tane yolcu uçağımız da var, ama o bölgesi için günde bir tane bile uçak inse o havalimanı kıymetlidir. O havalimanı zarar ediyor diye orayı kapatacak mıyız? Bir taraftan fizibıl işler yaparak para kazanıyoruz, bir taraftan da kamusal ihtiyaç olan, bölgesi için ihtiyaç olan projeleri de yaparak oradaki vatandaşımızın hayatını, yaşamını kolaylaştırıp oranın gelişmesini sağlıyoruz. Ona bakarsak hastaneler de zarar ediyor, kapatalım, yapmayalım mı hastaneleri? Adalet sarayları da zarar ediyor” dedi.

30’DAN FAZLA FİRMA VAR

Bakan Karaismailoğlu, “Bu 5 büyük firma hikâyesinin tamamı uydurma bir hikayedir. Bizim özelde yap-işlet-devret projelerini kastediyorlarsa, burada 30’un üzerinde firma var, burada da hiçbir kısıtlama yoktur. Dediğim gibi Çanakkale Köprüsü’ne 17 firma teklif verdi, sonuçta bir  firmaya veriliyor. 30’un üzerinde firma var, bunların da limitleri yaklaşık birbirine eşittir. Bizim ayrıca bakanlıkla iş yapan tam bin 200 tane müteahhitimiz var. Bunların içerisinde eskiden CHP milletvekili olmuş, şu anda Meclis’te CHP milletvekili olan müteahhit de dahil olmak üzere farklı kesimlerden insanlar var. Sonuçta kamuya iş yapacak ve kamu yararını gözetecek bütün firmalarla çalışırız” diye konuştu.

‘KANAL İSTANBUL’DA ÖNCE YOLLAR YAPILACAK’

Kanal İstanbul’la ilgili de konuşan Karaismailoğlu şunları söyledi: “Kanal İstanbul olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi. Kanal İstanbul’la ilgili bildiğiniz gibi önce ulaşım yollarını yapıyoruz ve ulaşım alternatiflerini sağladıktan sonra da ana ihaleyi yapıp, ana işe başlayacağız. Hem Kanal İstanbul’a ait köprülerden bir tanesini imal ediyoruz, bir taraftan da Mahmutbey’deki biten otoyol gişelerindeki sıkışıklığı ortadan kaldıracak buraya alternatif bir yol olarak 45 kilometrelik Başakşehir-Hadımköy-Ispartakule yolumuz da bir taraftan devam ediyor. Demir yolunun da Kanal İstanbul’a uygun bir şekilde, Boğaz’ın altından geçecek şekilde Halkalı-Ispartakule arasındaki ihalemizi yaptık, orada da imalatlarımız devam ediyor. Ulaşım yollarını yaparak ulaşım ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra ana ihaleyi yaparak, Kanal İstanbul’u yapacağız. Dünyanın bu işte tecrübeli en büyük altyapıları, deniz yapıları yapmış firmalarla da görüşmelerimiz devam ediyor.”